Alaattin Çakıcı Neden Zonguldak’a geldi? GERÇEĞE İNANAMAYACAKSINIZ! Alaattin Çakıcı Neden Zonguldak’a geldi? GERÇEĞE İNANAMAYACAKSINIZ!

Turhan açıklamasında, “Türk milletinin bağımsızlık ve hürriyet ülküsünün sembolü Büyük Millet Meclisi’mizin açılışının 104. yıl dönümü kutlu olsun. Dünya tarihinde eşi görülmemiş bir kahramanlık destanının sonucu, aziz milletimizin 104 yıl önce Mustafa Kemal’in önderliğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulmuştur. 23 Nisan 1920; necip milletimizin, bağımsızlığına kast eden bedhahlara karşı tarihin şahitliğinde meydan okuması ve Cumhuriyetimizin ilanı ile sonuçlanacak muhteşem zaferinin müjdelendiği bir dönüm noktasıdır. 23 Nisan; sıradan bir meclis açılışı değil; duvarlarının tek tek tüm millet fertlerinin duaları, mücadeleci ruhları, zafere ve özlerine olan imanları, direniş ateşiyle aydınlanmış yürekleri ile örüldüğü bir Türk mabedinin var oluş tarihidir.
23 Nisan; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temellerinin Türk çocuklarının istikballerine köprü olarak atılacağı; milli egemenlik, vatan, bayrak, namus, fedakârlık ve kahramanlık gibi değerlerin 1920’lerden çıkıp, çağlar ötesindeki yeni nesillerin karakterlerini bir ağ gibi saracağına dair bir ikaz ışığı, bir hatırlatma iletisidir. 23 Nisan 1920’yle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında tek yumruk olan milletimiz, öncelikle, dört bir yanı işgal edilmiş vatanımızda özgürlük meşalesini yeniden yakmıştır.
Dünyadaki diğer örneklerden çok farklı olarak, Büyük Millet Meclisimiz imkansızlıklar ve güçlükler içinde hem istiklal için ordu kuran hem de devletin yeniden kuruluşunu gerçekleştirip Türk milletinin kalkınması ve gelişimi için gerekli köklü değişimleri yapan mucize bir kurum, bir destan olarak varlığını idame ettirmiştir. Bu destan, şüphesiz ki yüreği bağımsızlık aşkıyla atan bir milletin top yekün temsil edildiği, milli iradenin kalbi olan Meclisimizin ve onun aziz kurucu kahramanlarının başarısıdır. Başarısının sırrı ise, varlık sebebini milli egemenlikte bulmasında yatmaktadır.
“Milli egemenlik uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun.” diyerek millet uğrundaki kararlılığını gösteren Ulu Önder Atatürk; 23 Nisan gibi devlet ve millet için önem arzeden bir günü, geleceğin bayrak taşıyıcıları olan çocuklara bayram ilan etmekle ileri görüşlülüğünü bir kez daha ortaya koymuştur. Böylece Türk Milleti’nin evlatlarına olan güveni tazelenmekle kalmamış onlara; içinde bir tarihin kan, gözyaşı, azim ve nihayetinde coşkuyla yoğrulan genleri, ilelebet yaşatılmak üzere miras ve sorumluluk olarak bırakılmıştır.
Millet iradesinin tartışmaya açıldığı, ulusal onurun yıpratıldığı şu günlerde, Türk Milliyetçileri olarak bir noktaya dikkat çekmek istiyoruz: 1920'de Meclisi açan ve 1923'te Cumhuriyeti kuran milli şuuru, tarihte kalmış bir hatıra olarak görüp, Türk milletinin geleceği hakkında fesat düşüncelere kapılanlar çok büyük bir yanılgının içindedirler. Unutulmamalıdır ki aynı şuur ve güç, bugün de benzer buhranların arasında umut arayan milletimize yol gösterici bir ışık olarak parlayacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Birinci Meclisimizin kahraman üyelerini ve Milli Mücadele kahramanlarını derin bir saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. Asil milletimizi ve çocuklarımızı, bu bayram vesilesi ile kutluyor, sevgi ve saygılarımızı sunuyorum” dedi.

Editör: Sercan Yıldırım