1. Altın: Bu ürünün fiyatı dolara paralel hareket eder. Asla yatırım aracı değildir. Her eve 1 kg altın koysak ülkemiz zerre kadar kalkınmaz. 10 yıl önce altın alan kişinin reel olarak hala aynı alım gücünde parası vardır. Yani, 10 yıl önce 1 gram altın alan kişi bununla 10 çorap, 100 yumurta, 200 ekmek alabiliyorken bugün de aynı sayıda ürünler alabilmektedir. Son 40 yılda altına hiç para vermedim. Bu ürün sadece kuyumcuları ve küresel baronları zengin etmektedir.
2. Döviz: Dolar, Euro, Sterlin gibi ürünlere para yatıranlar aslında son 10 yılda yüzde 30 zarar etmişlerdir. Yani 10 yıl önceki 1000 doların alım gücü enflasyon sebebiyle yüzde 30-40 azalmıştır. Bu durumu izah ettiğim insanların yüzde 90’ı asla idrak edemiyorlar. 1000 dolar ile 10 sene önce 100 çorap alınabiliyorken şu anda 70 çorap alınabilmektedir.
3. Faiz: Şu anda bankalar yıllık mevduata yüzde 40-52 arasında faiz vermektedir. Ülkemizdeki enflasyon TÜİK ve ENAG tarafından farklı açıklanmaktadır. Kişisel olarak şu anda enflasyonun yüzde 80-100 arasında olduğunu görmekteyim. O halde bankaya para yatıran kişiler reel olarak para kazanamayacaklardır.
4. Kripto emtialar: 2024 yılı itibariyle 14 bin civarında kripto para (coin) alınıp satılıyor. Bunların yüzde 99’unun hayali, sahte, manipülatif olduğu kanısındayım. Saatlik, günlük olarak yüzde 1-100 artıp azalabilen, son derece riskli, kumar içerikli bir mecradır. Asla önermiyorum. Bu piyasanın yüzde 99,9’u Yahudi para baronlarının elindedir. Ülkemizin dövizlerinin dışarıya kaçmasına sebep olmaktadır.
5. Arsa, tarla, yazlık, daire: Sadece 1 adet konutum var. Ev alıp kiraya vermek bana hiç karlı görünmüyor. Bir evin ömrü ortalama 30 yıl. Bugün 2-5 milyona alınabilen bir ev 10-30 bin TL civarı bedelle kiraya verilebiliyor. Vergi kesintileri, aşınma, yıpranma vb. gibi faktörler göz önüne alındığında çok kazançlı bir alan olmadığını ifade edebilirim.
6. B tipi yatırım fonları: Sadece banka faizi kadar getiri sağlıyorlar. Hiç ilgilenmiyorum.
7. A tipi yatırım fonları: Borsadaki hareketleri takip edecek zamanı ve bilgisi olmayanlar için ideal bir tercihtir.
8. BES fonları: Bunları yetersiz, bulanık, karanlık, reel getiriden uzak görmekteyim. Birkaç BES fonu enflasyondan fazla getiri sağlıyor. Diğerleri sadece kendine çalışıyor.
9. Hisse senetleri: Borsa İstanbul’da şu anda 545 şirketin pay senetleri alınıp satılabiliyor. Tespitlerime göre bunların yüzde 90’ı son 37 yılda reel olarak kazanç sağlamadı. Sadece 30-40 adet sağlam, güvenilir, nitelikli, saygın şirket ortaklarına enflasyonun üzerinde kazanç sunuyor. Bu hisseleri ayrıntılı olarak anlatabilirim. Ama “Yönlendirme yapıyor” diyen az bilgili kişiler çıkabilir. Bu sene borsa ile ilgili olarak Mehmet Aşcıoğlu ve Ahmet Mergen adlı uzmanları makul buluyorum.