Siyasi Partiler, 25. dönem Milletvekillerini seçtirmek üzere adaylarını belirledi.
Sayısal çoğunluğu sağlayacak parti, 63. Cumhuriyet Hükümeti’ni kuracak.
Adayların belirlenmesinde, yöremizde ‘demokrasinin nefes alış-verişi’ olan hâkim huzurunda, üyeler nezdinde bir nizami ‘ön seçim’ yapılmadı. Atılan ‘demokrasi havarisi’ nutuklara rağmen, yöremiz Vekillerini, Liderler Sultası’nın ‘garaj’ında belirledi.
Çok partili hayata geçtiğimiz 1950’den bu yana, ‘Hak ve Özgürlükler’ manasında epey mesafe kat ettiğimiz doğrudur. Ancak, adayların garaj’la, sonuç’un ‘baraj’la belirlenmesi, içinde bulunduğumuz ‘çağ’ itibarıyla, ‘abesle iştigal’ bir durum.
Olsun; neticede ortaya bir sandık konup, oylar gizli oy - açık tasnif ile belirlenmeyecek mi?
Buna da şükür!..
Dipçik zoruyla; açık oy - gizli tasnif yapılan günleri de görmüş bu millet, değil mi?!!!
Ne günlere kaldık, ya rabbim? Sevindiğimiz şeye bak!!!
Bakmayın, liderlerin birbirlerine ‘Padişah- Prens -Sultan’ yakıştırmalarına…
Aslında yok birbirlerinden farkları…
Vekilleri Genel Başkan belirlendikten sonra… Adı Parlamenter sistem, Başkanlık Sistemi ya da Padişahlık olsa ne yazar?
Bu kafayla, hedeflenen ‘Demokratik Devlet’ hayal… Zira Demokratik Devlet’in alt yapısı olan Örgütlü Toplum ve Özgür Birey hak getire…
Siz Tabela Dernekleri’ne Sivil Toplum Kuruluşu mu diyorsunuz?
Yöre ve Ülke sorunları üzerinde durmayan, duruş sergilemeyen Tabela dernekleri…
Seçim kanununa ses çıkartmayan, mevcudu oylamayı demokrasi sanan Özgür Birey(!).
Böyle olunca da, Liderler Sultası, yörelerde ‘halkın’ istediğini değil, liderleri koltuklarında tutacak Politipleri belirliyorlar vesselam.
Bakın hele… Parti Meclisindekilerin tamamı, listelerde seçilecek yerlerde.
Halk onlara ‘tuzluk’ demiş, çok umurlarında…
Böyle olunca da, yörenin sorunları, maalesef ‘ulaşılamayan Lider’in iki dudağı arasında kalıyor.
İŞTE, SORUNLAR
Seçeceklerimize göz atmadan önce, Zonguldak’a bir göz atalım. Ahval-i vaziyetimizi tartalım.
Bahse konu yer Zonguldak.1899’da İlçe Merkezi, 1924’te Cumhuriyet’in ilk Endüstri Merkezlerinden biri olmuş. Gözle görülür en büyük değişiklik: Hükümet Önü’nden tren geçmiyor, kömür yıkanan merkez lavuar binası yok…
Bina ve zinaların artması, dünya’nın her yanında aynı…
Detaylar daha vahim. Dört İcra Dairesi’nde (2014) 57. 197 icra dosyasından 15. 532 tanesi sonuçlanmış. Halkın % 80’i icralık… İcralık Madenci sayısı ise 4. 400.
Vergi borcuna en sadik illerden biri Zonguldak… Vergi ödeme sıralamasında 18. İl.
Vergi tahsilâtı:1.736. 093 lira.
Tam bir yatırım fakiri, Zonguldak. Ödediği vergi kadar yatırım alamayan 12 il’den biri.
2013 yılı itibarıyla 1 milyar 134 milyon 472 bin lira almış. % 155 fazlasıyla 1 milyar 760 milyon 223 bin lira vermiş.
Türkiye de ilk ‘Anakent Yönetim Birliği’ Zonguldak-Kozlu-Kilimli- Çatalağzı Belediyelerinin katılımıyla, (Belediyeler Birliği) Kurulmasına (1971) rağmen; bir şehir planlaması (ulaşım, trafik, otopark, tesis, modern bina) yapılmamıştır.
Yabancı kredili ‘Arıtma Tesisi’ kurulmasına rağmen; şehri ikiye bölen dere’nin lâğım kokusunu örtmek için, köprü üzerine çiçek saksıları konmakta(!).
Borç batağındaki Belediye: İmara aykırı yapılaşma, idari sıkıntı, meclis üyelerinin birbirine hakaret etmesi, ihale söylentileri gibi dirayet noksanlığı ile şehrin moralini bozmaktadır.
Şehir, giderek bir emekli şehri olmaktadır. Emekli sayısı şimdilik 149 bin. Emekli çocukları ise (300 bin) ‘işsizlik sendromu’ içinde şehir dışına göç etmiştir.
TTK(Türkiye Taşkömürü Kurumu): Yıllık 5 milyon ton kurulu kapasite’ye göre planlanmış olmasına rağmen, işçi sayısı(9.200) ve üretim miktarı(1.300.00.) beklenenin çok altındadır.
Ton başına yaptığı sübvanse ile(1. 300. 00 x 450) Taşkömürü Kurumu’nun yıllık zararı yaklaşık 600 milyon lira, devlet tarafından karşılanmaktadır.
Emek yoğun bir il olmasına rağmen, sivil toplum ruhu gelişmemiş, hemşeri dernekleri tabela kuruluşları olmuştur. Dolayısıyla en büyük kitle örgütü durumundaki Sendika (GMİS) iç çekişmeler yüzünden ne tabanında, ne şehirde, ne de bağlı olduğu Konfederasyon’unda etkili olamamıştır.
Şehrin sorunlarını görmeyen sendika’nın asli görevi; sadece 1 Mayıs Yürüyüşü organize etmek olmuştur, adeta…
Düşünebiliyor musunuz: Atatürk Devlet Hastanesi’nde bir Anjiyo Ünitesi yok. Yoğunluk nedeniyle Üniversite Hastanesi’nde müdahale edilemeyen Anjiyo hastaları Kocaeli’ye gönderiliyor.
Günlük 4 bin hastanın müracaat ettiği Atatürk Devlet Hastanesi’nde sadece temizlik değil sıkıntı olan. Doktor başına düşen hasta sayısı 150-200. Hasta’nın doktor seçme hakkı olsa ne yazar?
Cumhuriyetin ilk Endüstri Kenti(1924) Zonguldak’ta, İl Sağlık Müdürlüğü ve Hastaneler Birliği Genel sekreterliği 25’er bin liralık kiralık yerlerde hizmet veriyor.
Zonguldak’ta Sağlık Müdürlüğü’nün bina olarak bir yatırımı yok! Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği, ‘denize nazır’ olsun diye hastanelerden kilometrelerce uzakta.
Öğrenci sayısı artsa da, şehrin göbeğindeki Üniversite; sorunlarla hemhal olmamış.
Şehre açılması, şehre bina olarak yerleşmek şeklinde yorumlanıyor.
50 yılda 46 Km’lik Zonguldak – Ereğli Yolu yapılamamış. Tüneller sıkıntı, yol sıkıntı, Havaalanı sıkıntı… Örnekleri arttırmak mümkün…
Şehir özetle böyle bir görüntü içinde. Düşünün insanların halet-i ruhiyesini.
ADAYLAR ŞOKE ETTİ
Önce adayları isim olarak sıralayalım.
AKP: Hüseyin Özbakır, Faruk Çaturoğlu, Özcan Ulupınar, Emine Çift, Akın Kaymak.
CHP: Şerafettin Turpçu, Ünal Demirtaş, Deniz Yavuzyılmaz, Harun Akın, Ali İhsan Köktürk.
MHP: Zeki Çakan, Yavuz Erkmen, Ahmet Emre Bayramoğlu, Şule Elmas Acar, Meral Demirbaş.
Zonguldak’tan Meclise gidebilecek beş milletvekili, büyük oranda bunların arasından çıkacak.
Peşinen söyleyelim. Zonguldak açısından bakıldığında, sorunların üstesinden gelebilecek bir tablo yok. Listede olanların özgül ağırlığı ile listede olmayanların özgül ağırlıkları çok farklı.
Köksal Toptan, Prof. Ercan Candan, Fazlı Erdoğan, Salih Demir, Polat Türkmen, Cevat Kır: AKP’de liste dışı kalan, özgül ağırlığı yüksek politipler...
CHP: Prof. Mehmet Haberal, Hasan Gemici, Buket Müftüoğlu, Önay Alpago, Halil Posbıyık, Songül Malkoç, Osman Yayla’nın olmayışı tabanı şoke etti.
MHP’de Zeki Çakan ve Yavuz Erkmen’in piyasaya erken sürülmesi, yörede etkin ve sevilen politikacıları müracaatta patinaj ettirdi. Yine de Mevlüt Özdemir, Gürkan Gülay, Haydar Sungur, listenin olmazsa olmazları idi…
Listeler, direkt MHP’yi, dolaylı olarak Ereğli’yi ortaya çıkarttı. Ereğli, tarihinde ilk defa iki Milletvekili ile çıkacak sandıktan.
Zonguldak’ın siyasetteki tarihi seyri, mevcut sandık yapısı ve adayları ile İktidar- Muhalefet ilişkilerine bakarsak, iki parti (AKP-CHP) dört Milletvekilini paylaşacak. Beşinci Vekil, en çok oy alan parti ile MHP arasındaki çekişmeyle çıkacak.
SONUÇ:
Yerel ve Genel de listelere bakıldığında, ideoloji ve kitle olgusunu birlikte götürme isteğiyle, MHP öne çıkmış durumda. AKP, Zonguldak ve Ülke genelinde tabanından olumlu not almadı.
CHP de AKP gibi ağır toplarını liste dışı bıraktı.
Sahaya çıkmadan; listelere göre bakarsak görüntü olarak, yine 1. parti AKP.
CHP, yine olduğu yerde sayacak. MHP oylarını bir-iki derece arttırabilir.
Şimdi, liste hazımsızlarının nekâhat (iyileşme)dönemi. Kısa sürede eski alışkanlıkları olan mevcudu oylama(!) moduna gireceklerdir.
Yani CHP’ye yine İktidar yok. Zaten,% 35’le(!) koalisyon ortaklığını hedefliyor.
Oy oranları mı? Partiler, yeni tipleriyle; proje- vaat ve propaganda için sahaya bir çıksınlar…
Listeye göre ‘ahkâm’ kesmek, karanlıkta topaç çevirmeye benzer.