Küçükvar, 5 milyona yakın emeklinin düşük maaşlarla yaşam mücadelesi verdiğini vurguladı.
Adnan Küçükvar’ın yaptığı açıklama şu şekilde;
''Siyasi erk’in ‘enflasyona ezdirmedik’ dediği, çalışırken ödediği primlerle maaşını kutsallaştıran 5 milyona yakın emekli; bu gün asgari ücret (22.104 tl) ve açlık sınırı (23.000 tl) altında aldığı (14.468 tl - 20. 000 tl) arası maaşlarla kent yoksulu durumunda ve yaşam kalitesi yerlerde sürünüyor.
2008 emeklilerimizin tamamı açlık sınırı altında.
25 yıl bilfiil çalışmış, 9 bin gün üzerinde hizmeti olan 1. dereceden tavandan prim ödemiş emeklilerimizin aldığı para 20 bin lira.
Öyle ki, bu insanlarımızın çoğu(yüzde 54’ü, yani; 6 milyon 480 bini)ailesini geçindirmek için 2. bir işte çalışırken bile devlete 1.950 tl Sosyal Güvenlik Destekleme Primi(SGDP) ödüyor.
Ne hazindir ki, Emekliler Yılı 2024’te, ikinci işte çalışırken ölen 1.708 işçiden 512’si 50 yaşüstü emekli.
'Ömür yolu' kısalmış emekliler, içinde bulundukları ‘çarpıklık, eşitsizlik, adaletsizlik’ uygulamaları çerçevesinde, TÜRKİYE YÜZYILI ve EMEKLİ YILI’ında, sağduyu devrimi beklentilerinde de hüsrana uğradı.
Yüzde 44.38 enflasyon ortamında yüzde 15.75 TÜFE toplamıyla kök maaş 8 bin lira, taban maaş 14. 468 tl yapıldı.
Emekliye reva görülen bununla kalmadı. Emekli yılı (2024)biter bitmez, TCDD ve şehirlerarası seyahat otobüslerine yüzde 20-44 oranında zam yapıldı.
Emekliye yönelik, emekli yılı/2024 indirimleri (trenlerde yüzde10, otobüslerde yüzde 20) kaldırıldı.
Türkiye de emekli aylığı alan pasif sigortalı durumundaki 16 milyon emekli içinde 967 bin 377 emekli, demiryolu ve şehirlerarası otobüsle seyahatlerinde, indirimli biletlerden faydalanmıştı.
Enflasyon ve kronikleşen yoksulluk pençesinde geçim mücadelesi veren emekli, maalesef kaderine terk edilmiş durumda.
2016’dan bu yana, en düşük emekli aylığı asgari ücret altında.
TÜM EMEK DER, bunun için ‘hizmet ve prime dayalı intibak yasası’ ile ‘emekliye 10 bin lira seyyanen zam şart’ diyor.
Bu arada, emeklilerin nüfusa oranı artarken, milli gelirden(GSYH) payı azalıyor.
Bu gün itibarıyla her 100 kişiden 16’sı emekli. SGK’nın gelirleri emekli aylıkları ve diğer masrafları karşılamıyor.
Nüfus azalıyor ve yaşlı ülke kategorisine girdik.
Bu yönde ciddi plân, program; hakkaniyetli, aktüeryal dengeyi önceleyen(çalışan nüfusun çalışmayan nüfusu karşılama oranı) dikkate alınmıyor. 5510 sayılı SSK kanunu güncellenip, çağdaş hale getirilmiyor.
Hayatın gerçekleri, matematik olarak ortada.
Siyasi erk ‘emekliyi enflasyona ezdirmedik’ derken, hangi rakamları kullanıyor ki!..
Faizle borçlanarak seçmene ‘emanet/geçici’ müjdeler, lutuf ve ulufeler dağıtan siyasete en iyi cevap, ‘insanca yaşama hakkı’ için TÜM EMEK DER çatısı altında, birlik/beraberliktir.
Emekliye yalan söyleyen rakamlar utansın!..''