Diğer tarafta, yaptıklarını anlatmaktan aciz, kendi iç dinamikleriyle çekişen iktidar kanadı.
Bir tarafta, yedi düvelle çarpışıp, ülkesine hizmet için çırpınan bir Genel Başkan (RTE), diğer tarafta, belediye ve il genel meclis listelerinde çoğunluk sağlayıp, genel seçim öncesi hakim mevzileri ele geçirme mutluluğu taşıyanlar.
Zonguldak yine ilginç seçim sahneleri yaşıyor. Elini kolunu sallaya sallaya, Zonguldak’a yapılan katrilyonlarca hizmeti anlatmakla seçimi kazanması gereken iktidar partisi, aday ve listeleri yüzünden, sadece merkezi değil, elindeki Kozlu ve Kilimli’yi de kaybetmek üzere.
Halbuki komşumuz Karabük’te belediye MHP’den AKP’ye geçmek üzere.
Neden? Karabük’te seçim, Karabük için yapılıyor.
Fotoğrafa bakalım.
Kılıçdaroğlu Kastamonu üzerinden Zonguldak’a geldi.
Nutuk: Tahrik, hakaret, kışkırtma üzerine.
Hiç olmazsa, ‘Şu Zonguldak’ın deresini bilirim. Orhan Veli’nin şiirini bilirim.
O zamanlar yüzkarası değil, kömür karasıydı. Şimdi, Kömür karası değil, yüz karası. Lağım akıyor derenizden. Benim belediye başkanım arıtma tesisi yapılmasına rağmen beceremedi bunu. Size söz veriyorum. CHP kazanırsa, ilk icraatımız olacak. Kastamonu deresi gibi tertemiz akacak’ diyebilmeliydi.
En azından ‘Belediye başkanı penceresinden bakıldığında, otuz tane kaçak kat sayılıyormuş. Kılıçdaroğlu sözü, artık imara aykırı yapılaşma olmayacak’ demeliydi.
‘Kaldırımlar dükkânların uzantısı olmayacak. Yağmurlu havalarda merdivenlerden çıkabileceksiniz’ demeli idi.
Demedi gitti!
Demedi de, seçimi kaybetti mi?
CHP 2009’da İsmail Eşref’le, Secaattin Gonca’ya karşı seçimi 6.419 oy farkla kazanmıştı (27.333 - 20.914). CHP’ye seçimi yine AKP’li iç muhalifler kazandırmıştı.
Bu gün CHP çalışmasını terk etse, AKP’li muhaliflerin aleyhte çalışması, seçim kazanmasına yeter de artar.
AKP’nin yaptırdığı ankete göre, şu an arada 6 puan fark var. ‘Başbakan gelince bunu kapatır’ diyor, Kozlu, Zonguldak, Kilimli’de istedikleri isimleri başkan adayı, istedikleri isimleri listelere yazdıranlar.
Ancak, iç muhalefet o kadar seri ve ikna edici ki. Secaattin Gonca’ya seçim kaybettiren kumpası iyi bildiklerinden, gedik bırakmıyorlar.
İl Genel Meclisinde oylar AKP’ye verilecek. 2009’da olduğu gibi (AKP: % 38. 1 - CHP:
% 31.7) İl genel meclisinde yine AKP birinci çıkacak.
Ve bu kez olay Başbakan’a anlatılacak. Adaylar ve çevreleri günde 8 saat çalışıyor. İç muhalefet 24 saat. Bir yandan da İl Başkanı Hamdi Uçar’a sesleniyorlar.
‘Zonguldak, Kozlu, Kilimli’de seçimi kaybedersen, başkanlıktan istifa edecek misin?’
Başbakan Erdoğan’ın ‘Türkiye de birinci çıkamazsam istifa ederim’ çağrısını yerelleştiriyorlar.
Aslında, Zonguldaklının CHP’den beklediği hiçbir şey yok. Hatta, CHP’nin kazanması Zonguldak için ‘zaman kaybından başka bir şey değil’.
AKP iç muhalefetinin hedefi ise, zaman kaybının ötesinde, Zonguldak’ın başka kayıplar da vermemesi. (İmara aykırı yapılaşma, trafik sorun artması, lavuar alanı peşkeşi, müteahhitliğin Kozlu’da ki gibi laubalileşmesi vs.)
CHP’nin, seçim için yaptığı tek bir şey var.
Partisine ihanet edenlerle birlikte, eski meclis üyelerinin tamamını listeden silmek.
AKP ise, ayartılan CHP’lilerle belediyeyi ele geçirme fikrini unutturamadı.
Yani, satın alınmış adamlarla Zonguldak’ı yönetme fikrinden sınıfta kaldı.
Bu, Tayyip Erdoğan zikrine ters davranış, parti tabanını yeis’e soktu.
Bu gün, parti tabanı da, vekiller de çalışıyor görünüyorlar, arazi de…
Adaylar ve listelerde, vekil ve tabanı ayakta tutanları ekeleyenler için kampanya başlatıldı bile.
30 Mart gecesi şimdiden görülüyor adeta… Şimdiden, başkan ve liste adaylarını belirleyenlere karşı ‘istifa’ tezahüratları başladı. Şimdiden, il başkanlığı için çalışmalar yapılıyor.
Önümüzdeki yıl yapılması beklenen, erken genel seçim öncesi kollar sıvanmış. Mevcut İl Başkanı istifa ettirilmezse, iki koldan liste ile kongre istenecek. Biri vekil yakını.
Yönetim ve bazı mevkilerde bulunan partililerin, maddi - manevi yatırımları dillendiriliyor. Yeni liste’den beklentisi olanların çalıştığı arazi alanı ise Kilimli, Gelik.
Pensilvanya, paralel yapı, yasadışı dinlemeler(röntgencilik), kaybedilecek seçimler umurlarında bile değil. Hedef, gelecek seçimlerde listelerde olmak için mevzi kazanmak.
Yukarda, yedi düvel’e karşı milli mücadele veren Tayyip Erdoğan…
Aşağı da…
Ey menfaat, sen nelere kadirsin!