Ankara Köprüsü’ndeki rezalet!

Abone Ol

Zonguldak, yeraltı ve yer üstü kaynakları açısından, ülkemizin ender köşelerinden biridir.

Yeraltı kaynakları deyince sadece kömür hatırlanmamalı. Filyos bölgesindeki antik kazılar ile binlerce yıllık tarih, dünya kültürüne kazandırılmaya çalışılıyor. Hemen her ilçede rastlanan toprakaltı mozaik kalıntılarda, yeraltındaki serveti paha biçilmez sınırlara taşıyor.

Bunların yanı sıra, yakın tarihimizden hatıralar durumundaki kalıntılarda, gelecek nesillere taşınması açısından, tescillenip kontrol altına alınmaktadır.

Ancak, tescillenmesine rağmen, bakım ve onarımlarına gereken ilginin gösterilmediği kanaatindeyim.

Bunlardan biri de Üzülmez Deresi üzerindeki Ankara Köprüsü’dür.

Üzülmez Deresi üzerinde yer alan Ankara Köprüsü, Yeni Çarşı ve İstasyonu birbirine bağlayan, bir mevkide konumlanmış olup, köprü üzerinde yoğun bir araç ve yaya trafiği vardır. Köprünün tabliye kısmı ayakları ve kemerleri betonarme malzemeden yapılmıştır. Ancak, tabliyenin araç yolu olarak kullanılması nedeniyle, üst kısmı asfalt, ayakları ise kesme taş malzemeyle kaplanmıştır.

Ankara Köprüsü üzerinde bulunan kemerlerin, hem statik dengeyi sağlamak amacıyla hem de korkuluk olarak yapıldığı düşünülmektedir. Kemerleri köprüye onar adet beton direk bağlamaktadır. Ayrıca kemerler birbirine iki adet gergi betonu bağlamaktadır

Köprünün ışıklandırılması ise dört adet beton direğin üzerinde bulunan lâmbalarla sağlanmaktadır.

Erken Cumhuriyet dönemi eserlerinden olan köprünün bakım ve kısmen onarıma ihtiyacı vardır.

Üzülmez Deresi üzerinde bulunan ve “Betonarme malzemeden yapılmış tek gözlü köprü” olarak tanınan geçit, 2009 yılında, ‘Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ tarafından, bakım ve onarıma muhtaç tespitiyle tescillendi.

Zonguldak merkezde, altı tescilli yerden biridir.

Yoğun araç ve yaya trafiği içinde olmasına rağmen, bakım onarımı bu güne kadar maalesef yapılmamıştır.

Yorgun köprü, ağır vasıta ve iş makinalarının gelişigüzel geçmesi nedeniyle sürekli darbe (çarpma ve sarsıntı) görmüş, dolayısıyla, sıvalarında çatlama ve dökülme başlamıştır.

Bir yıl önce, Zonguldak Belediyesi tescilli bina olmasına rağmen, iki el arabası harç ve bir işçi ile sıva çatlaklarını kapatmayı denemiş, şikâyet üzerine, Kültür Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nca eleştirilmiş. Sonrasında iş taraflar arasında tatlıya bağlanmış

Ancak, önceki hafta, bir aracın çarpmasıyla, köprünün üst kemerlerinden sıva parçaları dökülmesi üzerine, ‘Tehlike arz ediyor’ gerekçesiyle belediye tarafından, köprü araç trafiğine kapatılmıştır.

Koruma Kurulu üyesi olan Zonguldak Belediyesi durumu ilgililere (İl Özel idaresi ve Karayolları Bölge Müdürlüğü) bildirmiş. Yapılan yazışmalarda, Karayolları Bölge Müdürlüğü yapımı üstlenmiş. Masrafı İl Özel İdare bünyesindeki KUDEP (Koruma Uygulama ve Denetleme Bürosu) tarafından karşılanacak onarım işi bir türlü başlatılamamıştır.

 Konu ile ilgili yaptığım inceleme de, köprü etrafında ve üst tarafında bulunan elektrik telleri, onarım için tehlike arz etmektedir. Bu kabloların toplanması için şehir elektriği kesilmesi gerekmektedir. Bu işlem yapılamadığı için, onarım başlatılmıyor.

Dolayısıyla beş aydır, yazışma ile zaman geçiriliyor.

Üzerine sıva ve beton parçaları düşebilir gerekçesiyle köprü araç trafiğine kapatıldı ya? Köprüden, yayalar geçmeye devam etmektedir!

Şimdi, 629 adımlık şehrin, yöneticilerine soruyorum.

Araçlara zarar vermesi mümkün olan sıva ve beton parçaları, insanların kafasına düşse zarar vermez mi?

Araçların kaportası mı önemli, insanların kafatası mı?

Gelişigüzel engellerle kapatılan köprü trafiği, kızgın motosiklet ve küçük araç kullanıcıları tarafından, engeller tekmelenip, öteye - beriye saçılmak suretiyle açılıp, geçiş yapılabiliyor.

Köprü üzeri ve çevresinde görüntü, tam bir mezbelelik şeklindedir.

Yağışlı havalarda, akan sular yüzünden inilip çıkılmayan merdivenlerin, eğlence olsun diye boyanmasına ses çıkartmayan belediye (Koruma Kurulu Üyesi), Ankara Köprüsü’ndeki göstermelik engelleme ile olayın sorumluluğundan kurtulamaz.

Bu sorumluluk içinde Karayolları Bölge Müdürlüğü de bulunmaktadır.

Ankara Köprüsü’nde bir tehlike varsa, yaya ve araç trafiğine tamamen kapatın.

Tarihi eserlere ilgi ve saygının olmaması abeste, insan yaşamına gösterilen ilgi (!) daha öte abesle iştigaldir bence.