Gazeteci şeytanın avukatı olmalı biraz…
Valiye yağcılık yap…
Emniyet müdürüne şirin gözükmek için yıkama yağlama çek…
Belediye Başkanına nabza göre şerbet…
Kimsenin şahsiyetiyle sorunumuz yok…
Farkındaysanız son 5-6 yılda değişen Emniyet Müdürlerinin isimlerini bile unuttuk…
Kimi 6 ay durmadı, kimi yolsuzluk soruşturması geçirince emekliye ayrıldı…
Kiminin fuhuş çetesi liderinden para aldığı tespit edildi…
Kimi de işadamının şamaroğlu oldu!
Son 5 yılda 4 Emniyet Müdürü değiştiğini söylesem hanginiz sayabilir…
Ahmet Kaplan, Coşkun Hayal, Metin Seyfi Sazak ve nihayet Osman Ak…
İlk olarak “Telekulak” operasyonlarıyla adından bahsettiren Osman Ak’ın, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakanı Bülent Ecevit’in de aralarında bulunduğu 963 kişiyi yasa dışı yollardan dinlediği İçişleri Bakanlığı raporuyla belgeleniyordu…
Şimdi bunları niye mi anlattım…
Emniyet Müdürü, Vali ya da Genel Kurmay Başkanı…
Hiç birinin dokunulmazlığı olmamalı…
Buna Osman Ak da dahil…
Son 2 ayda ardı ardına işlenen cinayetler sonrasında yaptığımız haberler polis teşkilatını rahatsız etmiş olabilir…
O haberler, ölen 9 canı geri getirmeyecek belki ama…
Yeni cinayetlerin önüne geçmek, aydınlanmayan cinayetlerin üzerine gidilmesi için yapılmış haberlerdi her biri…
Medyanın görevi tam da bu değil mi?
Kamu adına oto kontrol!
Espri zekasını takdir ettiğim Osman Ak, Halkın Sesi’nin haftalardır çözülemeyen boğazı kesilerek öldürülen Necla Sağlam cinayetine atıfta bulunarak, “Müge Anlı olsa çözerdi!” manşetine bir hayli içerlemiş olacak ki, katıldığı bir toplantıda, “Müge Anlı gelince açıklama yapacağım” demiş…
Olaya Fransız kalan gazetecilerin “Anlayamadık” demesi üzerine Ak, gülümseyerek “Anlayan anladı” deyip uzaklaşmış…
Olay öyle Sayın Ak’ın espri yapacağı kadar basit değil!
Ben anladım müdür bey!
Mesajınızı da aldım…
Yani telsiz jargonuyla söylemem gerekiyorsa…
“Anlaşıldı Merkez”
***
Şu MHP ve CHP’de yaşanan ayak oyunlarını gördükçe…
13 yıllık AKP iktidarının gücünü muhalefetten aldığını daha iyi göreceksiniz…
Genel Başkan seçildiğinde, “Başarısız olursam bırakırım” diyen Kemal Kılçdaroğlu da…
Tüzük kurultayı için imza toplayan muhaliflere “Gerekirse mahkemeye gitsinler” diyecek kadar demokrasiyi ayaklar altına alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli da artık gitmeli…
Muhalefet bu kadar kötüyken değil 2023, 2223’e kadar gider bu zihniyet…
Ne tatlı şeymiş şu koltuk…
MHP’de yaşanan rezaleti hep birlikte izliyoruz…
Sırf başka bir genel başkan adayını destekledikleri için adamlar ihraç istemiyle disipline sevk ediliyor…
Türkiye’nin dengeye oturması için güçlü bir muhalefete ihtiyacı var…
Umudunu kaybetmiş bir CHP halka nasıl umut olacak?
Baraj kaygısı olan bir MHP mi merkez sağ seçmenden oy alacak?
Çekilin Türkiye’nin önünden!