İşte o yazı:
1995 yılında siroz hastalığından babasını kaybeden , ünlü spor spikeri Mutlu Ulusoy ; katıldığı bir programda sarf ettiği ”Devrek'te doğmak istemezdim“ lafıyla gündeme geldi.
Özellikle Devrekliler ilçelerini kötülediğini sandı. Ama o aslında Zonguldak’ın görünmeyen bir yönünü anlatmıştı. Herkes kütük milliyetçilik ile algıladı ama o aslında derinden derinden diğer Zonguldak’ı gözler önüne serdi.
1986 yılında Devrek’te doğan ve 1995‘te 9 yaşında iken, 35 yaşındaki babası Devrekli birahane işletmecisi Ahmet Ulusoy’u kaybeden Mutlu Ulusoy , alkol bağımlısı babasının hayatını kaybetmesi ile yaşadığı travmayı anlatı.
Mutlu Ulusoy , hayatının travmasını anlatırken aslında Zonguldak'ın bir gerçeğini de ortaya çıkarmış oldu.
Alkol kullanımı Zonguldak'ta çok fazla. Şehir merkezlerinden köylere kadar alkol kullanımı aslında bir kültürün de sonucu; köçek kültürü beraberinde alkolü de beraberinde getirdi.
Günümüzde halen eskiden beri devam eden kına gecelerinde erkekler ,köyün meydanında veya bir evin bahçesinde kurulan ve köçek eşliğinde alkol alma geleneği yaşatıyor. Bu bazılarını bağımlı hale getiriyor. Daha küçük yaşta bu ortamı gören çocuklarında özenmesi ile alkol kullanımı başlıyor.
Parası olan soluğu gazinolarda , parası olmayanlar ağaç diplerinde, dağlık arazide, tepeliklere çıkarak gözlerden uzakta kurulan çilingir sofrasında alıyor. Alkol Zonguldak'ta bir eğlence aracı olarak değil , bağımlılık seviyesinde bir olgudur.
Kararında ,kıvamında içenleri terzi ederim. Fakat Zonguldak'ta alkol bağımlılığı, gençlerde giderek uyuşturucu bağımlılığına evriliyor.
Devrekliler, Mutlu Ulusoy 'un “Devrek'te doğmak istemezdim" lafını baz alıp ,tepki gösterse de ;aslında ünlü sunucu Zonguldak'ın genelindeki sorunu gündeme getirmiş oldu.
Anlattığı benim yaşadığım bir travmayı da anımsattı. Gökçebeyli dev gibi dayım, aynı hastalıktan 52 yaşında hayatını kaybetmişti. Dayım da sabah kahvaltısında alkol alan biri idi.
Mutlu Ulusoy 'un “Devrek'in üzerinde bir bulut var, bir türlü büyüyemiyor" dediği aslında; Zonguldak'ın genelinde olan üstündeki kara buluttan bahsediyor. Zonguldaklı kendini aşamıyor. Beldelerde, şehirlerde sosyal ortamlar, faaliyetler olmayınca ; insanlar kendini alkole, uyuşturucuya veriyor.
Ayrıca anlattıklarından çıkardığım anlam ile ; aslında 1990’ların Sosyal Demokrat yaşam tarzını da dile getiriyor. Zonguldak’ta alkol kullanımı sağcısı solcusu fark etmeksizin yaygın olarak kullanılsa da, 1990’larda kendini sosyal demokrat gören bir kesimin siyasi faaliyetlerde alkol alma ile geleneğini sürdürmesi ve gençleri kafa kola alma aracı olarak kullandığının bire bir şahidiyim.
