Zonguldak Belediyesi ile ilgili yaptığım ‘Belediye’ye sokak hâkim’ başlıklı tahlil gündeme oturdu.
Türkiye genelinde Zonguldaklılardan olumlu tepki aldı.
Okuyanların tamamının hem fikir olduğu konu ‘Belediye de irade yok’
Genel bir eleştiri oldu elbet…
Ancak, bireyselleştiğinde, ‘iradesine hakim olanlar’ var.
Hem de iki kişi…
Biri İmar Müdür Yardımcısı Tayfun Albayrak.
İmar konusunda Başkan’ın muhatabı… Dolayısıyla; imara aykırı yapılaşmanın sorumlusu…
Başkan’ın, ses çıkartamadığı iki kişiden biri...
Diğeri Başkan yardımcılarından Erhan Darende…
Belediye’nin hafızalarından biri… Meclis’in ret ettiği ARGE birimini isim değiştirip söke söke hayata geçirdi. Bu birim ne iş yapar bilmem ama; en azından Belediye içinde fiziki bir değişiklik oldu.
İradesizlik deyince; seyyarların kaldırım işgallerinden güç alan esnaf ve Müteahhitlerin atağa kalkıp, sokak- cadde işgali ile kaçak yapı konusunda “riyaset’e rest çeken” icraatlara giriştiği ortam: Belediye Personeli’nin de çalışma/ hizmet ve görev yapma arzusunu kırmış.
Personelin bir araya geldiği tek konu/nokta yemek ve yemekhane.
Belediye Meclis Üyeleri’nin ‘Belediye’nin kötü gidişi’ konulu bir sorunları yok.
Allah için; oturum hakkı kadar(75 - 80 TL) sahip çıkıyorlar görevlerine…
Daire Müdürleri mi?
Daire Müdürleri, Başkan’ın tavır ve davranışlarından müşteki…
Daire Müdürü dururken, sıradan bir personelin çağrılıp sorgulanması, işe yönlendirilmesi ‘güvensizlik’ olarak yorumlanıyor.
Sadece Daire Müdürü mü?
Başkan Yardımcıları da gelişmelere taktik varyasyon uygulamaları yapıyor.
Mesela, Başkan Yardımcısı Şenol Şanal, Kaçak ve İskân izni olmayan dairelere su bağlanması konusunda ‘Belediye Başkanım bana talimat versin, üç saatte 300 dairenin sularını keserim’ dedi.
Secaattin Gonca’nın Başkanlık dönemi(2004- 2009) aklıma geldi.
Gonca da akşama kadar iskânsız dairelerden bir dünya saati gece yarısına kadar söktürmüş, ertesi gün akşama kadar yerine tekrar taktırmıştı…
Akla gelen soru şu.‘Su bağlantısı yasal değilse, neden bağlatılıyor? Yasal ise neden Başkan talimatı ile kesilsin?
Belediye de her birim, kendine has çalışmayı ‘rakip eksiltme’ ayarına müteşamil, kendi ‘yol Haritası’ kapsamında, teknik ve taktik özelliğiyle devreye sokuyor.
Belediye’nin İller Bankası gelirlerine % 75 kesinti uygulaması arifesinde; tasarruf tedbiri yerine 150 bin liralık ARGE birimi savurganlığı gibi…
Ancak, tüm çalım ve şutlar ‘Riyaset Makamı’ hedefli…
En çok da ‘imara aykırı yapılaşma’, ‘seyyar rezaleti’ ve ‘kaldırım işgalleri’ Riyaset Makamı’nın ‘Hükm-i Şahsiyeti’ni yontmuş…
Hele ‘akçeli’ işler sınıfına giren imar rezaletlerine göstermelik tutanak ve göstermelik cezalar yazılıp, yıkımdan kaçınılması ve yapanlara çok yüksek ‘akçeler’ kazandırması, ‘şaibe’yi arttırıyor.
Koca bina’ların teras katlarını örtüp bir dünya 1+1 kazanan Müteahhit’e, karakaşı kara gözü için ‘yol’ verilir mi? Hele kaçaklığı tespit edilmesine rağmen yıkılmıyorsa…
Vatandaşın geçeceği kaldırımı ticarethanesine katmış biri(leri)ne: Dinen günah, kanunen yasak, ahlaken ayıp olan bir olaya göz yummak ‘bedava’ olur mu hiç?
Başkan Akdemir ‘beceriksiz değilim’ diyor.
‘Belediye’ye sokak hâkim’ yazısı ertesinde Sayın Akdemir’le 1.5 saatlik bir sohbetimiz oldu.
Allah için, Sayın Akdemir’in hangi konularda ‘becerikli’ olduğunu kamuoyu çok iyi biliyor.
Başkan Akdemir: Kaçak yapı ve kaldırımı ticarethaneye katma vs. konularda imtihana girse, ‘Öğretmen Akdemir’den yıldızlı zayıf’ alır, sınıfta kalır.
Buna rağmen bana söz verdiği üzre: İncivez de Rektörlük Binası karşısındaki kaldırım hırsızlığı konusunda ‘imar yolu çizilecek. Kaldırım boydan boya halkın hizmetine sunulacak’ sözünün takipçisi olacağım.
Hatta. ‘Belediye’ye sokak hâkim’ tahlilinde bahis konusu ettiğimiz sorunlarında…
Başkan Akdemir’le bir bardak çay içtiğimiz 1. 5 saatlik hararetli sohbet’in en önemli konularından biri de ‘falan-filan vaziyetli’ iç gelişmelerdi.
Hani Levent Kırca’nın o hoş sohbet, çok şey anlatan müzikholünde temas ettiği ‘Tam yerine rast geldi/ manzara koyduk’ dizeleriyle anlattığı…
Yumuşak, amber kokulu, karşılıklı arzu’ya dayalı ancak, ahlak’a mugayir ve reyting rekorları kıran ‘5 atış 25’ filmlerini aratacak ‘Acılık’ yapımı rivayetlerin tercümesi hikâyeler…
SONUÇ:
Gelişmeler karşısında ‘Seyirci kalan’ yapısıyla, bırakın Zonguldaklıları; kendi partili yöneticilerinin de tepkisini çeken Başkan Akdemir, bu saatten sonrainisiyatif /üstünlük alan icraata girişebilir mi?
Alacağı sıfat, bundan böyle takınacağı tavır’a bağlı…
Başkan’a söz verdim. Çoğu irade eksikliğinden kaynaklanan sorunların üstesinden gel(e)memesi halinde, ‘Acılık yapımı’ hikâyeleri/filmleri anlatacağım.
İmara aykırı yapılaşma ve kaldırım işgalleri Üstesinden gelirse; kendisine yönelttiğim‘beceriksiz’ sözü için Özür dileyeceğim.
Bir şey söyleyeyim mi?
Benim işim kolay…
