Belediye Meclis üyesi Turan Demirtaş, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ve CHP Grup sözcüsü Mehmet İzzet Türkçelik’i yaylım ateşine tutmaya devam ediyor…
Demirtaş’ın geçmişten bugüne muhalif bir yönü var…
Eskiler bilir, dönemin Belediye Başkanı Zeki Çakan’a da kan kusturan Demirtaş’ın muhalefet genlerinde var!
Kendi adıma söylemem gerekirse, Turan Demirtaş’ın bu hırçın hallerini seviyorum…
Sırf, “Parti zarar görmesin” mantığıyla CHP’lilere inat konuşan birilerinin olması da demokrasimiz adına önemli bir zenginlik…
Gerçi, sağcısı solcusu fark etmiyor…
Konuşanın kellesinin koparıldığı bir siyaset kültüründe Turan Demirtaş gibi aklına geleni konuşan biri politik kurt esasında çok bile durdu CHP’de…
Ama Demirtaş’ın özellikle son açıklamalarını zorlama ve intikam duygusuyla verilmiş beyanatlar olarak görüyorum…
Cami meselesinde de CHP’den ihraç edilişinin intikamını Zonguldak halkından alarak onu sevenleri üzen Turan Demirtaş, dünkü açıklamasına da hissiyatını yansıtmış…
Otopark meselesinde tekrara düşen Demirtaş, Mehmet İzzet Türkçelik’e de başkanlığa vekalet ettiği dönemde 60-70 kişiye verdiği yemeğin parasını belediyeye ödettiği için yüklenmiş…
Her ne kadar belediyenin makul ölçülerde ağırlama giderleri kalemi olsa da, kamu imkanlarının böylesine savurganca harcanmasının doğru olmadığını düşünüyorum…
Ancak Muharrem Akdemir yönetimindeki Zonguldak Belediyesi’nin kelimenin tam anlamıyla arpalık olduğunu yakinen bilen bir gazeteci olarak Demirtaş’ın iddialarını devede kulak görüyorum…
Akdemir ve belediye hakkında yaptığımız haberler nedeniyle Muharrem Bey defalarca gerek Basın İlan Kurumu’na gerekse Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu…
Ama hiç birinde istediği cevabı alamadı…
Zonguldak Belediyesi içerisinde görünmez, sanal bir örümcek ağı olduğunu çok yakında herkes görecek…
Peki, Başkan bu ağın bir parçası mı değil mi?
Ben bu sorunun cevabından adım gibi eminim…
Ama bazen beyazın beyaz olduğunu kanıtlamak kolay olmuyor…
Yakın zamanda bir itirafçının kendi ağzından dinledim…
Belediyeden milyonlarca liralık işler alan bir müteahhit, şirket görevlisini arıyor…
Ofisindeki masanın alt çekmecisine 5 bin lira koymasını, belediyede görevli gözlüklü fare gelince kendisine “Bilgisayarda az işim var” diyeceğini, bu sırada şirket görevlisinin ofisten çıkmasını istiyor…
İddiaya göre şirket görevlisi ofisten çıkıyor…
Belediyeden gelen gözlüklü fare bilgisayara girme bahanesiyle çekmecedeki 5 milyarı alıp ofisten ayrılıyor…
Belediye görevlisi, aynı yöntemle 5’er 5’er defalarca rüşvet alıyor…
Tabi bu arada sırtlan müteahhit işini sağlama almak için rüşvet anını gizli kameraya çekiyor…
Ve bu gizli kamera görüntüsü sayesinde belediyeden inanılmaz fahiş fiyatlarla milyonlarca lira değerinde adrese teslim yeni işler alıyor…
O müteahhidin dosyaları hele bir incelensin o zaman ne demek istediğim, daha iyi anlayacaksınız…
Sahte belgeyle yapılan ihaleler, sahte vergi borcu yoktur yazılarıyla verilen hak edişler, seks turizmi için yurtiçi ve yurt dışına düzenlenen turlar ve daha neler neler…
Bunca rezalet yaşanırken Muharrem Akdemir nasıl olur da duyamaz…
Ya da duydu da susmak zorunda mı kaldı?
Hele bir sabırlı olun…
Hiçbir şey gizli kalmıyor!