Günlük yazılarımı satranç gibi yazarım…
Yazdığım her kelimeye, ortaya koyduğum teze okurun da bir cevabı olduğunu düşünerek, sorulacak her sorunun yanıtını makalemin içinde vermeye çalışırım…
Onun için siz söylemeden ben söyleyeyim…
Bu yazıdan “Akdemir’i aklamaya çalışıyor” gibi bir çıkarım yapacaksanız yanılırsınız…
Muharrem Akdemir’i sıkça eleştiren, bu nedenle yıldızı hiç barışmayan bir gazeteci olarak, her şeye rağmen Akdemir’in 4 yıl daha Zonguldak Belediye Başkanlığı koltuğunda oturacağı gerçeğini aklımızdan çıkarmamız gerekir…
Medya, sivil toplum örgütleri ve vatandaş olarak bizim görevimiz yerel yönetimlerin aksayan yönlerini gündeme getirip çözüm bulmak olmalı…
Yani kimsenin Muharrem Bey’le bir alıp veremediği de yok…
Ama Zonguldak Belediyesi’nin yönetim bazında içerisine düştüğü türbülansı da yok sayamayız!
Ortada bir gerçek var…
Zonguldak Belediyesi’nde işler iyi gitmiyor…
Dün Yazı İşleri Müdürümüz Meryem Akgün, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ile önemli bir röportaja imza attı…
Zamanlaması çok iyi oldu…
Esasına bakarsanız Akdemir, verdiği röportajda hiçbir şey söylememiş ama çok şey söylemişti…
Nasıl mı?
CHP’li belediyelerin çoğu iktidar partisinden muzdarip…
Ya da çoğu kez bu bahanenin arkasına sığınırlar…
Ama bazen gerçekten de iktidar partisi, “o yatırım” muhalif belediyeye puan kazandıracaksa ipe un serer!
İşte Akdemir’in dünkü röportajda satır arasında söylediği ancak günün manşeti olan o proje de böyle bir proje…
Akgün, röportajı çözmek için gazeteye geldiğinde Akdemir’in sır gibi sakladığı projeden bahseder bahsetmez soluğu Zonguldak Belediyesi’nde aldım…
Toplumun iyi bir habere hasret kaldığı bir dönemde, öğrenmezsem Diyarbakır Karpuzu gibi ortadan ikiye çatlardım…
İkili görüşmelerimizde halkın tepkisini, eleştirilerini sıkça kendisiyle paylaştığım Muharrem Akdemir’in “müjde” olarak bahsettiği proje ne olabilirdi?
Onun tabiriyle “Zonguldaklıların hayali” dediği o projede aslına bakarsanız işlem tamam…
Yani ihale yapılmış, başkan yolun karşısına geçmiş…
Ama neredeyse kendisinden bile sakladığı projenin son anda sekteye uğramasından korktuğu için kimseyle paylaşmamış…
Akdemir’in lafı değiştirmek için söylediği ıhlamur gelmeyince, ne yapıp yapıp konuyu o projeye getirdim…
Başlangıçta kaşlarını havaya kaldırıp söylemek istemeyen Akdemir, ısrar edince baklayı ağzında çıkardı…
Ha vallahi, ha billahi ben bunu tahmin etmiştim…
Emin olun “vizontele” kadar önemli ve tarihsel bir adım…
Bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm belediye başkanlarının utancı…
Belki Zeki Müren bizi görmeyecek ama görmüş kadar olacak…
Söz verdiğim için yazamıyorum ancak eminim tahmin etmişsinizdir…
Tüm içtenliğimle söylüyorum…
Akdemir, bu projeyi hayata geçirsin bütün günahları af olur…
Hepimizin dert yandığı bu ayıbı temizleyen bir belediye başkanının heykelini yaparlar mı bilmem…
Yalnız şunu söyleyebilirim aradan bir asır da geçse Akdemir’in adı bu projeyle anılır…
Şimdi bugün bütün gazeteci arkadaşlar, bu yazıyı okuyan herkes Akdemir’e soracak…
Ben ona verdiğim sözün gereği açıklamıyorum…
Umarım o da sözünü tutar…
Ama bu saatten sonra çok da önemli değil…
Benim zeki okurlarım leb demeden leblebiyi anlar…
O kadar kopya verdim…
Hala bilemediyseniz Akdemir’e sorun!