Tarım bilimsel yöntemlerle yapılmaz ise toprak az ürün verir. Az hasat, aşırı yükselen fiyatlara neden olur.
Hayvancılık akıl ile yapılmaz ise süt, yoğurt, yağ, peynir, sucuk, yumurta, balık, et erişilemez hâle gelir.
Eğitim evrensel standartlar ölçü alınarak yapılmaz ise buluş, icat, patent, formül, yenilik, inovasyon, kitap, yazı, kod, yazılım, otomasyon kaçarak yerini hurafelere terk eder.
Hukuk paraya, makama, servete, feodal güçlere, mafyaya, siyasete, tarikate, kabadayıya göre renk değiştirirse orada adalet, demokrasi, yönetişim, etik, ahlak, dürüstlük kalmaz.
Nüfus doğru bilinmez ise seçmen sayısı yalana bulanır. Demokrasi padişahlara yol açar.
Sınırlar iyi korunamaz ise Senegal'in, Kenya'nın, Bangladeş'in, Afganistan'ın, Pakistan'ın, Irak'ın, İran'ın, Suriye'nin, Ermenistan'ın, Sudan'ın diplomasız, hastalıklı, mesleksiz, suçlu, katil, hırsız, sabıkalı, kaçakçı, baron, mafyatik fertleri işgalin aparatları olur.
Meslekli, üreten, düşünen, diplomalı yurttaşlar küçümsenir, horlanır, dışlanır, Batı ülkelerine taşınmaya zorlanırsa, üretim gücü düşer. Çin malları pazarı ele geçirir.
20 yıl çalışıp(?) emekli olan ile 40 yıl ter döküp emekli olana üç aşağı beş yukarı aynı emekli maaşı verilirse, vekiller 2 yılda lüks emekli yapılırsa orada huzur, denge yok olur.
Halkın vergilerinden oluşan kaynaklar lükse, şatafata, israfa, ölü yatırımlara, pahalı köprülere, yollara, kamu binalarına, içi boş üniversitelere aktarılırsa geri kalmışlık sona ermez.