Bazı adama lâf yakışır, bazı adama hizmet.
Yerel seçimlerden önce, bu CHP’ye oy vermek, Zonguldak için zaman kaybından başka bir şey değil diyordum. AKP’ye oy vermek, zaman kaybından başka kayıplar getireceği için Muharrem Akdemir’i ‘ehven-i şer’ (Kötünün iyisi) diye lânse etmiştim.
Velhasıl-ı Kelâm; Olaylara ve sorunlara yine bu minval üzerinden bakmaya devam edeceğim.
Para, zaman, siyaset böyle gerektiriyor dersin, bir işi yarım yamalak yaparsın. Ya da yaptırdığın iş’te, taşeron firma sana kelek yapar. Ancak, zararın neresinden dönersen kâr’dır deyip, eksik aksağı sonradan toparlarsın. Hizmet’in aksayan yönlerini ‘yakışan’ hale getirirsin. İyi niyet belirtisidir bu.
Bir de…
Meselâ; Sahil de ki Uzun Mehmet Anıtı yanındaki Şelâle.
Ayda yüzlerce ton su taşınıyor Arazöz’le bu şelâle havuzuna.
Ertesi gün, su kayıp. Yine taşınıyor. Havuz’un tabanı çatlak.
Hem yapımda ödenen paraya yazık, hem de pompalanan suya.
İşin yakışanı, çağıracaksın bu şelâle’yi yapan Müteahhit’i ‘bu ne rezalet’ diyeceksin.
Ama, söylenemiyor.
Bilin bakalım, neden söylenmiyor?
Soğuksu da ki Pazar yeri.
113 yıllık mazi’ye sahip, 7 bin metre kare alan üzerinde kurulmuş bu pazaryeri çelik konstriksiyon (taşıyıcı) ile üzeri kapatılmış. 4 milyon liraya mal olmuş.
Yapılırken, üç katlı modern bir Pazar yeri yapılsın diye çok yazı yazdık, konuştuk.
kod’u Soğuksu Camii hizasına indirilse çok amaçlı, gelecek elli yılın ihtiyacını sağlayacak bir alış-veriş çarşısı olurdu.
Pazar yeri içindeki kaçak binaları yıkılamadığı için, bu işe girişilemedi.
Nerden mi çıktı şimdi bu Pazar yeri sorunu?
Zonguldak Belediye Başkanı, ilk meclis toplantısında, Soğuksu Pazar yeri ve Toptancı hal’i ile ilgili Meclisten denetleme yetkisi aldı.
Pazar’ın yarısı boş. Bu nasıl düzenleme.
Tezgâhların önüne sınır çizgileri çizilmiş. Ancak, tezgâhlar arasında iki kişi geçişemiyor. ‘Yirmi lira veren’ çizgi üzerine bir sepet koyup, satış yapıyor.
Bu çizgi üzeri sepet paraları belli ki oda’ya gidiyor. Helal’i hoş olsun da, bu ‘yirmilik sepetler’, pazar’ın boş olan taraflarına yayılsa daha iyi olmaz mı?
İkincisi, boş olan taraflardaki esnaf nasıl satış yapacak? Bu esnaf, aidat ödemiyor mu?
Köylü diye halden ya da Pazar içinden normal malı alıp satanlar çoğunlukta.
Bu köylü(!) neden Pazar içine yayılamaz?
Bunu yapacak olan Pazarcılar Odası diyeceksiniz.
Pazar’da iki yüz üzerinde esnaf var. Peki, Bu pazarcılar odasının üyesi kaçtır?
Pazarcılar Odası’na kayıtlı olmayan Pazar Esnafı’nın nasıl sergi açıyor.
Toplu büyük miktar da para ödüyorsa, neden kayıt yapılmıyorlar?
Diyelim ki, Belediye Başkanı, gittiği yer’e zaten siyaset için, sadece el sallamak için gidiyor.
Peki; Vergi dairesi neden hiç uğramaz bu Pazar yerine?
Pazarcılar Oda başkanı, aynı zaman da Belediye Meclis Üyesi. ‘Leb demeden leblebi’yi anlayacak bir pazarcı. ‘Şööyyle’ bir bakışta görür, çizgi’yi geçenleri, fiyat etiketsiz sebze meyveyi, kaçak binaları, binalardan sarkan yırtık bezleri, yarısı bomboş tezgâhları…
Görüntüsü ‘mezbelelik’ olan bu Pazaryeri ile ilgili kendisiyle de her vesile görüşüyoruz.
‘Bütün sorunları biliyorum, halledeceğiz’ diyor.
Diyor da, gözdeki ‘çöp’ gibi esnaf ve vatandaşı rahatsız eden bu kayıp- kaçak, salkım- saçak vaziyet kimin işine yarıyor?
Neden çözülmüyor biliyormusunuz?
Aynı sıkıntılı durum, Toptancı Hali’nde geçerli.
Tuvaletinden, çevre düzenlemesine kadar, bir dünya sorunu var. Çözülmüyor.
Anlattığım şu sorunlara bakın. At’la Deve mi?
Bırak itip- kakmayı, iki saat konuşup boşa mazot yakmayı. Bir bakışla çözülecek sorun.
Hem, neden daha ilk Belediye Meclis toplantısında, bu konularla ilgili ‘yetki’ istedin?
Seçimden önce dediklerimin arkasındayım yine.
CHP’li Belediye, Zonguldak için zaman kaybı. Ancak; En azından başka zayiatların önüne geçer.
Basit bir Pazar yeri ve Uzun Mehmet Anıtı yanındaki dibi patlak Şelâle havuzu sorununu halledemeyen Zonguldak belediyesi, 50 Milyon liraya mal olacak Lâvuar alanı projesini nasıl halleder?
Halledemez!