Zonguldak

"Bu şehirde kimsenin çocuğu güvende değil"

Uyuşturucu bataklığına çekilerek intihara sürüklenen Cengizhan'ın ağabeyi Halkın Sesi'ne konuştu

Abone Ol

Röportaj: Mustafa ÖZDEMİR

Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde geçtiğimiz hafta pazartesi günü intihar ederek yaşamına son veren 23 yaşındaki Cengizhan Arı'ın ağabeyi Hakan Arı, kardeşini uyuşturucuya alıştırmak suretiyle şantaj yapıp senet imzalatarak intihara sürükleyen iki kadının savcılık ifadesi sonrasında serbest bırakılmasına anlam veremediğini belirterek, "Bugünden sonra Zonguldak'ta, Alaplı'da ya da herhangi bir ilçede oturan genç kızlar, delikanlı erkekler, kadınlar ve çocuklar güvende değil. Bu iki kadın bunca sabıkaya, bu kadar delile rağmen hala ellerini kollarını sallayarak dışarda dolaşabiliyorsa, bunu devlet adına o koltuklarda oturanlar düşünsün" dedi.

Zonguldak kamuoyu haftalardır cinsel istismar, tecavüz, küçük yaşta kız ve erkek çocuklarına zorla cinsel taciz, uyuşturucu ticareti ve uyuşturucu satıcılarının teslim aldığı gençlerin hikayelerini okuyor.

Kan donduran iddialara rağmen uyuşturucu trafiğinin önü kesilemiyor. Son 5 yılda kimyasal uyuşturucunun şehre girmesiyle birlikte özellikle okullarda bonzai ve metanfetamin kullanımı yaygınlaşıyor.

Halkın Sesi İnternet sitesi Yazı İşleri Müdürü Mustafa Özdemir günlerdir, Alaplı'da intihar ederek 23 yaşında hayatına son veren Cengizhan Arı'nın hikayesini sürüyor. Kişisel verilerin korunması kanunu nedeniyle adı geçen iki kadının mesajlarını yayımlayamadıklarını, aynı mesajların Alaplı Cumhuriyet savcılığında da bulunduğunu ifade eden Mustafa Özdemir, olayın perde arkasında kamu görevlileri olması nedeniyle dosyada gerekli hassasiyetle işlem yapılmadığını iddia etti.

UYUŞTURUCU VE FUHUŞ ÇETESİ İNCİVEZ'DE

Zonguldak Merkez İncivez Mahallesi alt kapı bölgesinde bulunan 1+1 evlerde kümeleşen fuhuş ve uyuşturucu çeteleri, ağına düşürdükleri insanları çektikleri video görüntüleriyle tehdit ediyor. Hatta bazı kadınlar kiralık evlerde birlikte oldukları insanların önce paralarını gasp ediyor, ardından dışarıda bekleyen kalabalık bir grup itiraz edilmesi halinde gelen kişiyi darp ediyor. Birçok kişi rezil olma korkusuyla şikayetçi bile olmadan arkasına bakmadan gidiyor.

YOKSUL ÖĞRENCİLER TORBACI YAPILIYOR

Zonguldak Emniyet Müdürlüğü narkotik ekiplerinin art arda yaptığı tüm operasyonlara rağmen suç ve suç unsurları bölgedeki fuhuş ve uyuşturucu faaliyetlerine devam ediyor. Kimyasal uyuşturucu ticaretinde en çok, ticari taksiler ve motokuryeler kullanılıyor. Üniversite bölgesinde yoksul öğrenciler ve yabancı uyruklu öğrenciler önce uyuşturucuya alıştırılıyor ardından torbacı olmaya zorlanıyor. Geçtiğimiz günlerde Azeri bir öğrencinin cinsel taciz görüntüleriyle tehdit edilerek torbacı yapılması gelinen noktanın en somut göstergesi.

NELER OLUYOR?

Son olarak Ereğli'de 5 yaşında bir erkek çocuğun cinsel istismar sonucu devlet koruması altına alınması, yine Alaplı'da 13 yaşında bir çocuğun metanfetamin verilmek suretiyle cinsel istismara maruz kalması, Alaplı'da intihar eden 23 yaşındaki bir gencin ölümünün arkasında aynı nedenlerin olması kamuoyunda "neler oluyor?" sorusunu akıllara getiriyor.

   Askerden geldikten sadece 3 ay sonra Alaplı'da yüksekten atlayarak beton zemine çakılan Cengizhan Arı'nın ölümü kayıtlara adli bir vaka olarak geçti. Ailesinin ve polisin sıradan bir intihar olarak düşündüğü ölümün arkasından ise uyuşturucu ve fuhuş çetesi çıktı.

ACILI AĞABEY HALKIN SESİ'NE KONUŞTU

Hayatının baharında yaşadığı buhranı atlatamayarak canına kıyan Cengizhan'ın İstanbul'da yaşayan ağabeyi Hakan Arı, gazetemiz internet sitesi Yazı İşleri Müdürü Mustafa Özdemir'e konuştu.

İstanbul'da elektrik teknikeri olarak çalışan Hakan Arı, son dönemde kardeşiyle uyuşturucu yüzünden küs olduklarını belirterek yaşadıkları kâbus dolu günleri anlattı.

Kardeşi Cengizhan Arı'nın 13 yaşında yetim kaldığını bu nedenle bir ağabey olarak üzerinde çok ağır bir sorumluluk hissettiğini söyleyen Hakan Arı, "Kardeşim çok saf bir çocuktu. Askerden geleli daha 3 ay olmuştu. 2 ayda bir genç nasıl bu hale gelir inanamıyorum. İstanbul'da yaşadığım için kardeşimin ölümünü normal bir intihar olarak biliyordum" dedi.

KİM BUNLAR!

"Bu çocuğa uyuşturucu verip şantaj yapanlar ellerini kollarını sallayarak dışarıda geziyor" diyerek isyanını dile getiren Arı, "Kim bunlar? Kendi çocuğuna cinsel istismar yaptırmaktan hakkında soruşturma devam kadın diğeri de onun yancısı. Ama benim kardeşim bugün toprağın altında yatıyor" şeklinde konuştu.

ADALET İSTİYORUZ

Kimyasal uyuşturucunun küçük ilçelere kadar girdiğini hatta kullanma yaşının 13-15 yaşa kadar gerilediğini ifade eden Hakan Arı, "Kardeşim son dönemde uyuşturucunun da etkisiyle telefonda sürekli benimle tartışıyordu. Yaşadıklarını kısmen anlatmış. Kimyasal uyuşturucunun etkisiyle 2 ay gibi bir sürede inanılmaz bir değişime uğradı. Bu kadınlar polis tarafından iyi tanınan, altlarında yüzün üzerinde şikayet olan kadınlar. Dosyaları bu kadar kabarık kadınlar nasıl oluyor da serbest kalıyorlar mantığıma oturtamıyorum. Zaten yakın zamanda cinsel istismar suçlamasıyla gözaltına alınarak denetimli serbestlikten bırakılmışlar. Her seferinde Cumhuriyet Savcısı ifadelerini alıp cep telefonlarına el koyarak bırakıyor. Bir gariplik var. Kardeşimi uyuşturucuya alıştıran, metin etkisinde kendisinde değilken suça zorlayan, uyuşturucu satması için kurye olarak kullanan, video görüntüleri ile şantaj yapıp 600 bin liralık senet imzalatan bu iki kadın nasıl oluyor da geçmişte karıştıkları olaylara rağmen hala sokaklarda gezebiliyor. Cep telefonu mesajları savcılığa verildi. Mezarda annemin ve dayımın Cumhuriyet Savcılığına verdiği suç duyurusundaki bütün iddialar geçiyor. O mesajlar kardeşimi intihara sürükleyen süreci özetliyor.  Maalesef cep telefonundaki mesajlar eğer şahsın kendi telefonunda ele geçirilmediyse 1. dereceden delil olarak kabul edilmiyor. Şimdi ele geçirilen telefonların teknik incelemesini 6 ay  bekleyeceğiz. Biz sadece adalet istiyoruz" dedi.

PEŞLERİNİ BIRAKMAYACAĞIM

Yasal süreci sonuna kadar takip edeceklerini söyleyen ağabey Arı, "Devlet yaşananları görmüyor mu? Bu iki kadının peşlerini sonuna kadar bırakmayacağım. Cezaevine girdikleri güne kadar izlerini süreceğim. Kardeşimi kaybettiğin günden beri aklıma oynatacağım. Her akşam rüyamda kardeşimin ölüsünü bana yıkatan bu iki kadın için nereye gitmem gerekiyorsa oraya gideceğim. Bu kadınların başkalarının çocuklarına zarar vermemesi için elimden geleni yapacağım. Yaşanan olay bu kadınların ilk vakası olsaydı polis delil toplamak için serbest bıraktı derdim. Ama aynı iki kadının yüzün üzerinde dosyası var. Devlet neden gerekeni yapmıyor?" şeklinde konuştu.

KİMSENİN ÇOCUĞU GÜVENDE DEĞİL

"Zonguldak'ta, Alaplı'da ve ilçelerde hiç kimsenin çocuğu, genç kızlar güvende değil" diyerek yaşananlara isyan eden Arı sözlerini şöyle tamamladı:

 "Kardeşim 13 yaşında babasız kaldı. 23 yaşında toprağa verdim. Ve yaşanan onca olaya rağmen bu kızlar dışarıda olduğu sürece hiç kimse çocuğunu sokağa bile bırakmasın. Çocuklarınızı evden parka yollarken bile dikkat edin. Doğduğunda adını koyduğum kardeşimin cenazesini bana yıkatan bu kadınlar beni bitirdiler. Poliste tehdit telefonları tapeleri varmış. Ama polise diğer suçları kanıtlayan telefon yerine temiz telefon vermişler. Yani birileri kadınlara sahip çıkıyor.  Bu röportajı okuyanlara sesleniyorum. Güvende değilsiniz. Bu kadınlar en ufak bir zaafiyetiniz varsa sizi tuzağa düşürebilir. Devlet yetkililerinden görevlerini yapmalarını istiyoruz. Başka anaların gözyaşı dökmesini istemiyorlarsa lütfen herkes işini yapsın."