İkinci Peron İkinci Peron

İşte o yazı: 
Çarık aslında Osmanlı döneminde halk ayakkabısı idi. En iyi çarık mandanın sırt derisinden yapılırdı. Yapımı gayet kolaydı ama köylerde çarık yapan usta tabir edilen insanlar vardı. Bunlardan biri de Gökçebey’in Veyisoğlu Köyünde yaşayan rahmetli Büyükbabam Çarıkçı Hasan Yılmaz idi. Söylenenlere göre çok iyi çarık yaparmış.
Çarıkçılar bugünkü ayakkabıcılar idi.
Osmanlı Dönemi’nde özellikle 1. Dünya Savaşı’nda askerler tarafından giyildiği görülür. Bunun nedeni savaşa katılanların büyük bölümü köylerden toplanan neferlerden oluşmasından kaynaklanmıştı.
Çarık bugün nostalji olarak görülse de ; aslında fakirliğin sembolüdür. 
Çünkü Avrupa bugünkü anlamda ayakkabı sektöründe kösele ayakkabıları 15.yy’da giymeye başlamıştı. İlk topuklu ayakkabıyı Leonardo da Vinci’nin tasarladığı bilinir.  Rivayete göre, Floransa’nın ünlü ailelerinden Medici ailesinin kızı Catherine düğününde boyunun uzun görünmesini istediğinden, Leonardo da Vinci'ye başvurdu. Leonardo da Vinci, topuklu bir ayakkabı tasarladı. Düğünden itibaren topuklu ayakkabı çok ilgi çekti, kabul gördü ve yaygınlaştı. 1770'lerde üstte geniş kıvrımları bulunmayan uzun çizmeler moda oldu.18. yüzyılda kadın ayakkabıları saten ya da brokardan yapılıyor ve toka, kurdele ya da fiyonklarla süsleniyordu. Hatta Osmanlı askeri 1.Dünya Savaşı’nda çarık giyerken, karşı taraftaki üst düzey düşman subaylar spor yapmak için estetik spor ayakkabıları giyiyordu. Bugünkü anlamda esnek spor ayakkabıları tam da savaş esnasında üretilmeye başladı.
Aslında Türklerde ayağa giyilen çizme Orta Asya’da kullanılan bir giysi idi. Orta Asya'da Türkler deriden ve yünden giyim eşyaları yapmakta ustaydılar. Çizme ve çarık en yaygın ayakkabı türüydü. Deri çizmenin yanı sıra, yaygın olarak yünden keçe çizme de yapılıyordu. Hükümdarlar kırmızı renkli çizmeler giyiyorlardı. Çizme ata binenler için çok elverişliydi. 
Çarık fakir ayakkabı olsa da aslında üst düzey yaşayan erkan malzemeye, biçimlerine ve kullanıldıkları yere göre ayakkabı giyen kesimdi. Bu ayakkabı türleri cimcime, çapula, çizme, yarım çizme, çedik, çedik ,pabuç, edik, fotin, galoş, mest, kalçın, kundura, merkub, nalın, sandal, terlik, tomak, yemeni gibi adlandırılan ayakkabı çeşitleri vardı. 
Anadolu’da yapılan arkeolojik kazılarda 5 bin yıl öncesine ait çarıklara rastlanmıştır. Demek ki çarık yüzyıllardır kullanılan halk ayakkabısı idi.
19. yüzyıl sonlarına kadar Türkiye'de ayakkabı yapımı tümüyle el işçiliğine dayanıyordu. Beykoz'daki deri fabrikasına 1884'te ayakkabı yapım bölümü eklendi. 1933'te Sümerbank'a devredilen Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası makineli üretimin yapıldığı önemli bir yer haline getirildi. Günümüzde ayakkabı üretimi daha çok özel sektör tarafından gerçekleştirilmektedir.
Son not; bugün Almanya’da giydiğim tüm ayakkabılarım Zonguldak’tan alınan ayakkabılardır. Hatta bir tanesini 3 senedir giyiyorum. Başka türlü rahat edemiyorum.

Kaynak: Sosyal Medya