Dün akşam saatlerinde misafirimiz CHP’nin etkin isimlerinden Erol Sarıal idi…
Sarıal ile yaklaşık bir saat CHP ve il kongresini konuştuk… Erol Bey de benim gibi birilerinin gölgesinde il başkanlığına aday olan isimlerden şikayetçi… O da bazı adayların arkasındaki görünmez ellerin CHP’nin baronlarının ta kendisi olduğunu düşünüyor…
Ne hikmetse, her dönem delegeyi aptal yerine koyan, seçimden seçime Zonguldak’a gelen politikacılar yönetiyor CHP’yi…
Tek dertleri milletvekili olabilmek…
Ortak özellikleri politika ile kazandıkları hatırı sayılır servetleri… Esasına bakılırsa etraflarındaki kalabalığın nedeni de bu biraz… Sanki bu adamlardan başka biri milletvekili adayı olamaz diye bir ayet var CHP’de…
Ama şuna kimsenin şüphesi olmasın… Yaklaşık 600 delegenin oy kullanacağı CHP İl Kongresi öncesinde delegelerin kafası bir hayli karışık… Haksız da sayılmazlar hani… Kim kiminle, kimin eli kimin cebinde belli değil!
Anlam veremediğimiz bir başka konuda şu: Milletvekilliği sıralamasında yer kapma telaşında olanlar il başkanlığı seçimlerini neden bu kadar önemsiyor? Seçilecek il başkanı kendisini destekleyen mebus adaylarına ne gibi bir imtiyaz saplayabilir ki?
Bu soruyu safça bulanlar olabilir…
Ama demokrasiden dem vuran bir siyasi partide herhalde aksi bir durum düşünülemez değil mi? En azından biz buna ihtimal vermek istemiyoruz…
İl Başkanlığı yarışına gelince…
İşin aslında kimsenin güdümünde olmayan delegeler yepyeni bir isim arayışında… Ama öyle görünüyor ki şimdilik buna imkan yok! Bu tabloda il başkanlığına aday olan 4 isim, milletvekilliği aritmetiğinde “dört işlem” görevi görüyor!
Bana göre en şanlı Harun Akın ve onu destekleyen ekip…
Neden mi?
Çünkü Belediye Başkanlığı önseçiminde Akdemir’in karşısındaki en güçlü cephe oydu… “Beşbenzemez” isimler sırf Harun Akın gelecek diye Akdemir’e yüklenmişti sandıkta… Şimdi de ortada benzer bir durum var. Akın, iki adayın yarıştığı bir CHP’de hiçbir zaman seçim kazanamaz… Çünkü parti tabanında onu en sert şekilde eleştiren bir kitle var… Akın, bu saatten sonra ağzıyla kuş tutsa bu insanların sevgisini kazanamaz…
Zonguldak Milletvekilliği döneminde hafızalarda tek bir olumlu imzası olmadığı halde parti içinde hala köşe taşlarını elinde tutan Ali Koçal’ın da hatırı sayılır bir delege desteği var arkasında… Koçal ve ekibi ise bu yarışta Adil Bahadır’ı destekleyecek. Bahadır, Koçal gibi toplumda karşılığı olmayan “itici” bir siyasetçinin çıkarabileceği en iyi adaylardan biriydi… İşte bu yüzden Bahadır bu yarışın en iddialı isimlerinden biridir.
İstifacıların başını çekerek ili kongreye götüren Nurettin Yolcu, eğer iddia ettiği gibi kimsenin iteklemesiyle aday olmadıysa bana göre bu yarışın en samimi ve en ciddi adayıdır. Ama özellikle MHP’li Erkan Haberal’a yakın isimlerin Yolcu’nun yanında oluşu delegenin midesini bulandırıyor… Yolcu, ilk önce kendini aklamak zorunda…
Halil Furat’a gelince… Onunla ilgili yorum yapmak bile istemiyorum… Geçenlerde yayınladığımız Halil Furat- Ali Koçal görüşmesiyle ilgili fotoğrafın ardından Gazipaşa’da karşılaştığımızda Halil Bey adeta burnundan soluyordu… Kendisine saygısı olmayanın başkasına saygı duymasını beklemek de komik olur herhalde…
Halil Bey, ilk önce üslubunu değiştirecek sonra insanlardan destek isteyecek… Öyle “küçük Emrah” rollerine girip “Bana komplo yaptılar” diyerek mağdur edebiyatı yapmak başarısız bir il başkanının bahanesi olamaz… Furat’a oy vereceklerin büyük bir bölümü Rizesporlu delegeler, anti-Harun Akıncılar ve Ali İhsan Köktürk’ün -hala varsa- Çaycuma’daki delegeleri…
Aksini iddia eden varsa lütfen açıklasın…
İşte CHP’li Baronların adayları!