CHP’NİN İŞİ NEDEN ZOR?

Abone Ol

Ülke, seçim atmosferine girdi bile.

Partiler, aday adaylarını belirlemeye, adaylar kendilerini tanıtıp, kendilerine yol açmaya başladılar.

Zonguldak merkez de kazanma şansı olan iki partiden biri, CHP’nin önündeki engelleri araştırdık.

2002 seçimlerinde 69 bin, 2007 seçimlerinde 86 bin, 2011 seçimlerinde 147 bin oy almasına rağmen, bu seçimlerde işi neden zor görülüyor?

Aslında, örgütsel birlik eksiği ilk sıkıntı.

2009’da AKP’ye rağmen Zonguldak merkez de belediye alındı. İsmail Eşref ile örgüt - parti - belediye meclisi uyumu sağlanamadığından, Eşref, süresi bitmeden milletvekili olmak için istifa etti.

2011’de 30 milletvekili aday adayı ortaya çıktı.

Örgütlerde güç ve birlik olmadığı için, ilk beşi belirleyemedi ve Genel Merkez yukardan inme Mehmet Haberal’ı liste başı yaptı.

Hem Harun Akın, hem Ali Koçal dönemlerinde ‘seçilmiş olmak’ kendi başına buyruk olmayı getirdi. Denetimsizlik neticesi Ormanlı Belediye Başkanı istifa edip, AKP’ye geçti. Nebioğlu Belediye Başkanı istifa etti, boşta kaldı. İl Genel Meclis üyeleri istifa etti.

Merkezde belediye CHP elinde, şimdilik dokuz başkan aday adayı var.

1- Kendi belediyesini beğenmemek. 2- Uzantıların adaylığı. 3- Aday belirlemede Genel Merkezin bir sistemi olmayışı aday çokluğuna sebepler.

Partinin lokomotifi durumunda olması gereken Merkez İlçe de, kısır çekişmelerle uğraşmaktan, güç birliği sağlamayı başaramadı.

Çaycı kadına başörtüsü taktığı için yapılan eleştiriye göğüs germekten, gençlik kolları için proje üreten genç kızın istifa ettirilmesine kadar, birçok gereksiz işle vakit kaybettirildi.

Parti içi çekişmenin boyutları o denli büyümüş ki; aynı binada oturan iki kurmaydan Ertuğrul Koltuk, Yaşar Avcı’nın yakınının cenazesine bile katılmadı.

Taban’ın il başkanı olarak görmek istediği Ali Hızır Ar, Ali Koçal, Osman Yayla, Şerafettin Turpçu gibi isimler, seçime girmek yerine ‘aday desteklemek’ gibi muhalefetle moral bozdu. Bu görüntüler tabanı (işçi - köylü) parti toplantılarından uzaklaştırdı.

Merkez İlçe’de, Mimarlar Odası’nın Lavuar alanı çalışmalarını ‘koruma kurulu’ marifetiyle durdurmasına destek verilip plânlaması engellendi.              

S.Gonca döneminde 18 etapta (bölge)  ıslah imar çalışmaları (2981), İncivez’de (1.etap) imarlı tapu dağıtımı ile başladı.

Yeşil Mahalle’de (11.etap), Şehir Plancılar Odası’nın da içinde bulunduğu bilirkişi grubu AKP’nin tapu dağıtmasını engelledi. CHP bu güne kadar hiç bir bölgede İmarlı tapu veremedi. Şehir de imar affına dayalı tapu tahsis belgeli 12 bin civarında yapı mevcut. Kentsel dönüşüm yasasına göre süre 2015 Mayıs’ında sona eriyor. Buna göre 50 bin kişi mağdur olacak.

Belediye, Rat’taki, TOKİ + Belediye + TTK protokolünden çekilerek TOKİ ile yine Mitatpaşa tüneli Roman evleri girişinde devre dışı kalıp, Karayolları ile vatandaşı karşı karşıya getirdi. Her ikisinde de yapılması gereken, İmar uygulaması ve imar plânı ile arsa sahibi olup, vatandaş  adına TOKİ ile pazarlık yapmasıydı.

İlçelerde, birlik ve beraberlikten uzak, güçsüz yönetim yaşantısı hakim.

KOZLU: 2007 genel seçimlerinde 4 bin. 2011 seçimlerinde Ali Bektaş’a rağmen 7.500 oy alındı. AKP’nin Kozlu’da sıkıntılı günlerine rağmen, Nurettin Yolcu, Nejat Uludüz, Nihat Kayabalı gibi etkili isimlerin, belediye başkan adayı Hakkı Yayalar’a karşı duruşları muhalif. Temel Kıral başkanlığındaki yeni ilçe yönetimi isim olarak tabanı kucaklasa da, Yayalar’la dere geçilemeyeceği ortak düşünce. Bektaş ile dirsek temasında olan birçok CHP’li kurmayın seçim arifesinde takınacağı tavır, sonucu etkileyecek.

KİLİMLİ: Geçmişten günümüze kulis ve adama dayalı politikası ile tanımlanır.

2009’da Ali Aslankılıç CHP’ye katılmayınca, CHP’nin Kilimli’de ki hedefi, seçim kazanmaktan çok, güçlü Ali Aslankılıç’ı devirmek olmuş.

Erdinç Kargidan’ı çıkarmışlar Aslankılıç’ın karşısına. Kargidan’ın kazanamayacağı anlaşılınca, AKP adayı Seçkin Özdemir üzerine dönmüş kitle.

Bugün ise hedef: Seçim kazanmak.

Ali Aslankılıç yine partiye davet edilmiş ve aday adayı yapılmış. Seçim’in favorisi. Ancak, Erdinç Kargidan yine aday adayı. Yine parti içi çekişme var.

Kilimli’de CHP şu an da birinci parti. Ancak, il başkanı ve örgütler müdahil olamıyor.

DEVREK: İki aday var Şeref Aydınlı ve Songül Malkoç. Kutuplar giderek sertleşiyor, müdahale yok.

Gökçebey: Zeki Kılınçaslan CHP’li belediye başkanı.

Ömer Başoğlu, Kılıçdaroğlu’na karşı Zonguldak’taki ‘istemezük’ imzacılarının başıydı. İlçe başkanlığına aday oldu kaybetti. Halit Karademir kazandı.

Karademir şimdi istifa edip, Zeki Kılınçaslan karşısına aday oldu. Dur denemedi. Kutuplaşma sertleşiyor.

ÇAYCUMA: Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün bölgesi.

Henüz bir aday yok. Belediye Başkanı Mitat Gülşen ile uyumlu bir çalışma içinde gözüküyor. Gülşen’i sıkıştıracak bir aday çıkartılamıyor.

EREĞLİ: Ereğli’de Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın istemediği ilçe örgütü tutunamıyor.

Ereğli’nin derdi, milletvekilliği seçiminde 1. ve ya 2. sırayı yakalamak.

Posbyık, belediyecilik konusunda uzman. Siyaset de başarılı ama örgütten ziyade ‘ben’cilliği ile tanınıyor.

Şu anda birçok istifa var. Disiplin Kurulu beklentide. Sonuç, Ereğli kendi  başına buyruk.

CHP’nin Zonguldak’ta ki en büyük üç engelinden birincisi ve temcit pilavı gibi önüne konacak konusu, hıyanet olayı. Gelecek nesillere taşınacak bir kara mizah.

Eşref ayrılınca, Zonguldak Belediye Başkanlığı için, meclis üyeleri arasında oylama yapıldı.

CHP adayı Muharrem Akdemir ve AKP adayı çekişti.

Birinci turda üç CHP’li meclis üyesi oyunu AKP’li adaya verdi.

Verilen meclis arasından sonra CHP’li Akdemir kazandı. Rivayet odur ki, ara verilip müdahale edilmese, üçüncü tur da sekiz CHP’li meclis üyesi AKP adayına oy verip, kaybettirecekti.

Milletvekili Köktürk’ün ‘Bu seçimi alamasaydık, Ankara’ya gidemezdim’ dediği seçim sonrası, ıslak imzaları alınan, partisine ihanet eden üç garanti, beş tahmini meclis üyesi partiden atılamadı. Atılmayıp, açıklanmayarak, tüm meclis üyeleri töhmet altında bırakıldı.

Zonguldak’ı, satın alınacak adamlarla yönetmek, karşı tarafın ayıbı olsa da, bu gün CHP’nin yeni sıralamasında yer alacak eski isimler, töhmet altında kalacaktır.

İkincisi: Meclis üyesi (Orhan Yücel, Selim Cansızoğlu, Engin Marangoz, Sinan Kalender) yakınlarının işe alınması.

Genel Merkez talimatı, ‘Disiplin suçudur’ demesine rağmen, işe devam ettiler. Burada kabahat, zamanlama ve zamana yayılmama hatası olmuştur. Dört kişiye kınama verilerek, olay ört bas edilmiş, daha sonra da üç il yöneticisinin (Sevgi Ayvacı, Ümmühan Camgöz, Rafet Kapukıran) yakınları yine belediyede işbaşı yaptırılmıştır.

Üçüncüsü, Erkan Haberal olayı.

Haberal cezaevinde olmasına rağmen liste başı yapıldı, Ali İhsan Köktürk 2. sıra adayı.

Seçim komitesi başkanlığı için tartışma çıktı. Örgüt disiplini bozuldu. Parti sahaya çıkamadı.

Hatta ilçe yöneticileriyle Erkan Haberal arasında ‘- aile olmasaydı ne yapacaktınız? - CHP olmasaydı ne yapacaktınız?’ Tartışması yaşandı.

Aile’nin maddi- manevi desteği, ilçelerin gayreti ile göç yoluna devam etti.

Seçim atmosferi içinde Erkan Haberal’ın ‘Can pazarında bulduklarımı, mal pazarında satmam’ vecizesi, Tarık Coşkun’un harcanması sonrası çok kez tartışma konusu oldu.

Yine seçim atmosferinin en çalışkanlarından Erol Sarıal, il başkanlığı koltuğunun en büyük favorisi iken, ‘Haberal aleyhinde’ laf ettiği gerekçesiyle aforoz edilip, piyango Halil Furat’a çıkartıldı.

Seçimlerde, ‘MHP’li Erkan Haberal oy istiyor’ ve ‘Ali İhsan Köktürk 1. sıraya gelsin’ diyenler, Mehmet Haberal’ın tahliyesi sonrası çark edip, yeni bir tartışma yarattı.

Seçim atmosferi geldi çattı.

İmara aykırı yapılaşma da rekor sayı, komisyonların belli kişilerin tekelinde olması, kaldırım işgalleri, ihale gürültüleri, belediyede disiplinsizlik, 7 milyar lira piyasa alacağının toplanmaması, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na terminalde 50 kişi ile açılış yaptırmak vs…

Birçok konu daha var…

Aday adaylarına bakın, diğer partilerden olacakları düşünün!

Akdemir’le çıta o kadar düşmüş ki; bizim ‘TTK’nın şişmanı’ bile aday adayı olmayı düşünüyor(!)’.

MHP adayı da yüreklenmiş.

Elbette her şey bitmiş değil. Zaman dar, ama müdahale imkânı var.

Bekleyelim, görelim.