Çok Yağlı, Gereksiz Makamlar…

Abone Ol

Asgari ücretin 11 bin 400 TL, emekli maaşının 7 bin 5 yüz TL ila 13 bin TL civarında olduğu ülkemizde ilçe ve il milli eğitim müdürleri 10-40 asgari ücret tutarında aylık gelirler elde eder.  
Kamuoyu bu menfaatlere, ayrıcalıklara, vurgunlara, aşırı, haksız, anormal gelirlere hiç tepki göstermez. Zira yapay medya bu tür konulara girmez. 


İri ilçelerde ya da illerde görev yapan milli eğitim müdürleri ve çok sayıdaki “yardımcıları” koltuklarına; siyasetçilere, tarikatlere, cemaatlere, ekabirlere, feodal beylere dayanarak ulaşırlar.  
81 vilayetin ve 930 ilçenin milli eğitim müdürleri ile yardımcıları hiçbir sınavdan, mülakattan geçmeden dayılarının, amcalarının, ağalarının partidaşlarının, cemaatlerinin, reislerinin desteğiyle makama vidalanırlar... 
İlçe ve il müdürlüklerinin web sitelerine göz attığınızda müdürlerin(?) ve üstün yetenekli(?) yardımcılarının sürekli denetim yaptığına ilişkin reklam kokan içeriklere sıkça rastlarsınız.  
“Feşmekanca il amiri sürücü kursu sınavının yapıldığı yerde denetleme yaptı” türü haberler(?) çok sık yayınlanır. Bu tür haberler ne kadar çok ise bilin ki ağaların cebine giren para o denli çoktur. 
İstanbul, Ankara vb. gibi büyük kentlerde sürekli olarak sınavlar olur. Müdürler ve yardımcıları da her sınavda komisyon başkanı olarak göründüğü için maaşları (gelirleri) devasa ölçülere ulaşır. 
İlçe ya da il müdürlerinin öğretmenden zerre farkı yoktur. Aynı eğitimi almışlardır. Bakıldığında bunlar esasında dişe dokunur bir iş yapmazlar. 
Törenlerde, açılışlarda, bayramlarda, yalandan proje işlerinde boy gösterirler. İlçe ve il amirlerinin eğitime katkısı değil engeli daha çoktur. 
Dijital çağda, her işi bilgisayarlar yaparken bu kadar il müdürüne, çuvalla müdür yardımcısına ve ne iş yaptıklarını asla çözemediğim şube müdürlerine gereksinim yoktur. 
Bu ülkenin düze çıkması için asgari ücretin 10-40 katı aylık gelirler elde eden eğitim yöneticilerinin tasfiye edilmesi, azaltılması şarttır.