Satılmış Tepe, Mehmet Çavdar merhaba.
İş cinayetlerinde bedenleri kömürleşmiş işçi dostlar merhaba.
Sendika baronlarına itirazlarına rağmen Büyük Ankara Yürüyüşü’nü başlatan madenci dostlar merhaba.
Sevgili dostlar, Edirne, Tekirdağ üzerinden Zonguldak’a geldim. Siz bu cümleleri okurken İznik’te olacağım.
Sevgili Dostlar Hangi konuyu tartışalım sizinle? Yerel seçimler, aday tespiti ve doğrudan demokrasi üzerine sizinle sohbet etmek istiyorum. Demokrasi, dar anlamıyla halkın kendi kendini yönettiği, söz ve karar sahibi olduğu siyasi bir sistemdir. 30 Mart 2014 yılında yapılacak olan yerel seçimler için siyasi partiler (egemenlerin partileri- temsilcileri) kenti yönetmek için sizden destek - yetki istiyorlar. Ardı arkası kesilmeyen basın toplantıları, vaatler. Bir dizi pembe yalan zinciri. Yani şunu diyorlar size “Beni seçin, kentin sorunlarını ben çözerim.” Sizin adınıza karar alacaklar, aldıkları kararları toplumun, Zonguldaklıların çıkarları olarak uygulayacaklar. Beş yıl ensenizde boza pişirecekler. Sermaye sınıfının taleplerini – isteklerini yerine getirecekler. Bunun adına da “demokrasi” diyorlar!
ADAYLAR I SEÇMEN Mİ BELİRLİYOR?
Dostlar, mevcut siyasi partilerin adaylarını kim belirliyor? Siz mi yoksa sermaye partilerinin tepesinde ki bir avuç siyasi elit mi? Bu “Belirleme” sizin gözünüzün önünde oluyor ama müdahale edemiyorsunuz. Adaylar ses geçirmeyen duvarlar içinde belirlenmiyor mu? Kadınlara, gençlere öncelik veriliyor mu? Çocukluğum gençliğim bu kentte geçti. Bir kadın adayın belediye başkanlığına talip olduğunu ben duymadım. Kadınlar bu kadar yeteneksiz mi? Kadınlar için yüzde 30 kota uygulayan parti bile kadınlarının önüne Çin Seddi örülmedi mi? Yaklaşık 5 ay önce CHP Zonguldak İl Kadın Kolları Başkanı’na “Sizinle kadın sorunları üzerine konuşmak istiyorum” dediğimde bana verdiği cevap düşündürücüydü : “İl Başkanımdan izin almam gerekiyor!” Basın ile konuşma CHP İl Başkanının iznine bağlıydı. İşte siyasi partilerde demokrasi anlayışı bu.
CHP AKDEMİR’LE SEÇİME GİRERSE!
Bir haftadır Zonguldak’tayım. Kadınlarla, esnafla, işçilerle yüze görüştüm. Görüştüğüm kadınların tümü mevcut Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’le yola devam edilmesi halinde CHP’nin kazanma şansının yok denecek kadar az olduğu konusunda hemfikirler. Kadınlar, Zonguldak’ın yeşille mavinin hâkim olduğu bir kent olduğunu söylüyor ama kentte yeşil alanın olmadığını, mavinin de kirlendiğini dile getiriyor. Koca kentte bir Kent Meydanı yok. Sokak hayvanlarına karşı belediye duyarsız. Sürücüler ise yolların köstebek yuvası olduğunu, sıfır araçlarını tamircilere götürdüklerini ifade ediyorlar. Belediye Başkanı Akdemir, Roman yurttaşları “İnsandan” saymadığı çok sayıda Roman tarafından belirtiliyor. Belediye Başkanı Akdemir’in icraatları bitmiyor: Yasal olmadığı gerekçesiyle bir esnafın ruhsat talebine “Olumsuz” yanıt veren Zabıta Müdürü Nejat Uludüz’ün onurunu ayaklar altına alması Zonguldak’ta günün konusu. CHP İl Başkanı Halil Furat olaya sessiz kaldı ama Zonguldak seçmeni sessiz kalacak mı? CHP Genel Merkezi Zonguldak’ta seçimi kazanmak istiyorsa adayda adres değişikliğine gitmek zorunda. Doğru adres benim izlenimlerime göre Maden Mühendisleri Odası Başkanı Erdoğan Kaymakçı’dır. Kısaca, derenin koksusu ve görüntüsünden rahatsız olmayan bir belediye başkanı var Zonguldak’ta.
58.11 yaşındayım. Bu süre içinde iki kez oy kullandım. Biri Kurtuluş’ta mahalle muhtarına diğeri de 1989 yılında Halkın Demokrasi Partisi’ne. Mahalle muhtarıyla kavga ettim oyumu geri istedim, karakolluk oldum. Şikâyet için Feriköy Karakolu’na gittiğimde asık suratlı polisler bile kahkaha atmıştı. Benim demokrasi anlayışım, halkın bizzat katıldığı, karar verip, kendisinin uyguladığı doğrudan demokrasi anlayışıdır. Seçtiği insanı yanlışından dolayı görevinden alıp, yerine başka birini seçebiliyorsa demokrasi budur. Sevgili Fikri Abi, Fatsa’da bunu uyguladı. Gezi İsyanı sırasında facebook ‘ta paylaşılan bir sözle dostlara veda etmek istiyorum. Söz aynen şöyle: “Bizi niye, AKP, CHP, MHP, Kürt, Türk, Laz, Ermeni, Yahudi, diye bölüyorlar biliyor musunuz? Birleşince böyle oluyoruz diye.” Dostlar esen kalın. Önerileriniz, yazılmasını istediğiniz bir konu olursa belgelerle birlikte (Ahmet-kulsoy@hotmail.com) adresine gönderin.