Kozlu’daki 'Madenci Anıtı'nın Kozlu Belediyesi ekiplerince boyanmasını heykele yapılmış bir saldırı olarak niteleyen Heykeltıraşı Metin Yurdanur, “Kozlu Belediyesinin tüm yetkililerine sesleniyorum. Derhal bu Vandallığa son verin.” dedi.
Kozlu’daki Madenci Heykeli, Heykeltıraş Metin Yurdanur tarafından, 1991’deki büyük madenci grevi sonrasında yapılarak kentin girişine dikildi. 1992’de yapılan heykelin yeri, yol ve köprü düzenlemeleri sırasında değiştirilerek kavşaktaki refüjün içine alındı. Bir örneği Ankara’nın en merkezi yerlerinden biri Atatürk Bulvarı üstündeki Olgunlar Sokak’ta bulunan heykel, geçen 30 yıl içinde Kozlu’nun simgelerinden biri haline geldi. Geçtiğimiz günlerde Kozlu Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından akıl almaz bir şekilde yağlı boya ile boyanan heykel özgün görünümünü kaybetti. Kozlu Belediyesinin madencinin elleriyle yüzünü siyaha boyayarak yaptığı uygulamayı, Halkın Sesi, “Kozlu’ya zenci madenci” başlığıyla haber yaptı.
DERHAL BU VANDALLIĞA SON VERİN
Haberin izini süren Halkın Sesi, heykelin müellifi Metin Yurdanur’a ulaşarak görülerini sordu. Yapılan işlemin heykele açık bir saldırı olduğunu söyleyen Yurdanur, “Kozlu’da 263, Soma’da 301 kişi öldü. Daha dün Amasra’da 41 madenci hayatını kaybetti. Onların acısıyla yanarken heykelin bu şekilde boyanması canımı daha fazla yaktı. Kozlu’da hiç kimseye zararı olmadan 30 yıldır kazmasını sallayan madenciye saldırı yapıldı. Yapılan uygulamanın fotoğraflarını görünce ülkem adına çok üzüldüm. Bu cehaletle bile açıklanmayacak bir Vandallıktır. Kozlu Belediyesinin tüm yetkililerine sesleniyorum. Derhal bu Vandallığa son verin. Haberi aldığımdan beri, ‘Biz bir sanat eserine karşı bu derece düşmanca davranan bir toplumu nasıl oluşturduk’ diye düşünüyor, onlar adına utanıyorum.” dedi.
HEM SANAT ESERİ, HEM DE MADEN EMEKÇİLERİ İTİBARSIZLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR
Heykelin müellifi olarak yasal hakları olduğunu da söyleyen Yurdanur, “1991’de 100 bin maden işçisi aileleri ile birlikte haklarını savunmak için Zonguldak’tan Ankara’ya yürüyüşe geçti. Önleri Mengen’de kesilen madenciler Ankara’ya sokulmadı. Aralık ayının soğuğunda işçiler ve aileleri çok büyük zorlukla karşılaştı. 100 bin işçi Ankara’ya sokulmadı ama 1992’den bu yana Ankara Olgunlar Caddesi’nde ve Zonguldak Kozlu’da o işçi haklarını savunmak için kazmasını sallamaya devam ediyor. Ancak o anıt heykel tanınmayacak şekilde boyanmış ve bu yolla hem sanat eseri, hem de maden emekçileri itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu’na göre yapılan işlemle telif haklarım çiğnenmiştir. Eser sahibinin rızası olmadan üzerinde hiçbir değişiklik yapılamaz. Heykele yapılan bu saldırının tüm maden şehitlerine yapılmış olduğunu, onların hatırasını incittiğini düşünüyorum. Bilgim, iznim ve onayım olmadan yapılan bu yanlıştan bir an önce dönülmesini hem kendi adıma hem de canlarını maden ocaklarında yitiren binlerce maden işçisi adına diliyorum.” diyerek tamamladı.