Gunaydinnn mutlu huzurlu bir hafta diliyorum .
Cumartesi günü gittiğim ve beni çok etkileyen bir sergiden bahsetmek istiyorum.
Sağlıklı aldığımız her nefes yaşam sevincimiz olmalı ve bunun hakkını vermeliyiz. Bunu nasıl yapabiliriz, kendimizi severek hayatı, insanları severek ve üreterek yani mutlu olarak ve mutlu ederek
Süleyman Vurgun Hocamda bunun en güzel orneklerinden 87 yaşında bir delikanli. Hala daha neler yapabilirim diye düşünen biri.Bilginin yaşı yok .Her yaşta öğrenebilirsin ve ogretebilirsin.
Urettigin surecede sadece yas alıyorsun yaslanmiyorsun .Yıllar geçip giderken size bıraktığı sadece tecrübe oluyor.
Ördekli Kültür Merkezindeki sergisinde başında kalpagi göğsünde Atatürk rozetiyle ve yillara meydan okuyan duruşuyla bizleri kapıda karşıladı.
87 yıllık ömrünü öğrencilerine adamış dev bir çınar. Bu ülkeye yüzlerce öğrenci yetistirmis. Yaşadığı zor şartlar onu yıldırmamis. Önüne cikan tüm zorluklara ragmen bulunduğu mekanı oyun alanına çevirerek yazdığı tiyatro oyunlarıyla çocuklara tiyatroyu sevdirmistir.
İlk yazdığı oyunlardan biri olan "Kel oğlan güldüren taş "oyunu o dönemde Eğitim.araclari sahnesinde sergilenmis ve kapalı gişe oynamıştır.
Çocuk tiyatro eserleri ise "Yarışma, Orman Sevgisi, Çiçek Bahçesi, Ramazan Eğlenceleri, Kurallar, Kadınların yasadiklari, Küçük Mehmet,Yaşamak ne güzel şey,Arkadaş Sevgisi,Halk arasında dolaşan gelin kaynana, Düt "calismalardir.
En büyük tiyatro eseri ise "Anilarla Atatürk ' tiyatro eseridir.
Çalışmanın ve üretmenin yaşının olmadığını bizlere gösteren Süleyman Hocama Allahtan sağlıklı ömürler diliyorum. Ellerinden saygıyla opuyorum .
Ataturkun güzel bir sözüylede yazımı bitirmek istiyorum.
"Hiç bir şeye ihtiyacımız yok,yalnız bir şeye ihtiyacımız vardir çalışkan olmak"
Hayat hızla geçip gidiyor.Onemli olan geçip giderken geride hoş bir seda birakabilmek. Buda ancak çalışarak üreterek severek ve sevmeyi öğreterek yapabiliriz.
Yüzünüzde tebessüm kalbinizde sevgi eksik olmasın.Ne yaparsan yap aşk ile yap.
Sevgiyle kalin