Günümüzde bir insan ortalama 70-80 yıl yaşıyor. Bunun ilk 18-20 yılı çocukluk ve eğitim alma sürecini içeriyor. 20-65 arası ise 35-45 yıl verimli çalışma/üretim söz konusudur.
Geri, gelişmemiş, eğitilmemiş, üretimden uzak, bedavadan yaşamanın normal görüldüğü toplumlarda 35-43 yaş arasında emekli olup; üretmeden tüketme ilgi gören bir yaklaşımdır.
Polemik oluşturmamak için adlandırma yapmadan meramımı açıklamaya çalışacağım.
Küçük bir ada ülkesinin “üretimden kopuk lideri” 70’li yıllarda hiç utanmadan 10 yılda emekli olabilme imkanı sağlamıştır. Bu karar neticesinde binlerce insan 10+10+10 yıl farklı işlerde çalışarak 2-3 defa emekli alıp bol maaş almayı normal görebilmişlerdir. Bütün halkın vergilerinden oluşan devlet bütçesinin yağmalanmasına ses çıkarmayan herkes de bu suça ortak olmuş demektir.
Ortadoğu toplumlarına çok benzeyen özellikler gösteren, katma değeri düşük, montaja dayalı sanayisi olan, ihraç ettiği malların kilogram fiyatı 1,2 dolar civarında seyreden 80-90 milyonluk bir ülkede ise son 50 yıldır çeşitli bahanelerle 2 yılda, 20 yılda, 25 yılda emekli olmak normal görülmeye başlanmıştır.
90’lı yılların oportünist, avanta dağıtmayı seven, oy için her türlü hukuk dışı işe göz yuman siyaset ağası, 38 yaşında emekli olabilmenin yolunu açarak sosyal güvenlik kurumunu ceset haline getirmiştir.
40’lı yaşlarda emekli olan kişi vefat edince eşi maaşı almaya devam ediyor. Eş ölünce ise evli olmayan (ya da dul olan) kız evlat babasının emekli maaşını alma hakkına sahip oluyor. Böyle bir yapı toplumun yüzde 25’inin hiçbir iş yapmadan on yıllarca para almasına sebep olmuştur.
Bu topraklarda, kimi evli kişiler “naylon biçimde boşanarak” kadın; babanın emekli maaşını almayı bile normal görür olmuştur.
Son birkaç yıl içinde “emeklilikte yaşa takılanlar” diye bir grup oluştu. Bunlar sosyal medyadan ya da görsel – basılı medyada kampanya yürüterek çok erken yaşta, 40-45 arasında emekli olma hakkına vasıl oldular. Bu kapı yeniden açılınca öğrenciyken iş yerinde stajyer (gözlemci, çırak, yardımcı) olarak bulunan insanlar meydanlara çıkarak “Staj başlangıcımız sigorta başlangıcı olsun” diye eylem yapmaya başladılar.
Fransa gibi gelişmiş ülkelerde 40 yıl çalışmadan emekli olmam mümkün değildir.
Sıradan bir vatandaş olarak son 2 yılda “erken emeklilik ülkemizi batırır, devlet hazinesini kurutur, üretim düşer, gerçekten hak ederek emekli olanların maaşı da azalır” diye yazdığım için binlerce hakaret, tehdit, saldırı, vasatlık mesajları aldım.
Devletin kaynaklarının hak etmeyenlere aktarılmasına karşı çıkmak yurttaşlık görevidir. Herkes ürettiği nispette gelire sahip olmalıdır. 2 yılda emekli olanlara da 40’lı yaşlarda emekli olanlara da gittiğiniz yol doğru değil kul hakkı yemeyin diyorum.
Sadece oy almak için erken yaşlarda emekli olunmasına göz yuman siyasal yapılara da “bilimden, üretimden, hukuktan, kul hakkından yana tavır alın” diye sesleniyorum.
Ülkenin üretimsiz ve geri kalmasına ses çıkarmayan herkes suça ortak olmaktadır.
Ali Özdemir
Eğitimci-Yazar-Yayıncı
0505 220 83 85
www.aliozdemir.net