Toplamış öğretmenleri ve "Yıllardır aynı şeyi yapıyoruz. Bu sefer sirenleri çocuklar teneffüsteyken çalalım, bakalım ne olacak?" demiş.
Birkaç öğretmen bu fikre itiraz etmiş ama müdür kararlıymış. Gerçekten de yüzlerce çocuk teneffüste bahçede neşeyle oynarken sirenleri çalmışlar.
Çocuklar sireni duyar duymaz koşturarak okula girmişler. Ne olduğunu anlayamayan öğretmenler de çocukların peşinden koşup okula girmiş. Sınıflara çıktıklarında, öğrencileri yaşam üçgeni oluşturmak için sıraların yanına çömelmiş halde bulmuşlar.
Sirenler susunca da daha önce yaptıkları gibi hep birlikte yine bahçedeki toplanma alanına doğru koşturmuşlar.
Galiba çocuklara düşünmek haricinde her şeyi öğretmişiz. Müfredat yetiştirme derdine düşüp insan yetiştirmeyi unutmuşuz. Artık öğretmeyi bırakalım da, biraz düşünsünler.
Pazartesi okullar açılıyor. İlk derste yoklama alırken, bir de Descartes'e göre mevcutları yazalım.
Bakalım sınıfta kaç kişi var?