İşte o yazı:
Jeoloji Günü, dünya genelinde jeoloji mühendisleri ve yer bilimcilerin katkılarını kutlamak, jeolojinin toplumsal hayattaki önemini vurgulamak amacıyla Nisan ayının ilk Pazar günü kutlanmaktadır. Bu gelenek, 1966 yılında Sovyetler Birliği’ndeki jeoloji mühendisleri tarafından başlatılmış ve zamanla uluslararası bir farkındalık gününe dönüşmüştür.
Jeoloji bilimi sayesinde; yerkürenin oluşumundan bugüne kadar geçen süreçleri anlamaya çalışılmakta, deprem, volkanizma, erozyon gibi doğal olaylar incelenebilmekte ve maden kaynaklarının aranması ile sürdürülebilir kullanımı gibi konularda bilimsel çalışmalar yapılabilmektedir. Özellikle tektonik açıdan aktif bir bölgede yer alan bir ülkemizde jeolojik çalışmaların yapılması çok önemlidir. Jeoloji bilimi, çevre sorunlarının çözümünde ve doğal kaynakların yönetiminde kilit bir rol oynamaktadır. Bu nedenle iklim değişikliği, su kaynaklarının korunması ve yenilenebilir enerji gibi konularda yer bilimcilere duyulan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle Jeoloji Günü, genç nesillere bu bilimi tanıtmak ve jeoloji mühendisliği gibi mesleklere teşvik etmek açısından değerlendirilmelidir. Yanı sıra bu günde, ülkemizdeki birçok meslekte olduğu gibi jeoloji mühendislerinin de işsizlik sorunuyla karşı karşıyadırlar.
Türkiye’nin Batı Karadeniz Bölgesi’nde yer alan ve özellikle taş kömürü yataklarıyla tanınan Zonguldak jeolojik özellikleri hem doğal yapısını ve hem de ekonomik potansiyelini şekillendiren önemli bir unsurdur. Alpin Orojenezi (Alp dağ oluşum hareketleri) etkisi altında şekillenen Kuzey Anadolu Dağlarının batı kesiminde yer alan Zonguldak, Kuzey Anadolu Fayı’na yakınlığı nedeniyle tektonik açıdan da aktif bir bölgede yer alır. İlde Paleozoik yaşlı kayaçlar (Devoniyen yaşlı Yılanlı Formasyonu ve Karbonifer Dönemine ait tortul kayaçlar (kumtaşı, şeyl ve kömür damarları), Mezozoik ve Senozoik yaşlı kayaçlar (Özellikle mağaraların bolca bulunduğu Kretase dönemine ait kireçtaşları ile sınırlı da olsa volkanik kayaçlar) bulunur.
Zonguldak topoğrafyasında karstik yapısı gelişmiş olan kireçtaşlarının yaygın olması yer altı su kaynakları bakımından zengin olmasının nedenini oluşturmaktadır. Buna karşın ilin jeolojik yapısı, sel, heyelan ve tasman gibi afetlere yatkınlığını artırmaktadır.
Sonuç olarak jeolojik özellikleri Zonguldak’ı bilimsel, fosil yakıtlar, çevre, şehirleşme, doğal afetler, arkeoloji, turizm vb. açılardan araştırılması gereken bir alan haline getirmektedir. Bölgenin jeolojik mirası, geçmişteki bataklık ormanlarından bugünkü maden havzasına uzanan eşsiz bir hikâyeyi barındırmaktadır. Bu kapsamda Jeoloji Günü, ülkedeki yerbilimcilerin emeklerini takdir etmenin yanı sıra ilimizin kent sakinleri ve ülkemiz insanları için daha tanınır ve bilinir olmasına katkı sunması amacıyla değerlendirilmelidir. Geçmişten geleceğe bir köprü kuran jeoloji biliminin ülkemizde olduğu gibi ilimizde de hak ettiği ilgiyi görmesi Zonguldak’ın yararına olacaktır.
