Düşüncelerini değil, Kalemini kırdılar.

Abone Ol
Demokrat, vatansever ve araştırmacı yazar Uğur Mumcu’nun katledilişinin 22’nci yılı. Cinayetin perde arkası (sırrı) hala çözülemedi.

Bu konuda birçok senaryo üretildi, yazıldı, çizildi.

Bazı yazarlar, Mumcu antiemperyalist olduğu için, kimileri de Atatürkçü, vatansever ve tam bağımsızlıktan yana olduğu için dediler.

Hiç kuşkusuz, bu söylenenlerin tamamı Mumcu’yu anlatır. Ancak sadece bu özellikleri var diye hiç kimse katledilmez.

Gözden kaçırmayalım;

Mumcu, Orta Doğu’daki emperyalist plan ve projelere de karşıydı. Onun bu özelliği, aynı zamanda bir araştırmacı yazar-gazeteci olarak bu küresel oyunun içerideki ve dışarıdaki aktörlerini de “deşifre” ederek hedef haline getirdi.

Ocak 1993 yılını anımsayalım,

PKK terör örgütü belasının Türkiye’yi kana buladığı günlerdi. O güne kadar da ülkemizde gazeteciler, yazarlar, bilim adamları da suikastlara kurban gitmişlerdi. Ya katilleri bulunamamıştı ya da bazılarına kurbanlar seçilerek dosyaları kapatılmıştı

"Mossad ve Barzani" başlıklı yazıda, Barzani, CIA ve Mossad arasındaki bağlantılardan bahsederek "Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD'ın Kürtler arasında?" "Yoksa CIA ve MOSSAD, anti-emperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?" diyerek uyarıyor. Kitap yazacağını ve istihbarat örgütleri ile Kürt milliyetçileri arasındaki bağlantıları açıklayacağını söylüyordu.

Bu açıklama ve hazırlamakta olduğu rapor Uğur Mumcu’nun kaleminin kırılması yönündeki infaz kararının verilmesinin en önemli nedenlerinden biri olacaktı.

İBDA-C ve İslami Cihat’ın üstlendiği, fakat gerçekte kimin veya kimlerin yaptığı hala bir soru işareti olarak kalan bu suikast Türkiye ve dünya kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Ne yazık ki, Onu hain bir bomba ile paramparça ederek hunharca katledenler parçalarının her bir zerresinden binlerce Uğur Mumcu’nun yeşereceğini hesap edemediler.

Rahat uyu yiğit insan.

Yazımızı İsa İnan’ın şiiriyle tamamlayalım.

Karanfiller hâlâ kan kokuyor.
İnsan dediğin sakıncalı olur, aldırma.
Uğurlar olsun.
Biz sevdayı senden öğrendik.
Yüreğimize yaktığın mumlarla aydınlanıyor içimiz.
Her yirmi dört ocakta,
Bin kez daha dağlanıyor yüreğimiz.