Dudak uçuklatan bir süreçten geçiyoruz… Tüm ülkece bir korku tünelinden geçiyoruz adeta… Damat-ı Şehriyari’nin hazinenin başına geçtiği günden beri, ekonomide zaten bozuk olan dengeler dehşet saçmaya başladı iyice… Döviz kurları yeni rekorlara doğru füzelenirken her gün bir derecelendirme kuruluşundan düşük not geliyor... Hayat pahalılığı arttıkça artıyor… İlgili ilgisiz tüm kurumlar fırsat bu fırsat deyip ürettiği mala zam üstüne zam yapıyor… İnanmazsınız, geçen gün sepetindeki incirin fiyatına itiraz ettiğim bir köylü teyze, “Dolar kaç lira oldu haberin var mı” dedi bana…
Ekonomistler, derecelendirme kuruluşlarının, özellikle bankalarla ilgili not indirimine gitmesinin Türkiye’nin dışarıdan para bulmasını iyice problemli hale getireceğini söylüyor. 2019’da ciddi bir durgunluk ve küçülme yaşanacağını da anlatan ekonomi uzmanları bunun en önemli göstergelerinden birinin de ekonomideki güven endeksinin ağustosta 9 puan birden düşmesini olduğunu belirtiyor... Böyle sert bir düşüşün son zamanlarda hiç görülmediğini belirten uzmanlar bunun resesyon habercisi olduğunu söylüyor.
HÜKÜMETE BOSTAN KORKULU
MUAMELESİ YAPILIYOR
Memleketse kriz ortamında bile kamplaşmaya devam ediyor… İktidardan yana olan ahali ekonomik durum canını yaksa dahi, bunda AKP’nin bir payı olmadığına inanıyor… Onlara göre tüm olup bitenler dış güçlerin bir operasyonu… İnsan sormadan edemiyor… Dış güçler operasyon yapıp ülkeyi bir yangın yerine çevirirken hükümetin bunda payı olmadığını söylemek, onlara bostan korkuluğu muamelesi yapmak anlamına gelmiyor mu? Böyle davranarak çok sevdikleri liderini de, kendinden bir parça olarak gördükleri AKP kadrolarını da, aşağıladıklarının farkındalar mı acaba?
Sözcüğün tam anlamıyla bir şuursuzluk hali hâkim her şeye… MHP bir af yasası getiriyor meclise… AKP ile kıran kırana pazarlık devam ettiği için kapsamının ne olduğu bilinmiyor henüz… Ama bilinen şu ki ilk yararlanacaklar, organize suç çetesi kurarak her türlü hukuksuzluğu kendilerine hak görenler olacak… Maiyetindeki adamlarla akıl almaz şiddet yöntemlerine başvurup toplumda ürkü yaratmaya çalışan mafya babaları elini kolunu sallaya sallaya aramızda dolaşacak bundan sonra… Onların serbest olan ellerinin, hukuk sisteminin kırılan kolu, bizimse kaybolan güvenliğimiz anlamına geldiğini söylemek gerekiyor…
Dert bir değil bin tane… AKP’nin MHP ile oluşturduğu dehşet koalisyonu, işi gücü bıraktı, idamı tartışıyor şimdi de… Mustafa Destici denen Büyük Birlik Partisi’nin genel başkanı olacak şahıs da buna destek veriyor… Sorumluluk sahibi siyasetçiden daha çok kahvehane bıçkını ağzıyla konuşan şahıslar, bence, açık bir insanlık suçuna davetiye çıkarıyor… İdam devletin yargı eliyle, taammüden işlediği bir cinayettir çünkü… Savunmak vicdani bir zaaftır… İnsanlığın geldiği noktada son derece bir ilkel duruşu temsil eder… Yapılan çok sayıda araştırma hiçbir caydırıcılığının olmadığını da göstermiştir ayrıca…
Siyasi hırstan gözü dönen bu zevatın, emin olun, memleket diye bir derdi de yok… Bu tartışmalar, dış dünya ile sorunlarımızın daha da büyümesinden başka hiçbir işe yaramıyor çünkü… Avrupa Birliği bu cezanın olduğu bir ülke ile üyelik görüşmesi yapmayacağını defalarca açıkladı örneğin… Ekonominin son derece kırılgan hale geldiği şu ortamda, bir de AB ile böyle bir sorunun yaşanması, ekonominin tümden krize girmesine neden olmayacak mı? Bu ülke daha da yoksullaşması anlamına gelmiyor mu? Girdiğimiz korku tüneli bitmek bilmeyen bir dehşete dönüşmeyecek mi? Efendiler, kıymayın bu ülkeye de, canlara da…