2050 Yılında yirmi yaşındaki bir gencimizin hangi özelliklere sahip olmasını istiyoruz?
Çünkü yapacağımız tercih Devletin ve Milletin bekasını ilgilendirmektedir. Daha öncede görüldüğü gibi otoriteyle, sistem değişikleriyle veya şahsi arzumuzla çocuk ve gençlerde istediğimiz değişikler bazen ters tepki verebiliyor. Bırakın istediğimiz davranışları ; istemediğimiz davranışları daha da çok görüyoruz diyebiliriz. Sorulması gereken diğer bir soruda bizim çocuk ve gençlerimizden istediğimiz davranışlar nelerdir!!! Bu konuda gerçekten bir karar verebildik mi? Peki bunca otorite varken bu konuda onlarca kitap yazılmışken, konu gerçekten masaya yatırıldı mı?
Doğru soruyu sormak ve sorunun kalitesi alacağımız yanıtında kalitesini belirler. Yapmaya çalıştığım budur. Eğitim konusundaki problemler bir kılıç darbesi ile sadece bir tek düşünce ve öneriyle çözülebilecek bir konu değildir. Milyonlarca ayağı vardır. Nelerdir birkaç örnek verelim.
- Veli, Öğretmen, Öğrenci İletişimi. Kendi aralarındaki iletişimleri.
- Okul /kurum ortak kabul alanları .
- Okul/ Kurum, mimari özellikleri, Pedagoji ve iş Güvenliğine uygunluğu
- Çocuk ve gençlerin 21. Yüzyılda oluşan yeni alışkanlıkları.
- Çocuk ve gençlerde ruhsal sağlığın ülkemizde ve dünyadaki gelişimi
- Okul kurumların teşkilat yapısı
- ARGE
- Hayat ve Müfredat ilişkisi
- Bilgi transferi ve paylaşımı
- Davranış Yönetimi ve Davranış Değiştirme
- Çocuk ve gençlerde Özgüven ve oto kontrol mekanizması
- Öğrenme türleri
- Öğrenme engelleri
- Çocuk ve gençlerde; üretme, fiziksel ve düşünsel çalışma alışkanlığı
- Empati
- Meslek Eğitimi ve Uluslar arası seviyesi
- Değerler Eğitimi (İnsanca Yaşam için)
Yukarıda her biri kendi içinde onlarca soru barındıran konulardır. Bu sorulara yanıt vermek. Bu konularda çalışmak çok büyük emek, kültür, bilgi birikimi tecrübe ister. Çözemez miyiz? Çözeriz!!
Acar BALTAŞ, Ferhunde ÖKTEM, Şule ERÇETİN, İonna KUÇURADİ, Üstün DÖKMEN gibi değerli bilim insanlarımız vardır. Bu değerlerimiz yetmiş yaşlarını aşmışlardır. Onların yanında genç dinamik Sinan BOLAT gibi eğitim bilimcilerimiz de mevcuttur. El ele verirsek yaparız.
Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder..
Mustafa Kemal ATATÜRK