Liman arkasından şoke eden görüntüler! Liman arkasından şoke eden görüntüler!

İYİ Parti Zonguldak İl Başkanlığı, Ekonomi Politikaları Başkanlığı basın açıklaması; “Ekonominin kurallarına uygun hareket etmek yerine bütün itirazlara rağmen; “faiz sebep, enflasyon sonuç” ve “faiz lobisine teslim olmayacağız, nas var nas” söylemleriyle faiz-döviz-enflasyon arasındaki denge bozuldu ve politika faizi düşürüldü. Faiz düşüşünün sonucu olarak döviz artmaya başladı. Dövizdeki artışı durduramayan iktidar yapılmaması gerekeni yaptı, Aralık 2021 tarihinde Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları açılmasına izin verdi.
Ekonomide dipsiz bir kuyu olacağı belli olan bu uygulamada başlangıçta TL mevduatlarının kur farkının Hazine tarafından, Döviz Tevdiat Hesaplarından (DTH) gelen kur farklarının ise Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından ödenmesine karar verilmişti. Ancak; Temmuz 2023 tarihinde yapılan düzenleme ile her iki yükümlülüğün de TCMB tarafından karşılanması hükme bağlandı. Uygulama bu şekilde devam ederse TCMB zarara doğru sürüklenecek.
İki yılı dolmadan KKM’nin ekonomide yaptığı tahribatlar ortaya çıktı. 2022 yılında KKM’nin Hazineye yükü 92,5 milyar TL, TCMB’ye yükü ise 89 milyar TL oldu. 2022 yılı toplam KKM yükü ise 181,5 milyar TL’yi buldu. Faiz dönemlerinde doların daha düşük olduğuna bakmaksızın yıl içinden daha yüksek olan 31 Aralık 2022 dolar kurunu baz alsak bile KKM’nin Hazine ve TCMB’ye yükü    9,7 milyar dolar civarındadır.
2023 yılında TCMB tarafından üstlenilen yük bilinmemekle birlikte, 2022 yılından gelen yükümlülükler nedeniyle Temmuz 2023 itibariyle KKM’nin Hazineye yükü 59,5 milyar TL. civarındadır. 2023 yılında KKM’nin Hazineye getirdiği yük 31 Temmuz 2023 kuru dikkate alındığında 2,2 milyar dolar civarında olacaktır.
2023 Temmuz ayı itibariyle hacmi 120 milyar doları aşan KKM ‘nin Hazine ve TCMB’ye getirdiği toplam yük 12 milyar dolar civarındadır. Üstelik bu rakama TCMB tarafından 2023 yılında ödenen rakamlar dahil değildir.
Şimdi bir hesap yapalım; Yap işlet devret modeliyle belirli garantiler karşılığı yaptırılan ve Hazineye yük getiren; Çanakkale Köprüsün maliyeti 1,750 milyar, Çam Sakura Şehir Hastanesinin maliyeti 1,5 milyar dolar, Osmangazi Köprüsünün maliyeti 1,4 milyar dolar, Yavuz Sultan Selim Köprüsünün maliyeti 830 milyon dolar civarındadır. Bu 4 tesisin toplam maliyeti 5,5 miyar dolar civarındadır.
KKM’ye ödenen paralarla; 2 Çanakkale Köprüsü, 2 Çam Sakura Şehir Hastanesi, 2 Osmangazi Köprüsü ve 3 Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılabilirdi.
Dar gelirli ve emeklilerimiz geçim derdiyle kıvranırken ülkemizin kaynakları heba edilmekte ve sermaye sahiplerine faiz veya kur farkı adı altında peşkeş çekilmektedir.
KKM denilen dipsiz kuyu ülkemizin ve ekonominin başındaki büyük belalardan biridir ve zaman içinde mutlaka tasfiye edilmelidir. Zaten Millet İttifakı Mutabakat Metni’nde de KKM’lerin kademeli olarak tasfiye edileceği hükmü vardı. Şimdi iktidar bir karar aldı ve bankalardan KKM hesaplarını azaltmaları, aksi halde daha fazla menkul kıymet bloke etmek zorunda kalacakları bildirildi. Yani bankalardan yüksek faiz vererek KKM hesaplarını azaltmaları istendi. Zaten KKM faizinin üst sınırı da daha önce kaldırılmıştı.
KKM hesapları bilgisizlik, cehalet veya ekonomiye ihanettir. Tasfiyesi de kolay değildir. KKM’yi azaltabilmek için; ya döviz stoku bol olacak (O da TCMB yok) isteyene dövizi verilecek, ya da bankalar yüksek faiz vererek mevduatları KKM hesabından mevduat hesabına döndürmeye çalışacak. 
TCMB’de döviz olmadığından iktidar yüksek faiz vererek KKM’leri mevduat hesaplarına döndürüp azaltmaya çalışıyor. Ne kadar başarılı olacaklarını ise önümüzdeki aylarda göreceğiz.”