Adam gibi adam. Beyefendi. Dürüst. Çalışkan. Prensipli. Ahlaklı. Etik değerlere saygılı. İşini zamanında yapar. Yaptığı işte estetik vardır. Kimseyle çatışmaz. Kimseye yan gözle bakmaz. Kötü söz bilmez. Anlamadığı işlere dalmaz. Ahilik prensiplerine saygılıdır. Başkasının işini elinden almaz.
Mesleğini, çıraklara sabır içinde öğretir.
Üç kuruşluk işi otuz kuruşa yapmaz. Bir işi bitirmeden başka bir işe atlamaz. Maymun iştahlı değildir. Haftanın yedi günü çalışır.
Bu dünyaya sadece yatmak, yemek, laklak etmek için gelen insanlardan olmamıştır. Onu kahvehane köşelerinde pis kağıtları, taşları karıştırırken gören olmamıştır.
Türkiye’de mesleğini ahlaki ve etik değerlere uygun olarak yapan sanatkarların bir sıralaması yapılsa kesinlikle ilk 100 kişi arasına girer.
Kendisini 30 yıldır tanırım. Bir tek falsosunu görmedim. Aslan gibi bir oğlu vardı. Lisede elektronik okudu. Bazı derslerine girdim. Allah için bir tek maskaralığını görmedim. Sporcu ve centilmen kişilikli evladını da çok takdir ederim.
On yıllarca inşaat elektriği üzerine çalıştı. Şimdilerde emeklilik günlerini sürdürüyor. Son 3-5 yıldır Onu artık piyasada göremez oldum.
30-35 yıldır elektrik piyasasını takip ederim. Ucundan kıyısından bu sektörde çok az da olsa rol aldım.
Birçok yanlış insan cebine pense, tornavidayı koyunca usta oldum sanır. Her türlü dalavereyi çevirir. İşte bu nedenle halkın elektrik ustalarına bakışı biraz negatiflikler içerir.
Sayın Mehmet Toker Bey bu mesleğin üstatlarından olup bizim örnek aldığımız sanatkarlardandır.
Keşke Onun gibi binlerce teknik elemanımız olsa...
7 gün çalışır
Kendisini lise ve üniversitede elektrikçi olarak okuttuk. Ama o başka bir sektörde ekmek peşine düştü.
Her daim insanları mutlu eder. Onlara dertlerini unutturur. Her zaman hayata iyimser bakanlardandır. Düğünde, nişanda, nikahta, cenazede, anneler gününde, barışma gününde hep Ona başvurursunuz. Çiçek gibi güzel olması için hayatınızın, size her zaman yardımcı olur.
Mesleğinin tatil günü yoktur. Her gün işyerini açmak zorundadır. Yoksa çiçekler Onu beklemez. Sunduğu ürünler sadece insanları mutlu etmek, onlara sevildiklerini bildirmek içindir. Dünyanın dört bir bucağından temin ettiği çeşit çeşit çiçekleri hızlıca size ulaştırır.
Bir gün bile karamsar olduğunu, öf dediğini görmedim. Her zaman enerji doludur. Yeni işler araştırma, yeni sektörlere atılımlar yapma noktasında da örnek bir girişimcidir.
Onun amacı işi büyütüp çok para kazanmak değildir. Daha çok kişiye nasıl istihdam sağlarım diye projeler yapar. Bir bakarsınız ıslak mendil imalatına girişmiş. Bir bakarsınız küçük toz şeker poşetleri üretiyor. Bir bakarsınız hijyen işlerine başlamış…
Girişimci, ekmeğini taştan çıkaran, sıfırdan hayata atılıp 5-10 yılda başarılı bir işinsanı olan Sayın Mehmet Mutlu bu ülkenin yüzakı insanlarındandır.
COVID-19 belası çıktıktan sonra işleri tamamen durdu. Ama o asla pes etmedi. Karamsar olmadı. Okumaktan, araştırmaktan, öğrenmekten bıkmadı. “Bu günler de geçer” diyerek, tevekkül içinde bekledi.
Satılmayı bekleyen çiçekleri yavaş yavaş ölse de O hiç moralini bozmadı. Bu ülkenin Mehmet Mutlu gibi çok çalışkan insanlara ziyadesiyle ihtiyacı vardır. Üretim yoksa yok oluruz.
Neşeli
Günümüzde herkes kapağı devlete atma peşinde. 55 milyon kadar seçmenimiz var. Bunların tümünü kamu kurumlarında istihdam etme imkanımız maalesef yok.
Ekmeğini taştan çıkaran insanlar her zaman "risk" alır. Kendi işinin sahibi olmayı tercih eder.
Size tanıtacağım kişi lise ve üniversitede elektronik okudu. Ama o optisyenlik mesleğine yöneldi.
Kendisini 20 yıldır tanırım. Her zaman neşeli ve nüktedandır. Mesleğini severek, şevk ile yapar.
Bilimin, araştırmanın, öğrenmenin, yeniliğin peşinden giden Sayın Aydın Emen girişimci insan prototipine birebir uyar.
İcra ettiği optisyenlik mesleğini kara düzen, rastgele biçimde yapmaz. İşinde son derece titizdir. Bir gün dağınık halini görmedim.
Mizacı şakacı olduğu için kendisini ne zaman görsem komik şeyler anlatma isteğiyle dolarım.
Aydın Bey ile iletişim kurmak, sohbet etmek çok kolaydır. Siyasi takıntıları, kaba düşünce kalıpları yoktur. Her türden insanla iş yapabilir.
Bu ülkenin çalışkan girişimcilere çok ihtiyacı vardır. Salla başını al maaşını şeklindeki çalışma hayatı bizi fakir ülke sınıfında tutmakta.
80 küsur milyonluk Almanya’da 600 bin kadar memur varken bizde bu sayı 3 milyonu aşmıştır. Bu kadar çok kamu çalışanı iş üretme noktasında pek verimli değildir.
Kamuda aslına gizli işsizlik söz konusudur. Yani insanlar çalışır gibi görünür ama bir üretimi yoktur.
Japonya’daki okullarda ve resmi dairelerde temizlik görevlisi yoktur. Bizde ise 400 bin kadar temizlik görevlisi (hademe) mevcuttur.
Uzun lafın kısası Aydın Emen gibi insanlarımızı saygıyla selamlıyorum.