Eleştirilerle doğruya varılmışsa güzel sonuçta eleştiren de doğruyu bulan da sevinme hakkına sahiptir.
Hiç düşünmeden, her şeyi alkışlayarak başarıya ortak olanlara şımarma fırsatı verilmemelidir. Çünkü onlar, çok önemli kararlara varılacak yarınlarda önderleri yanıltmaya yarayan çıkarcılardır. Onların çıkarları bitince alkışları da biter.
Kişileri değil, değerleri gözeterek güzel yarınlarda yaşayabiliriz. Tabii değerleri yaşayıp yaşatanları da tarih altın sayfalarına not eder.
Hak edenlere hakkını veren bir toplum en huzurlu toplumdur. O toplumda yaşamak yüzleri güldürür. Yüzü gülenlerden yaşama sevinci alınır. Böylelikle yarınlara tıkır tıkır yürünür. Tabii yeni canavarlarla kediyle oynar gibi oynamak şartıyla...
Biz büyük bir mirasa sahibiz. Tarih, bize güzel merdivenler hazırlamıştır. Her değer bir basamaktır. Her zora yeni merdivenle çıkabiliriz. Yeter ki çağa ve duruma göre basamakları iyi döşeyebilelim. Alın size dört basamaklı bir merdiven örneği: Bilge Kağan, Yunus Emre, Nasrettin Hoca, Mustafa Kemal Atatürk...
Alkışlara gülüp geçiniz.
Bilgiyle, dürüst eleştirilerle nice güzel günlere...