İnsanlar doğar, büyür ve nihayetinde de ölürler, bu doğadaki her canlı için böyledir.
Hayvanlar âleminde vahşi yaşam hüküm sürerken, şartlar daha acımasız olarak bilinse de insanlar âleminde durum çok daha vahimdir aslında.
Entrikalar, tahammülsüzlük, hazımsızlık gibi sıfatlar beyin gelişiminde ki süreci zayıflatırken, kişilerin kirlenmiş düşüncelerle kötücül eylemlerle kendilerini ifşa etmelerine de katkı sağlar!
Bu ince çizginin farkına varabilmek ise zamanın içinde gizli olan şifreleri akıl sağlığı ile çözebilmekle ilintilidir. Ve ne yazık ki her canlıda bulunamayabilir akıl sağlığı, ister insan olsun, ister hayvan…
Farkındalık denilen olgu, makam mevki ile değil, tamamen beyin gelişimi süreci ile ve kalp güzelliğinin kalitesi ile orantılıdır ve zekâ, son noktayı koyar.
Ve…………………….
Emeğin Başkentinde emek işçiliği ile dokuduğum bir projemi daha hayata geçirmenin mutluluğunu, haklı gururunu yaşamaktayım. Yollara döşenen mayınların bir kez daha üstünden atlayabilmenin yorgunluğunu henüz atamasam da başım dik, onurumla bir yenisine doğru yol almaktayım.
Bu coğrafyanın bir kadını olmaktan dolayı, bu öksüz kentin, bu üvey şehrin bir üreteni olmaktan dolayı gururluyum. Emeğin başkentine bir armağan vermekten dolayı, kelimelere sığmayacak duygular yaşamaktayım.
ZONGULDAK MARŞI toprağıma, taşıma, emekçi insanlara, madenci kardeşlerime Zonguldak’ıma armağan olsun.
Elli beş yaşımın sınırlarından içeri girdiğim şu günlerde, öğrenmenin, üretmenin, paylaşmanın çoğalmanın ve her canlı gibi öldükten sonra ardında kalıcı eserler bırakmanın imkânını veren her koşula minnet borçluyum.
Zor koşullar, yılgınlık ve pes etmeme sınavının dayanıklılık testiymiş bunu öğrendim. Bildiklerinden kalmıyor insan sınavda, başarımın şifresi işte bur da gizli.
Kendimi bu kentin dokusunun kodlarıyla yeniden ve yeniden doğurduğumdan beri çoğalıyoruz gün be gün.
“Ey benim mağrur kentim” içinde kötücül düşüncelerle sana kök salmaya kalkışanların, seni yoranların elbette tohumu kuruyacaktır. Dikenlerin arasındadır gül ve her zaman mis gibi kokusundan güzelliğinden özelliğinden yani değerinden kaybetmez…
Gelelim şimdi son üretimimize….
27 Şubat Zonguldak Atatürk Kültür Merkezinde Tarihi bir ana ev sahipliği yapmaktan dolayı yaşadığım gururu anlatabilmek imkânsız. Cehaletim buna yetmez ama yüreğim sığmaz kendine, taşar durur coşkusundan.
Bir kez daha ayrıcalıklı hissetmeme fırsat veren herkese şükranlarımı minnetimi sunuyorum.
“İyi insanlara ve yüreklerinde iyiliği henüz keşfedemeyenlere de teşekkürler. Onlar gerçek yüzlerini ortaya dökmeselerkim bilir daha kaçıncı aldanışlarda kaybedilecekti zaman iyi tarafından bakınca daha az üzülüyor insan.”
Selma AYDIN ve ekibi olarak yine güzel bir işe imza attık 30 TSM eseriyle dinleyicimizle, izleyicimizle buluştuk. Emeğin başkentinde emeği kutsadık bir kez daha, kimlerle mi?
Bir güzel insan, bu kulvardaki yol arkadaşım Sevgili Sinan SEZER. Son beş yıldır bu proje için birlikte ağladık, birlikte kaybolduk ve birlikte keşfettik. Müziğin matematiğini öğrenme aşamasındaki bu zorlu süreçte çok yorduk birbirimizi; ama alın terimizi hiç kurutmadık. Bana el verdiğin için bana tahammül ettiğin için çok teşekkür ediyorum, iyi ki seninle o güzel yüreğinle buluştum. Sırdaşım dostum olarak başımın üstünde yerin.
Bestelerimin oluşum aşamasında kapısını ilk çaldığım isimdi TRT şeflerinden Atilla GÜNDÜZ Hocam. İstanbul radyosunda Taksimde bostancıda mesai saatlerinin bitiminde, saatlerce beklemekten usanmadığım hocam, yol göstericiliğiniz için size minnettarım.
Bir diğer yol göstericim, Sevgili Ferhat Sarmusak Hocam. Bir sunumumda hasbelkader tanıştığımız sonrasında ise peşini bırakmadığım kıymetli Hocam. Eşi zarif hanımefendi ile birlikte Ankara da bizi evinde ağırlayıp müziğin matematiği hakkında başlıklar veren güzel insan, el verdiğiniz için size olağanüstü bir titizlikle hazırlanıp bize evini sofrasını açan eşinize minnettarım.
Ve Müziğin matematiğinde ve servisindeki inceliklerinde bir başka adreste ve yine bir sunumumda tanıdığım güzel insan, doğal, sıcak, Anadolu adamı, bu işin piri Suat Yıldırım Hocam. Ankarada en çok kendisinden şifreler aldık “bilgi Fizan’da olsa giderim dedim” ve kar kış kıyamette yolları aşındırdım. Hocamız eşiyle birlikte bize evinin stüdyosunun kapılarını sonuna kadar açtı. TRT kurumunda defalarca program aralarında yakasına yapışıp iki arada bi derede kendisinin notlarıyla yol aldık Sonsuz teşekkürler SUAT YILDIRIM Hocam.
Ve müziğin Zonguldak adresinde belki de en çok fikir ayrılığına düştüğümüz, birbirimizi anlamakta geç kaldığımız bir adamda sıra. Haklı olarak bana bu işte müziğin matematiğinde güvenmemesi çok normaldi aslında. Ama bir heves değil, gerçekten sahici olduğunu gördüğünde sadece el vermedi yüreğini koydu bizimle birlikte bu işe.
Zaman darlığını, yorgunluğunu, yılgınlığını hiçbir zaman bahane etmedi. Kardeşim dedi ne zaman Hocam size ihtiyacımız var dediğin an sizinleyim dedi ve sözünden bir gün bile caymadı. Sevgili Levent ÖZGER hocam.
En çok kırıldığım en çok yorulduğum hocam. Kaç öğrenciniz var bilmiyorum ama tahminim binleri buldu ama benim kadar azimlisi henüz yok öyle değil mi?
Ak saçlı ihtiyar, biz yine sizinle kavgalar ederek, anlaşmazlıklar içine düşerek yine çok güzel işlere yine Selma Aydın üretimlerinde sizin o çocuksu yüreğinizle ama eşsiz bilgeliğinizle yol almaya devam edeceğiz. Levent Özger Hocam, her şey için sonsuz teşekkürler.
Bir adam var ki hayatımda, on yedi yaşımda tanıdığım ve birlikte büyüdüğümüz birlikte hatalar yaptığımız, birlikte hayata göğüs gerdiğimiz, eşi benzeri olmayan adam, yüreğinde zerre kadar kötülük olmayan güzel adam.
Sevgili eşim Kamil AYDIN. Eğitim şansımın olmamasından duyduğum üzüntümü hafifletebilmek adına açığımı kapatabilmem adına bana yollarımı ardına kadar açan adam.
Kim ne derse değin ben seni biliyorum, desteğim sonsuz diyen adam. Çocuklarıyla eşiyle gurur duyan adam, iyi ki varsın, iyi ki sen benim eşim çocuklarımızın babasısın, ayrıca sen müthiş bir evlatsın.
SENİ SEVİYORUM.
Teşekkürler sahnemizi itinayla hazırlayan çılgın kadın Sevgili NECLA UNCU.
Teşekkürler Çaycuma’dan yılmadan çalışmalarıma gelen HAMZA BAŞÖREN arkadaşım, kardeşim.
Teşekkürler SİBEL DİLSİZ, NURGÜL ÇAYIRLI, SUZAN ÜREN, HAZAL DOĞAN, YONCA BAŞ.
İstanbul’dan izin alıp gelen oğlum AHMET AYDIN Hayallerimi senin sayende kurduğum eşsiz çocuğum.
Sevgili ARİF YILMAZ, ANIL YILMAZ,” YAREN SES” size ne kadar teşekkür etsem azdır, minnetle.
ELMAS TV Sevgili ATİLLA ÖKSÜZ meğer ne kadar ihtiyacım varmış senin desteğine, abla yanındayız dediğin için sana ve ekibine sonsuz teşekkürler. Fotoğraflarda Kamal’ a teşekkürler. Saç makyaj için dostlarım ŞENAY ÜNSAL KUAFÖRE sonsuz teşekkürler TV programımdan bu yana, yaklaşık on yıldır kahrımı çekiyorlar, zor iştir bana katlanmak…
Ve AYSEL SEDEF, EMİNE NUR HAZER KULİS ARKASI VE GÖRSEL ÇEKİMLER için teşekkürler. Ellerine sağlık ikramlar için gönlü güzel dostum AYSEL SEDEF.
Ve…………….
İŞ KUR Müdürü Sayın GÖNÜL DEMİRSU Hanımefendiye, aynı toprağın kadınlarıyız aynı köyün, aynı çeşmeden su içeniyiz, yollarımız iş birlikteliği için çok geç kesişen iki kadınız. Manevi desteğinin değeri kıymeti tarifsiz, açtığın yol için sonsuz teşekkürler Gönül Abla.
Son olarak biletlerimizden satın alan dostlarımıza, çorbada tuzu olan herkese ve elbette 20 yıldır benim yuvam olan BKM ye teşekkürler. Yeni projelerden yeniden buluşmak ümidiyle hatırlayamadıklarım varsa affola…