Savcının, ölümü 'iş kazası' olarak nitelendirerek, sanıklara hafif ceza taleplerinde bulunması üzerine açıklamada bulunan Aslan, söz konusu davanın, patronların politik bağlantılarıyla bağlantılı bir cezalandırmasızlık örneği olduğunu belirtti.
Aslan, yazılı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Zonguldak’taki mülteci işçi Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümüne ilişkin davada, savcının hazırladığı mütalaa, adaletin katledilmesinin ta kendisidir. Nourtani'nin cesedinin bulunduğu kaçak maden ocağında yaşanan bu vahşet, Türkiye’deki işçi ölümlerinin sistematik hale geldiğini gösteriyor. Savcı, bu ölüme 'iş kazası' diyerek, katillere adeta ödül verircesine cezalar talep etti.
Sanıklara 14 yıl hapis cezası istenmesi, aynı zamanda bu olayda işlenen suçların hafifletilmesi anlamına geliyor. Oysa ki Nourtani’nin böbreklerinin çalındığı, bedeninin yakıldığı, ormanlık alanda gizlendiği ve tüm bunların gizlendiği ortada. Bir mülteci işçinin canına kastetmenin ne kadar kolay olduğunu gösteriyor bu dava.
Zonguldak’taki patronlardan birinin, eski MHP Belde Başkanı Hakan Körnöş’ün olması, davanın neden başka bir şekilde değerlendirilmediğini de sorgulatıyor. Nourtani'nin öldürülmesinde emeği geçenlerin siyasi bağlantıları ve patron oldukları gerçeği, davanın nasıl şekilleneceğini de belirliyor gibi görünüyor.
Nourtani'nin ölümünde, işçi sınıfına yönelik bir saldırı var ve bu saldırı, sadece Afgan mültecileri değil, tüm işçileri hedef alıyor. Irkçılık, sömürü, hukuksuzluk ve iş cinayetleri bu düzenin çürümüşlüğünü gösteriyor. Ölümlerin mültecilerin yaşadığı kölelik koşulları göz önüne alındığında, hukuksuzluğun daha da büyüdüğü ortada.
Bu dava, sadece Nourtani’nin değil, tüm işçilerin yaşam hakkının ve insanca yaşam mücadelesinin bir sembolüdür. Bizler, EMEP olarak bu davanın her aşamasında duracağız ve tüm mültecilerin yaşam hakkını savunacağız. Bu davanın kamuoyunda büyük yankı uyandırmadan sonuçlanması, mültecilerin katillerine ödül verilmesi anlamına gelir.
Cezasızlık politikalarına karşı mücadeleyi büyütmek için, tüm işçi ve emekçileri, demokratik kamuoyunu bu davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz. Birleşelim ve hep birlikte bu adaletsizliğe karşı duralım!"