Bir çoğumuz herşeyden şikayet eder, ne olursa olsun mutlu olamaz.
Peki hiç düşündünüz mü ?bedeninizden bir uzvunuz eksik olsaydı, ipe sapa sığmaz , kenddimize boş yere dert ettiğimiz ,o mutlu olamadığımız mevzular hiç gözümüzde büyür müydü ???
Evet ;
Bugün 3 Aralık engelliler günü.
Dünya Engelliler Günü, Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılından bu yana 3 Aralık'ta kutlanan uluslararası bir farkındalık günüdür. Bu günde Dünya çapında organizasyonlar düzenlenmektedir.
Peki engelli ne demektir?
Engelli tanımı, özürlü kanununa göre şöyle yapılmaktadır:
Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeni ile toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi. Bu tanımdan yola çıkarak şunu varsayabiliriz ki, engelli bireylerin günlük hayatta karşılaştıkları zorluklar belirlenerek, özel gereksinimleri karşılandığında ve ihtiyaç duydukları hizmetler ve eşit erişim hakkını hedefleyen düzenlemeler sunulduğunda, toplumsal yaşama uyumları artacak ve “engellilik” durumu, “engellenmişlik” durumuna dönüşmeyecektir .
Türkiye’de durum nedir ?
Nüfus ve Konut Araştırması sonuçlarına göre, en az bir engeli olan (3 ve daha yukarı yaş) nüfusun oranı %6,9 (4.876.000 kişi)'dur. Erkeklerde %5,9 olan bu oran kadınlarda % 7,9’dur.
Ülkemizde engellilere yönelik her ne kadar “Rehabilitasyon Merkezleri “ ve “Özel Eğitim “ sınıfları açılsa da sosyal, bilişsel, zihinsel ve fiziksel gelişimleri yönünden yeterli değil .
Rehabilitasyon merkezleri işi ticarete dökmüşken özel eğitim sunıflarına da “Özel Eğitim Öğretmeni” açığını kapatma amaçlı ehli olmayan farklı branşlardaki öğretmenlere 120 saatlik kurslar ile özel eğitim sınıflarında görevlendirilen eğitim kalitesi ile ve engelli çocuğun bütün gelişim alanlarına nasıl bir katkısı olabilecek ????
Engelli bireylerin de hakkı değil mi özgüvenlerini kazanmış , sağlıklı bireyler ile aynı ortamlarda bulunmaya ?
Ve bu eksiklik sadece engelli bireylerde değil; sağlıklı bireylerin de onlara sağlıklı yaklaşımları ve sağlıklı iletişim kurmalarını destekleyecek çalışmaların da olması gerekmiyor mu?
Ne yazık ki sağlıklı bireyler; engelli bireye yaklaşımı genellikle acıma duygusu ile kendinden farklı olduğunu hissettirmesi onların içine kapanık , sosyal ortamlardan uzaklaşma ve özgüvenlerini kaybetmesine sebep oluyor .
Unutmayalım ki hepimiz engelli adayıyız !!!
Biz aynı durumda olsak bize nasıl yaklaşılmasını istersek o şekilde empati ile yaklaşmalı..
Engelli çocuklar ve bireyler için ülkemizde onların engel durumlarına uygun mesela bir spor merkezi ya da okulu , bir sanat merkezi ve okulu yok . bunlar engelli bireyin her türlü gelişimine desdek sağlayacak önemli aktiviteler .
Diyorum kiii ; bir an önce bu çocuklara eğitim ve işin uzmanı öğretmenler ile eğitim sistemi yeniden bir gözden geçirilir ve sanatsal ve spor faaliyetleri için çalışmalar yapılırsa ;
İşte o zaman onlara tam desdek sağlanmış olacaktır .
Engelsiz bir hayat , mutlu yarınlara dileğimle …