Gel de yazma arkadaş…
Kim dur diyecek bu rezilliğe?
Koruyucu meleklerinden bir gitti…
Eminim muhafazakar geçinen cami sevdalısı ehli Müslim devlet adamı gurur duyuyordur kanatlarının altına aldığı medya prensiyle!
Allah aşkına yok mu bu adama haddini bildirecek bir kanun adamı?
Hepiniz mi korkuyorsunuz bu alçaktan?
“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” demek ne kadar dürüstçe?
Onun yakınında olan insanlar hiç mi uyarmaz bu insan müsveddesini…
Başkalarının yatak odası hikayelerini yazarken salyaları kaleminden akan bu rezil adam, boyu kadar çocuklarına akşam eve gittiğinde ne anlatır, nasıl izah eder yazdıklarını?
Çok merak ediyorum…
Kendi ailesiyle ilgili yazılan iğrenç ötesi şeyleri okuduğunda hissettiklerini düşünüp bir kez olsun empati yapmayı denese, değil bir gazeteciye bir insana yakışmayan bu haberleri yine de kaleme alır mıydı acep?
Bulaşmayayım diyorum ama kanım donuyor okudukça…
Yapma be ademoğlu…
İnsanların yaşamını karartacak, hatta intihara sürükleyecek kadar telafisi olmayan haberler yapmakla eline ne geçiyor?
Bu neyin hırsı?
Sebebi ne olursa olsun bir gazetecinin başka birini toplumda küçük düşürecek şekilde özel yaşamını deşifre etmek ne kadar ahlaki?
Mesele sadece para mı sahiden?
Yok eğer tek sorun para değilse ne?
Bu durum hangi psikolojik tramvayla açıklanabilir?
Biri bana bu durumu izah etsin…
Ne yapmak lazım gelir…
O fotoğrafları gördüğünde bıyık altından pis pis gülenler de en az o habere imza atan kadar suçlu benim nazarımda…
Bu şehir, gazetecisinden, siyasetçisine, okurundan, yazarına, hatta sokaktaki vatandaşına kadar herkes kendisini sorgulamalı…
Çivisi çıkmış bu şehrin çivisi…
Şeytan diyor ki…