Size çok ilginç bir insanı tanıtmak istiyorum. Hayat hikâyesini kendisinden dinledim.
Hasbelkader 30 yıldır köşe yazıları hazırlayıp çeşitli mecralarda yayınlatıyorum. Bu işten ticari bir kazancım yok. Bugüne kadar makaleler sayesinde bir çay içmişliğim bile yok diyebilirim.
Bazı insanlar bunları yazma karşılığında kaç para aldığımı bile söyleyebiliyorlar.
Her insanın bir hobisi vardır hatta olmalıdır. Hobisi olmayan insanlar bu hayattan pek bir şey anlamadan göçüp giderler.
Benim birinci hobim de okumak ve yazmaktır.
Bizim topraklarımız şifahi kültür ağırlıklıdır. Yani yazıyla, fikirle pek ilgili bir millet olduğumuzu söyleyemeyiz.
Yaklaşık 3 ay önce çok değerli kişileri anlatan, Rol Modeli İnsanlar adıyla bir eser yayınladım. Bunu telif hakkı talep etmeden bir yayınevine verdim. Şu anda yayının ikinci cildini hazırlamakla ilgileniyorum.
Azim örneği olan insanımıza X diyelim. İlkokulu Devrek’te, ortaokul ve liseyi Mengen’de okudu. 8 yılda bitirdiği aşçılık okulunu (ortaokul ve lise) çok sevdi.
Aşçılık okulunda öğrenciyken 10 aylık stajını Kuşadası, Marmaris ve Alanya’da yaptı.
Alanya’da bir meslek sırrına vakıf oldu. Çok az para alıyordu. Aç kalmamak için bahşiş kutusuna (tip box) operasyon düzenledi. Gece zifiri karanlıkta yaptığı bu operasyonda kendisine 4 stajyer daha lojistik destek verdi. Bu saldırıyı 2-3 kez yaptı...
Lise bitince Devrek’te 2 ay inşaat boyacısı olarak çalıştı. Babası, “Sen bu okulu boşuna mı okudun? Yazıklar olsun sana. Bir baltaya sap ol” dedi.
Bizim X, ergen yaşta pılını pırtısını yüklenip Antalya Kemer’e gitti. Yıl 1998. Ay Nisan. Otelde çalışan H. Hanım dedi ki: “Personel ihtiyacı yok.” Sigortası atan X derhal İstanbul’a gitti. Koca şehre indiğinde cebinde 1 TL bile yoktu. Nerde yatacağım sorusu bile boşluktaydı.
Bir hemşerisini aradı. Kendisini aldırdı. Dükkândan bozma izbe yerlerde yatıp kalktı. Laleli’de eksantrik bir otelde gece çalışmaya başladı. Görevi sabah kahvaltısını hazır etmekti. Günlük 200 kişiye 30 çeşit kahvaltı hazırladı. Bu izbe otelde 2 ay dayanabildi.
Buradan, Sultanahmet’te bulunan 4 yıldızlı bir otelde aşçı olarak işe başladı. 2 sene burada çalıştı. Otelin lojmanında yatıp kalktı. Arkasından Manisa’da 3 ay acemi er eğitimi aldı. Yeniden İstanbul’a onbaşı olarak gitti. Burada 15 ay vatani görevini yaptı.
Askerlik bitince Devrek’e geri döndü. Babası ona sürekli baskı yapıyordu. “İş bul çalış” deyip duruyordu.
Tekrar İstanbul’a gitti. Ortaköy’de 1. kalite bir restoranda soğuk yiyecekçi olarak başladı. Çok az maaş alıyordu. Patron onu krep hazırlama ile ilgili şubeye aldı. Geliri az olduğu için beraber çalıştığı bir hanım personel ile adisyon operasyonu yaparak kazancını iki kat artırdı. Ayrıntı veremem. Anlayan anlar. Yıl 2002. Burada 2 yıl çalıştı. Beşiktaş’ta bekar evinde yaşadı.
Mecidiyeköy’de yine kaliteli bir restoranda soğuk meze aşçısı olarak başladı. Burada 1 yıl çalıştı. Burayı da bıraktı. Galatasaray Adasında bir restoranda işe başladı. Burada da 2 yıl ter döktü. Izgara hazırladı.
2007’de Nişantaşı’nda başka bir restoranda işe başladı. 6 ay çalıştı. Bakırköy’de bir AVM’nin restoranına geçti. Bu yerde de 6 ay çalıştı. Yeniden Nişantaşı’nda başka bir restoranda işe başladı.
Bu işleri hep kendisi buldu. Mükemmeliyetçi olduğu için en ufak bir sorunda iş değiştirdi.
İstanbul’un her yönünü öğrenmişti. 2008 yılında tekrar Kuruçeşme’de bir iş yerine geçti. 6 ay çalıştı. Yeniköy’de lüks bir restorana geçti. 6 ay çalıştı. 2009 yılı olunca yeniden Devrek’e döndü.
İlçeye geldikten 3-5 gün sonra bir iş yerinde aşçı olarak başladı. Burası ona çok basit geldi. Epey sıkıldı. Uyum sorunu çekti. Fakat baba baskısı ağır çekti.
2011 yılında 33’e girince evlendi. Hanımı evde görevli. Kendisi hala eski günleri unutabilmiş değil. Maceraları gerçekten bir film gibi.
Günde 15 saat çalışır ama hiç yorulmaz. Alman tipi sakal bırakmayı çok sever. Dizilerde oynayacak kadar kültürü ve imajı vardır. 70'li yılların Alman filmlerindeki gibi ilginç sakal bırakır.
Bu yazıdan çıkarılacak ders nedir diyecek olanlar vardır. Bundan herkes kendine göre bir kıssa çıkarabilir. Ben X kardeşimizin 42 yıllık hayat sürecinden kesitler yansıtmak istedim.