GMİS DELEGE SEÇİMLERİ YAKLAŞIRKEN

Abone Ol
Maden işçileri uzun süredir sendika delege seçimlerine hazırlanıyor

Önce bölgelerde delege seçimleri yapılacak. Seçilen delegeler kendi içlerinden kendi bölgelerindeki şube yönetimlerini seçecek ve Genel Merkez genel kurulunda yer alacak olan üst kurul delegelerini belirleyecek. Belirlenen bu üst kurul delegeleri GMİS Genel Merkez yönetimini seçeceği gibi aynı zamanda kendi içlerinden TÜRK-İŞ üst kurul delegelerini de belirleyecek. Gözlemlediğim kadarıyla işçiler geçmiş yıllarda olduğu gibi yine heyecanlarını pek dışa vurmuyor. Öne çıkanlar, delege adayları ve liste başı isimler. Yani listeler kolektiften uzak, kişilerin önderliğinde oluşuyor. Kişilerin önderliğinde oluşan listeler kişilerle birlikte gider. Asıl olan kolektif çalışmadır. Bunun için komiteler oluşturulmalıdır.

Bu komiteler öncülüğünde aday listesi belirlenmeli ve bir program etrafında birleşmeli. Bildiğim kadar böyle bir liste çalışması yok. Görünürdeki çalışmalar kişilerin ön tarafa geçtiği çalışmalar biçiminde. Bu tür seçim çalışması hep umut kırıcı olmuştur.  Demokrasi yokluğunun ve ekonomik bunalımın işçi–emekçiler üzerindeki korkunç etkisi ve acımasız yıkımına karşı sonuç alıcı bir mücadele için; iş yerlerinde tüm alt birimlere kadar inebilecek bir sendikal örgütlenme olmadan, iş ve can güvenliği, sömürü ve baskılara karşı koymak yeterli olmaz. GMİS’te seçilecek olan yönetim eğer doğru adım atmasını bilen kadrolardan oluşursa bundan TÜRK-İŞ de etkilenir. Dolayısıyla bu adım Türkiye genelinde işçi sınıfının geleceğinde de etkili olacaktır. İş yeri komiteleri; sendika içi demokrasinin işleyebilmesi için önemlidir. İşçilerin, sendikal yaşamın her alanında, görüşlerini serbestçe ifade edebilmelerini, kararların oluşturulmasına özgürce katılabilmelerini sağlar. Hayatın içinde sınanmayan, doğrulanmayan şekilde birilerinin birilerine “öncülük” etmeye ya da küçük bir grup “öncünün” geniş işçi kitlesinden kopuk bir şekilde veya kitle adına hareket etmeye girişmesi veya dar gurup çıkarlarını ortak sınıf çıkarlarının önüne geçiren “Sendikayı ele geçirme“ hesapları türünden zaaflara düşülmesi işçi sınıfının sendikal hareketini zaafa uğratır. Komiteler sendika karşıtı değil sendikal hareketin dinamosudur. Sendika içi demokrasinin dayanağı ve güvencesi bu komitelerdir.

Komiteler oluşturulmadan ve bu komitelerin önerisiyle değil de listeyi oluşturan liste başı veya onunla kafa kol ilişkisi içinde bulunan birkaç kişinin belirlediği listeler kazansa bile var olan yönetimin yaptığı işler dışında bir iş yapmaz, yapamaz. Çünkü bu listeler kolektiften kopuk bireylerin ön plana çıktığı listeler ve onların kontrolünde olacak olanlardır. Tarih maden işçilerine; Zonguldak Maden İşçileri Sendikasının kurulduğu günden bu yana, merkezi muhalefet ve komitelerden yoksun olduğu için yenilgilere uğradığını öğretti.  Ahmet’in listesinin karşısına Mehmet’in listesi. “Bizi Ahmet değil, Mehmet kurtarır” anlayışı ile maden işçileri hep kandırıldı. Aynı milletvekillerindeki gibi, kurtarıcıdan kurtulmayı beklediler…