GÜVEN MESELESİ

Abone Ol

     Bu sabah, uyanır uyanmaz, kaynanam aklıma geldi. Herhalde duygusallık anılara götürdü beni.

     Yazları çoluk çocuk Zonguldak'a giderdik. Büyüklerimizin yarattığı fındıklı bahçe içinde bir evimiz olmuştu. Orada her yıl, bir iki ay, cümbür cemaat güzel günler geçirirdik.

     Biz, her yaz, yine aynı bahçedeyiz, sonsuza giden sevdiklerimizi dilimizden hiç düşürmeden.

     Rahmetli kaynanam çok çalışkan kadındı. Zamanında inek beslemiş, süt satmış, dağa oduna gitmiş, bağ bahçe yapmış; orta yaş sonrası, avukat olan oğlunun da katkısıyla, yoksulluktan kurtulmuş, hayır yapmış, sevmiş sevilmiş, çevrenin ileri geleni, sözü dinleniri olmuştu.

     Evin önüne geleni gideni hiç boş çevirmezdi. Ayran, hoşaf, çay içirir; ellere, ceplere bir şeyler sıkıştırırdı.

     Son yıllarda koçanlarla, dualı adamların  gelip gittiğini çok gözlemiştim. Özellikle onlara ilgisini hiç esirgemezdi. Cami sevabı için, söylemek ayıp olmasın, para esirgemezdi, verirdi. Tabii o adamlar da ziyaretleri çok sıklaştırmışlardı.

     Yazlardan bir yaz, kaynanamın birilerine  kızıp bağırdığını duydum da koştum. Şaşırdım. Yine o koçanlı, dualı adamlar! Adamlar, kaçar gibi gidiyorlar. Arkalarında öfkeli sözler:
     "Aman, yeter be! Kaç yıldır, kaç kişi geldi aynı cami için! Yığılca'ya daha cami yapılmadı mı? Sadece benim verdiklerim!.."

     O zamana kadar Yığılca hiç aklımda yoktu. Yerini bile bilmiyordum. Sonra yolculuk sırasında dikkat ettim. Ereğli civarında tabelasını gördüm. Birçok öğrencimin, komşumun Yığılcalı olduğunu öğrendim, hem de çok sevdiklerimin.

     O gün, kaynanam, duygularını sömüren birilerini sezmişti. O duygu ve inanç sömürücülerine patlamıştı. O kolay kolay yanılmazdı, insan sarrafıydı. 

     Benden, Yığılca'ya kaç cami yapıldığını soruvermemi istemişti o kızgınlık sırasında. Unutmuşum. Kimseye sormadım hâlâ. Üzgünüm. 

     Hey gidi güzel insanlar! Hep bir şeylere katkı sunmak istemişsiniz. İstemişsiniz de öne çıkanlara güvenememişsiniz. 

     Öyle sanıyorum ki kaynanamı öfkelendirenler Yığılca'yı da öfkelendirmişlerdir. Kim bilir, kimler, nerelerde, hangi güzel insanların duygularını, inançlarını sömürerek semirmekteler şu anda.

     "Irazca" gibiydi benim kaynanam. Sabah uyanır uyanmaz aklıma o geldiyse yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir. 

     Anlayın artık! Uyanık olmak gerek.