Nasıl tanımlayabiliriz Türkiye’de son bir aydaki toplumsal gelişmeyi?

Halk hareketi.

Kime karşı?

Tartışmasız siyasal iktidara karşı…

Yani Türkiye’de siyasal iktidara karşı, değişik yol ve yöntemlerle ve giderek ivmelenen eylemli bir halk muhalefeti sürmekte. (Öncülüğü gençlikte)

Başka bir biçimde ifade edersek, Türkiye’de parlamento dışı muhalefet, haklı gerekçelerle ve anayasal yollardan direnme hakkını kullanıyor.

 

Peki, bu ülkede parlamento içi muhalefet yok mu?

Var kuşkusuz..

Ne yapar parlamento içi muhalefet?

Somut olarak soralım, Türkiye Büyük Millet Meclisi içindeki CHP ve MHP muhalefeti ne iş yapar? (BDP’yi AKP’nin ortağı olarak var sayıyorum. Oysa BDP için doğru olanın anti-emperyalist ve kardeşlik temelinde halk hareketiyle birleşmek olduğuna inanıyorum)

El cevap; Tayyip Erdoğan’a laf yetiştirmeye çalışır!

 

İKTİDARLA MUHALEFET YER Mİ DEĞİŞTİ?

Bir acayip, bir garip durum var ortada.

İktidar partisi ve o partinin lideri Başbakan meydanlarda esiyor, gürlüyor!

Alman Nazi Partisi’nin propaganda bakanı Goebbels yöntemleriyle; (Bu yöntem olmayanı olmuş gibi göstererek ve halkı aptal yerine koyarak yapılan propagandadır) “Camiye ayakkabı ile girildi, camide bira içildi” diyerek ve sesini çatlarcasına kullanarak adeta seçim çalışması yapıyor.

İktidar Partisi’nin lideri değil, dersiniz ki muhalefet partisinin lideri..!?

 

Muhalefet partileri CHP ve MHP liderleri ise alanlardan kaçıyor.

Halk muhalefeti ile (parlamento dışı muhalefetle) dirsek temasına girmekten “sanki bir günah işliyor olabiliriz” duygusuyla çekiniyor.

Oysa parlamento içi muhalefetin, parlamento dışı muhalefeti; (halk isyanını) arkasına alarak, meydanlarda haykırması gerekmez mi?

“Hükümet istifa” sloganlarıyla Türkiye’yi ayağa kaldıran “Haziran İsyanı”nın önüne geçmenin zamanı değil mi?

 

Halk parklarda “halk meclisleri” (şuralar) oluşturmuş tartışıyor, soruşturuyor.

AKP iktidarından kurtuluşun yollarını arıyor.

Kuvâyi Milliye’nin partisi CHP, sokağa çıkamıyor! (Sokakta çözüm aranmaz gibi gerekçe, safsatadan ibarettir.)

 

Parlamento içi muhalefet, AKP’yi demokratik yoldan alaşağı etme ve milli bir hükümet oluşturma doğrultusunda, parlamento dışı muhalefetle (halk hareketiyle) bugün birleşmeyecekse, ne zaman birleşecek?_

Etkili bir çekim merkezi yaratabilmek için daha ne bekler?

 

En temel ve kritik soru bu olmalıdır diye düşünüyorum.