Türkiye’de yüz binlerce irili-ufaklı şirket faaliyet göstermektedir. Bunların sadece 485’i halka açılmış haldedir. Sermayenin tabana tam yayılması için binlerce nitelikli şirketin halka açılma zamanı gelmiştir.
Halkı kendine ortak eden bir şirket faiz ödemeden kaynak (finansman) temin etmiş olur. X şirketinin 500 milyon TL sermayesi olsun. Bunun yüzde 20-30-40’ını halka açmakla bir şey kaybetmez.
Az miktarda tasarrufu (birikimi) olan insanlar bununla ticari bir işletme kuramazlar. Devletin ciddi denetimiyle halka açılan şirketler sayesinde tasarruflar üretime, sanayiye kanalize edilmiş olur.
Türkiye’nin menkul kıymetler borsası 1986 yılında faaliyet göstermeye başladı. Aradan geçen 36 yılda halka açılan şirketlerin 100 adet kadarı çeşitli oyunlarla batırıldı ya da battı.
2022 yılı itibariyle İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB ya da BİST) 485 şirketin ortaklık senetleri (hisse, pay senedi) işlem görmektedir. Bunların bazıları tabela şirketi hükmünde olup ortaklarına reel olarak kâr sağlamaz.
Amatör bir yatırımcının ya da finansal okur-yazarlığı olmayan kişilerin hileli, çürük, zarar eden, değersiz, batmakta olan şirketleri tespit etmesi zordur.
Banka faizlerinin enflasyona oranla çok düşük olması, döviz, altın, repo, tahvil, bono, kripto emtia, beton vb. gibi enstrümanların düşük kazançlar sunması nedeniyle son 2 yıldır BİST’te işlem gören pay senetlerinin fiyatları yılda ortalama yüzde 100-1500 oranında artmaya başlamıştır. Bu cazip kazanç sebebiyle 4 milyona yakın insanımız hisse senedi piyasasında alım-satım yapmaya yönelmiş durumdadır.
Kişisel tespitlerime göre 485 şirketin yüzde 90’ı son 10 yılda ortaklarına reel olarak kazanç sağlamış değildir. Yani 10 yıl önce 1000 dolar karşılığı TL ödeyerek X senedini aldınız diyelim. Günümüzde bu senedi sattığınızda yine 1000 dolar paranız oluyorsa zarar ettiniz demektir. Zira, ABD’de de ortalama yüzde 3-10 arasında bir enflasyon söz konusudur. 10 yıl önceki 1000 doların alın gücü aradan geçen süreçte 600-650 dolara inmiştir. Başka bir deyişle 10 yıl önce 1000 dolar ile 1000 adet ekmek, 1000 adet çikolata, 1000 adet bisküvi, 1000 adet zeytin alabiliyorken bugün bunun 3’te 2’sini alabilirsiniz.
O hâlde, borsadan doğru hisseyi almak çok yüksek dikkat, uzmanlık, araştırma, tetkik isteyen bir durumdur. Sağdan-soldan alınan duyumlarla hisse alıp-satanlar 1-3 yıl içinde batmaktadırlar.
Sonuç: Hangi şirketlerin hisse senetlerini almamalıyız?
1. F/K (fiyat/kazanç) değeri 12’yi geçen,
2. PD/DD (piyasa değeri/defter değeri) 5’i geçen,
3. Günlük işlem hacmi 40-50 milyon TL’nin altındaki,
4. Sık sık bedelli sermaye artırımı yapan,
5. Her yıl düzenli olarak temettü (kâr payı) ödemeyen,
6. Halka açıklık oranı yüzde 1-10 düzeyinde olan,
7. Yıllık olarak ettiği kâr enflasyondan arındırıldığında ekside olan,
8. Sahipleri şaibeli, kirli, karanlık, mafyatik, sosyetik, çok lüks yaşantılı olan,
9. Sermayesi 500 milyon TL’nin altındaki,
10. Günlük işlem fiyatı, 52 günlük ortalama fiyatından yüzde 30-40 yukarıda olan şirketlerden kesinlikle uzak durunuz.
Ali Özdemir
Eğitimci-Yazar-Yayıncı
Web: www.aliozdemir.net
Video: www.youtube.com/user/aliozdemir1
Tlf.: 0505 220 83 85
E-posta: erdemyayinevi@gmail.com
“Sizin için 70 kitap yazdım”