Bana diyorlar ki; ‘yerel tarih araştırma yapan ve İnternet tarih portalı bulunan kişi olarak neden Bartın Amasra'da bulunan “Su Perisi” hakkında yazı yazmadınız ?’
Nedenini anlatacağım ama çok çetrefilli. Aslında basitçe söylemek gerekirse konuya ihtiyatlı yaklaşmamdan kaynaklanıyor.
Özellikle Türkiye'de tatildeyken duyduklarım beni şüpheye düşürdü. Öyle şeyler duydum ki, Mesela Zonguldak'ın bir limanından uranyum kaçakçılığı yapıldığını duydum. Bu konuda Ereğli’de şüpheli ölümlerin bile olduğu ;
Uluslararası piyasalarda, paralarını dönüştüremeyen ülkelerin el altından paralarının dönüştüren çetelerin varlığı, bunların Zonguldak’ta bazı limanlardan faydalandığı, bunun başında bir Profesörün olduğu, profesöre sorulduğunda devlet için çalıştığını söylediği filan filan .
Daha önce limanlardaki bazı gemilere silah ve mühimmat kaçakçılığı konusunda operasyonlar yapıldığını görmüştük. Son günlerde de Emniyet, Zonguldak’ın da içinde bulunduğu çetelere operasyonlar düzenlemeye başladı. İçişleri bakanının değişmesi ile bu tür yasa dışı yapılara yapılan operasyonlarda yakalananların , şu an için bunların nasıl bir suç örgütü olduğu açıklanmasa da çete operasyonları son birkaç haftadır oldukça arttı.Dün bir gemiye yapılan operasyonda 150 kilo kokain ele geçirildi...
Özelikle üst düzey bürokratlardan öğrendiğim, Zonguldak limanları da dahil tarihi eser kaçakçılığını da yapıldığı duyumlarım arasında.
Ülke genelinde son bir aydır art arda heykellerin bulunması, birkaç ay önce Düzce’de yapılan gizemli kazıların gizli yapılması filan filan..
Tarihi kazı gizli yapılacak bir şey değil ki ? Herhangi bir sakınca olmayan bir bulgudur. ‘ Neden gizli yapıldı ? ‘ onu da anlamış değiliz !
Bir antik heykel ‘’eliyle konulmuş’ gibi aniden ortaya çıkarılmaz. Bunun aylarca süren çalışması olur. Demi ! Bartın Amasra’da bulunan Su Perisi heykeli, maşallah hiç eksiksiz ‘cillop’ gibi çıkartıldı. Üstelik de suyun,çamurun içinde. Üstüne basıla basıla , paha biçilmez bir heykeli terlik giyen insanlar çıkardı.
Sanki mezar açıp mumya çıkartılmış gibi; üstelik sadece heykelin bulunduğu alan kazıldı. Nokta atışı.
Türkiye’nin hiçbir yerinde bu derecede tahrip olmamış antik heykel bulunması, tarihinde çok az gerçekleşir.
29 Ağustos 2023’de Manisa Alaşehir’de Güneş Tanrısı heykelinin bulunması. Ardından 21 Eylül 2023 - Düzce’nin Konuralp mahallesinde, İskender’in başı ; hemen ardından yine Amasra’da İskender’’in bir başka başı, daha 8 gün önce Karahantepe’de yeni heykellerin bulunması vb vb...
Bu işlerden anlayan bir yabancı uyruklu arkadaşa , Amasra’da bulunan Su Perisi heykelini gösterdim, ‘’sanki iki hafta önce gömülüp, bulunmuş gibi’ demesi de içimdeki kuşkuları daha da artırdı.
Fakat bunlar sadece iddia ve duyumlardan oluştuğundan , heykel konusunda ihtiyatlıyım.
Bu kadar heykelin bir anda ortaya çıkması ve suç çetelerin yaptığı tarihi eser kaçakçılığı dedikoduları ve son haftalarda yapılan çete operasyonları arasında ne bağlantı var ? Bilemiyorum.
Kara para aklanıyor ya ! Tarihi eserler neden aklan masın ? Operasyon olacağı haberi alan çetelerin heykel aklama olayına dönüşmediğini nereden bileceğiz ? Onu da bilemiyorum ama ‘hiçbir şey olmasa da, bir şeyler oluyor.’ diyebilirim.
Bunlar bizim işimiz değil tabi ki de , emniyetin işi. Öyle görünüyor ki ; zaten emniyet uzun zamandır bunları belgeliyor ve yeni içişleri bakanının da onayı ile operasyonlarına başladı.Bu operasyonların ayrıntıları açıklandığında ne ile karşılaşacağımız belli değil.
O yüzden; bulunan heykellerin şimdilik güvenilir bir şekilde akademik çalışmaları ve tezleri yayınlanmadan bu konuya ‘ihtiyatlı’ yaklaşıyorum. Gerçi işin içinde Prof’lar da olabileceğinden bu yolla da bunu asla öğrenemeye biliriz de.
İskender’in ve ‘Su Perisi heykelinin Bartın ile bir bağlantısı olur mu ? Olabilir. Ama çok zayıf ihtimal. Su Perisi heykeli her yerde bulunabilir tabi ki de :
Eğer Amasra’da, Amatris heykeli bulunsaydı, içimde bir gram şüphe kalmazdı.
Amasra’da Amastris heykeli bulunur.
Demi !
Kimseyi de töhmet altında bırakmak da istemiyorum.
Bunlar sadece bir iddia .
Şüpheler şüpheler.