Hazreti Harun!

Abone Ol
Doğan Haber Ajansı Büro Şefliği yaptığım yıllardı…

Genel seçimlere kısa bir süre kala herkes Zonguldak eski Vali Sami Seçkin ve Boğaziçi Elektrik’in Genel Müdürü Kenan Köktürk’ün CHP’nin Zonguldak listesinde ilk iki sırada olmasına kesin gözüyle bakıyordu…

Dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 550 milletvekilinin 356’sının yepyeni, kirlenmemiş isimler olduğunu söylüyordu…

Tam da seçim arifesinde Kenan Köktürk’le ilgili yaptığım haber DHA’ya bağlı gazetelerde Hürriyet, Milliyet, Posta, Gözcü, Radikal’de çıkıyor, ülke genelinde yankı bulan haber Baykal’ın kafasındaki listeyi altüst ediyordu. Haber kupürleri, rahmetli Ufuk Ar’ın başını çektiği CHP Zonguldak örgütünce defalarca genel merkeze fakslanıyor, listenin değişmesi isteniyordu…

Öyle de oldu… Nadir Saraç liste başıydı. Genel başkanlık yarışında Deniz Baykal’a karşı Altan Öymen’i desteklediği için milletvekilliğini rüyasında bile göremeyecek olan Harun Akın ise Saraç’ın referansıyla 2’nci sırada yer buldu… Kesin listeler açıklandığında ise ilk önce Nadir Saraç, ardından Harun Akın telefonla arayıp teşekkür etti…

Akın’ın o gün söyledikleri gün gibi aklımda…

“Mustafa kardeşim milletvekili mazbatamın yarısı senindir”

Gençliğin verdiği toyluk ve heyecanla, Akın’ın telefonda sarf ettiği sözleri paylaştığım Kanal Z’nin eski patronu Ali Bahadır’ın söyledikleri de hafızamda o günkü tazeliğini koruyor:

“Hadi ya beni de aradı, ‘Ali Ağabey, mazbatamın yarısı senindir’ dedi”

İyi de mazbatasının yarısını bana, yarısını Ali Bahadır’a veren Harun Akın’a ne kalmıştı?

Pazar günü yapılan kongrede yaşananları kendisini en çok seven($) Pusula Gazetesi’ne değerlendiren Harun Akın’ın açıklamalarını lütfen ama lütfen bir okuyun… Küçük dağları ben yarattım diyen bir adamın siyaset sahnemizde bu kadar uzun süre kalabilmesine mi şaşmalı, onca insanın gözünün içine baka baka yıllarca siyaset yaptığı arkadaşlarına “Çapsuz-çupsuz” diyecek kadar işi ayağa düşürmesine mi yanmalı, “düşen paçama yapışıyor” diyecek kadar ruh halini ele vermesine mi üzülmek lazım bilemedim…

Bu kentte gazetecilik yapan birisinin Cumhuriyet’le var olan bir siyasi partinin Harun Akın’ın parasıyla satın aldığı bir ticarethane gibi yönetilmesini eleştirmesi kadar doğal ne olabilir?

CHP Merkez İlçe Başkan Ebru Uzun’a, “Odunu aday göstersem başkan seçtiririm” diyerek kendisini erişilmez ulaşılmaz sanan, hatta uçan “Hazreti Harun”, övgü dolu sözler duymak istiyorsa Pusula Gazetesi’nin arşivini açıp egosunu tatmin edebilir… Ya da çok istiyorsa dün Pusula’ya verdiği mülakatta olduğu gibi günlük bir gazete açıp, her gün kendisi için “En büyük Harun bizim Harun” manşetleri attırabilir…

Çok saygıdeğer, büyük insan Harun Akın Beyefendiye, belli ki geçmiş hatırlatılınca zoruna gidiyor… Her kongrede olduğu gibi Pazar günü de CHP için harcadığı paraları konu yapan Harun Akın, “CHP için evimi sattım” diyerek tribüne oynasa da salondan karşılık bulamadı. Bir ara küstüm oynamıyorum, siyaseti bırakıyorum dese de artık kimse bu numaraları yemiyor…

Allah aşkına aynı Harun Bey, 1 Kasım’da da bırakacağını söylememiş miydi? Siyaseti bıraktığını söyleyen Akın, ilçe kongresinde Ebru Uzun’u aday yaptığını itiraf ediyor, il kongresinde Ahmet Altun’u aday çıkardığını söylüyor, üstüne üstlük kendisini genel merkez üst kurul delegesi yazdırıyordu…

Şimdi dün bir kez daha “Gazeteciysen gazeteciliğini yap” diyen Harun Bey’e görevimi hatırlattığı için teşekkür ediyor ve yüksek müsaadeleriyle kutusunu açıyorum:

Uzun yıllar birlikte siyaset yaptığı Necmi Bahadır’ın “Harun Akın ön seçimde kaybedince ben ve arkadaşlarımıza hitaben yaptığı konuşmada serbestsiniz dedi” sözlerine cevap vermek ister mi?

Yine Necmi Bahadır’a “Elimizde ikinci bir parti bulunsun. Halkın Yükselişi Partisi’ni Zonguldak’ta kurun” dedi mi demedi mi?

Son genel seçimde Zonguldaklı hangi işadamının arabasının plakasını kamufle ederek dolaştı? Aynı işadamının imar tadilatını meclisten geçirmek için İl Başkanı Ertuğrul Koltuk’u da alıp Deniz Kulübü’nde akşam yemeği yedi mi?

TBMM’de danışmanlığını yapan AKP’li Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş döneminde dolaylı da olsa ticari iş yaptı mı? O dönemde Kozlu’daki seçim çalışmalarına katılmayışının arkasında ticari kaygılar mı vardı?

Sorular uzar gider Harun Bey… Unutulur zannedersin ama gün gelir tıpkı YDH örneğinde olduğu gibi boynunda görünmez bir yafta ile dolaşırsın… Pandora’nın kutusu için Yunan mitolojisine kadar gitmeye de gerek yok…

Pandora’nın sırları Harun Akın’ın sözlerinde saklı!