Bir şehir de işler iyi gitmeyebilir…
Yatırımlarda dengesizlik, termik santral kirliliği, trafik rezilliği, kaçak yapılaşma vs…
Doğalgaz yüzünden çatışan bürokrasi, kendi içinde huzursuz Belediye, birbirine hakaret eden Memur Sendikaları, zarar eden kurumlar, bitmeyen devlet yatırımları, uyuşturucunun korkutan yüzü…
Periyodik toplanmayan çöpler, birbirine sürtünmeden dolaşılmayan pazaryeri, açıkta akan lağımlar, bastığında su fışkıran kaldırımlar, yağmurda sel olup akan merdivenler, kaldırımları yürünmez yapan Seyyar satıcılar, balık istifi dolmuşlar…
Ancak, tüm bu sorunlar, bir şehrin kaderi olamaz, olmamalı.
Hem de Cumhuriyetle yaşıt bir şehrin.
Hem de Cumhuriyet nutuklarının bolca atıldığı bir ortam da…
İrade’den yoksun Belediye, kötü yönetildiği için yıllık bir milyar lira zarar eden TTK, sadece öğrenci sayısı ile şehre ekonomik katkı ve kitap üretimi yapan Üniversite dâhil; vicdan sahibi herkes kıpırdamalı. Elbette sorunlar sadece şehir sınırlarıyla kaim değil.
Irak- Suriye de katıldığımız bir savaş sürüyor. İçeride FETÖ- IŞİD - PKK operasyonları, iç siyaset’te karşılıklı karalamalara neden olan ‘Başkanlık’ tartışmaları var.
Ancak, hayat devam ediyor. Ve bu şehrin insanları, bunca olumsuzlukları hak etmiyor.
Bir yerden başlamalı.
İşçisinin parasını bir ay gecikmeli ödese, bu ay ekonomik girdap içine gireceği söylense de, Belediye şehrin belediyesidir. Şehrin iradesi, hizmet’in aracıdır.
Merkezi idare’nin temsilcileri olan daireler ve yetkilileri de şehrin iradesi dışında hizmet operasyonları yapmamalıdır.
Sergici pazarına karakol binası ve liman arkasına Cami gibi…
Gücü kabul ettirmenin yolu, insanlara gerekli olan ‘acil’ hizmetleri getirmektir...
Trafik rezaletini önlemek, uyuşturucu bataklığından gençleri kurtarmak, dolmuşlarda insanların mal gibi taşınmasına engel olmak, merdivenlerin dere’ye dönüşmesini önlemek…
Seçilmiş ve atanmış yetkililer, maharet ve yaptırım güçlerini buralarda uygulamalıdır.
BEN NE DERSEM O
Meselâ; Öteye beriye dolaşan poligon, Çaydamar Ocağı’nın canlı müze yapılmaması, Limandaki Şarjömen yapının orijinal duruma getirilmeyişi, bir Kent Parkı, Kent Meydanı olmayış, Stadyum’un şehir dışına çıkmayışı…
Şehir merkezine üç tane üst geçit yapılamayış, trafiği felç eden Gazi İlköğretimin nakledilmeyişi, Dünya Bankası kredisi ile Kozlu/Dereköy’e yapılan modern okulun çürümeye terk edilmesinden memnun musunuz?
‘Ben ne dersem o’ ve ‘Sizin yerinize düşünüyorum’ diyen zihniyet, elbette ‘memnunum’ diyecektir.
Ancak, bu kafa; toplumsal mutabakata zarar verdiğini unutmamalıdır.
FETÖ’nün Demokrasi, Milli İrade ve Cumhuriyet’e yönelik ‘Darbe Girişimi’nin, milletçe püskürtülmesinden sonra; Yenikapı’da başlatılan ‘birlik- beraberlik’ adım ve ruhu; maalesef benzer ‘tepeden inmeci’ uygulamalar yüzünden her gün törpüleniyor.
İŞTE İNCİVEZ
22 bin öğrenci, 8.500 kayıtlı yurttaş’ın olduğu bir mahalle İncivez…
Gazipaşa caddesine eş bir kalabalık hâkim, günün her saatinde.
Öğrenci, esnaf, mahalleli ile gelişigüzel büyüyor. Bu gelişigüzellik, birçok olumsuzluğu da beraberinde getiriyor. Anarşi, sağlıksız gıda satışı, ruhsatsız - kaçak yapılaşma, ahlak’a mugayir yerleşim, uyuşturucu trafiği, güvenlik zafiyeti, sağlık tesislerinden yoksunluk vs…
Binlerce öğrenci ve ailesi ile Zonguldak- Kozlu Halkı’nın bir şekilde gelip geçtiği yer olma itibarıyla, şehrin turizm merkezi durumunda.
Ancak, sağlık ve güvenlik açısından hastane ve karakol’dan mahrum… Kamera Sistemi bile yok.
TTK HAVALANDIRMA
Un, şeker, su var, helva yapan yok denir ya?
TTK’nın (Türkiye Taş Kömürleri Kurumu) 5 dönümlük araziye sahip, tapulu, havalandırma tesisi var İncivez de. Yoğun yerleşim nedeniyle, altındaki ocak işletmesine son verilince, çalışması sonlandırılmış. Ocağa inan Varagel doldurulmuş. Üzerinde bir lojman ve vinç kulesi duruyor.
Bölgenin acil ihtiyacı olan sağlık tesisi için birebir yer. Bildiğim kadarıyla Vali Kaban, konuya muttali ve olumlu bakıyor. TTK - Milli Emlâk anlaşacak. Mesela, belediye de konuya el atabilir. TTK’dan alacağı su parasına karşı burayı Sağlık ocağı yaptırabilir.
Zonguldak Devlet Hastanesi ile Kozlu Dispanseri arasında sağlık tesisi olmayış, dikkat- e şayandır.
SONUÇ:
Yukarıda saydığım tüm olumsuzluklara rağmen, atılacak bir adım, bir ışık ve başlangıç olacaktır. Üniversite’nin dünya’ya açılan kapısı olan İncivez’e getirilecek hizmet/ yatırımlar: Üniversite’nin sağlık- güvenlik ve ciddiyetine destek olacaktır.
Bir yıl içinde Üniversite çevresinde iki gencin Bonzai’den hayatını kaybettiği unutulmamalı.
Kurumlar, bir şekilde boşalan ve gözlerine kestirdikleri yerleri ‘yağma Hasan’ın böreği’ görmemeli. Devlet ve millet’in hayrına olacak işler için öncelik tanımalıdır.
Üzerimize ölü toprağı serpilmedi ya!
İradesizlik, şehrin kaderi olamaz. Çekememezlik, tepeden bakma, halkı hakir görme gibi hasletler tehlikelidir. Seçilmiş ve Atanmışa güveni zedeler, birlik ve beraberliği bozar.
İşte, birlikte halledilecek bir iş. Kolay gelsin.