Şiddetin insanlık tarihine girişini bize en iyi Habil ve Kabil kıssası anlatır. Şiddetin bir biçimi olan bu öldürmenin temel nedeni kıskançlıktır bilindiği gibi.
Şiddetin birçok nedeni vardır, ülkeye ve kültürlere göre değişir.
İlk insan kendinde olmayanı elde edebilmek için girişmiştir bu eyleme. İlk insanın, yani homo-sapiens’in o zamanki nedeni neyse bugünkü nedeni de odur bana göre.
Din, kültürün bir parçasıdır, insanlık mamulüdür. İnsanlık ve dünya tecrübesi göstermiştir ki din ve şiddet olgusunu bugüne kadar kültürden ayrı tutmak pek mümkün olmamıştır. Kültür insana devamlılık sağlayan en önemli varlık öğesidir. Oysa din, insanları barış ve huzurla ayakta tutmak için vardır. İnsanı içine yuvalanmış hırs kötülükten uzaklaştırmanın önemli öğesidir bir bakıma. Bütün kutsal kitaplar bunu böyle vahiy eder. Ama hayat hiç de böyle cereyan etmemektedir nedense. Hemen hemen gelmiş geçmiş bütün toplumlar, özellikle de doğu toplumları ve kültürleri, hem birey olarak hem de topluluk olarak şiddet ve çatışma arzusunu dine dayandırmaktan kendilerini alıkoyamamaktadırlar ne yazık ki.
***
AKP’nin başında bulunan zat, demokratikleşme paketini açıklamasından 2 gün önce Denizli’de hiçte tesadüfî olmayan bir konuşma yapar ve bu konuya değinir. Der ki:
“Pakistan'da bir kiliseye yapılan saldırıda 75 kişi hayatını kaybetti. Şiddetin dini olmaz. Hele hele, İslam ve şiddet kavramlarının yan yana gelmesini biz asla kabul etmeyiz.”
Aynı gün, zat’ın dışişleri bakanı benzer yönde açıklamalarda bulunur: “Küresel terörle mücadelede küresel forum üzerine ‘cihada karşı fon’ gibi bir şey kullanılmış. Yani hangi zihin terörle cihadı yan yana koyuyor. Onu anlamıyorum.
***
İslam’ı, kültürlerinde egemen tutan ülkeler coğrafyasına, yani Uzakdoğu ve Ortadoğu’ya şöyle bir bakın. Her gün televizyonlarda izliyor, gazetelerden okuyoruz. İslam’ın başka dinler karşısındaki tutumu bir yana türevleri arasında süregelen şiddette her gün onlarca kişi ölüyor. Çok geçmişe gitmeye gerek yok, işte size o zat’ın örneklemesiyle Pakistan. Ülkemizde, Hatay- Reyhanlı’daki radikal İslamcı örgüt El-Kaide’nin saldırısı söz konusu bu şiddete tipik bir örnektir. Bu katliamda 116 masum vatandaşımız hayatını kaybetti. Irak’ta son bir ayda yaklaşık 1000 kişi hayatını kaybetti. En son Kenya-Naurobi’de alışveriş merkezi basılıyor, İslamcı bir örgüt El-Şabab, Müslüman olmayanları tek tek kurşuna diziyor; ölü sayısı 137... Her öldürme ve toplu kıyım 3 defa tekrarlanan ALLAHU-EKBER nidasıyla gerçekleştiriliyor:
Hz. Muhammet’in annesinin adını bilemediği için çocukları ALLAHU-EKBER nidasıyla boğazlıyorlar.
“Namazda dizler yere kaç kez değer” sorusuna yanıt veremedikleri için masum insanların enselerine ALLAHU-EKBER nidasıyla kurşun sıkıyorlar.
Esir aldıkları kişilerin boğazını ALLAHU-EKBER bağırmasıyla kesiyorlar.
Savaşın sürdüğü bölgelerde, üç defa ALLAHU-EKBER diyerek, kadınlara, muta nikâhı yoluyla cinsel istismarda bulunuyorlar.
Öldürdükleri insanların göğsünden kalbini ALLAHU-EKBER nidasıyla çıkarıp yemeye kadar varan insanlık dışı bir durum var karşımızda kısacası. Allah adına kör gözlerin, duymayan kulakların ve dilsizlerin bile akıl edebileceği bir kan deryası içinde yüzüyor halklar. Görünen köy kılavuz istemez. Kral çıplak işte!..
Durum buyken, sen kalkıp diyeceksin ki, “İslam ve terör kavramlarının yan yana getirilmesini biz asla kabul etmeyiz.”
Erbakan Hoca’sının deyimiyle söylersek “ Hadi ordan… hadi ordan… “Özgür Suriye Ordusu denilen eli kanlı İslamcı örgüte destek verdiğini bilmeyen yok.
***
Gelelim Cihad’a… Bilindiği gibi “cehd” Arapçada “güç ve gayret sarf etmek” anlamına gelir. “Cihad” ise Allah’ın yeryüzünde yürürlükte olmasını istediği dini ahlak değerlerin tutunması, korunması ve yayılması için her türlü çabayı göstermektir. Allah adına savaş demektir, bu tanım işin açıkçası. (Bakara Suresi 244 ayet bkz.)
(Tam da bu söylemlerin dile getirildiği gün internette Google arama motorundan “cihad” tanımına bakayım dedim, gördüm ki ilk sıraya http://www.hafizonline.com/makale_tr/cihad_nedir.html uzantısıyla 23/eylül/2013 tarihinde yeni bir tanım yerleştirmiş bazı kurnazlar. Vikipedi tanımını ortadan kaldıramayacaklarını bildikleri için zevahiri doğrultmaya çalışıyorlar akıllarınca.)
Peki, AKP ve başında bulunan zevat’ın bütün bu hezeyanları ne anlama geliyor?
Bir tek nedeni var: Gördüler ki, mızrak çuvala sığmıyor artık, insanların kulağına kar suyu kaçtı bir kere. Dini siyasete alet etmenin kaçınılmaz sonucu bu. Sen Allah inancını insan vicdanından ayırıp, bütün insan hayatını Kuran’a göre örgütlemeye kalkışırsan, rüyanda bile olsan bedelini ödersin.