İnsanoğlu için son nokta ölüm çizgisidir.

Ölümden bir tık öncesi özgürlüğü elinden alınmak ise, bunun bir öncesi de işsiz güçsüz kalmaktır.

Yani ekonomik olarak ailesine bakacak bir geliri olmamak, çocuklarına bir şey alamamak…
Yuva kuramamak…

Sıkıntıların en büyüğü olsa gerek!

Allah kimseyi çaresiz bırakmasın.

Dün gece İŞKUR önünde başlayan işsiz gençlerin oluşturduğu kuyruğu görünce bunu daha iyi anladım.

İşsizlik ve çaresizlik o derece canlarına tak etmiş ki…

Gecenin 22.00’sinde, 23.00’ünde toplanmaya başlayan işsizler, sabaha kadar sıra beklediler.  

Gecenin ayazına aldırmadılar,

bir “umut” sırasıydı bu.

-Acaba iletişim teknolojisinin bu denli yaygınlaştığı günümüzde internet veya cep telefonları üzerinden mobil başvuru yapılamaz mıydı?

-Bu gençleri gecenin ayazında sabaha kadar bekletmenin alemi var mıydı?

Bunu düşünmedim değil.

Ama mutlaka yapılmıştır, bu kadar ilkellik olamaz dedim sonra kendi kendime. 

Meğer Alo 170 hattı ve internet yoluyla çok kolay başvuru imkânı sağlanmış.

Hatta internetten başvurmasına rağmen birçoğu geceden kuyruğa girdi.

Güvenmediler.

Çok geçmedi, gece saatlerinde İŞKUR Müdürü Gönül Demirsu bir taraftan, Emniyet Müdürü Metin Turanlı diğer taraftan ‘boşuna beklemeyin’ demesine rağmen işçi adayları gece ayazında beklemeyi tercih etti.

Vali Erdoğan Bektaş da sosyal medyadan güvence verdi; ancak yine de ikna olmadı işsiz gençler.

Üstelik başvuru süresinin 7 güne uzatılması da çile kuyruğunu azaltmaya yetmedi. 

Demek ki işsizlikte, mantık eşiği aşılmış.

BİRİNCİ SORUN İŞSİZLİK

Bir zamanlar 40 bin işçisiyle övündüğümüz kent, bugün işsizlikle anılıyor. Düşünün bir zamanlar bu topraklarda jandarma zoruyla insanlar ocağa sokulmuş.

Bugün ise internetten başvurmasına rağmen gözüyle görmek için sabahlara kadar İŞKUR kuyruğunda bekliyor.

Burada bir konuya değinmek istiyorum:

İşçi alım şartları ilkin belirlenirken mobil ve internet başvurusu ön palanda tutulmalıydı.

Hep kurumlar ve belediyelerden başvuru yapılabileceği nazara verildi, Alo 170 ikinci planda kaldı.

İşsizler ordusu son anda yapılan uyarılara kulak asmadı.

Devlete kapağı atmak uğruna sabahlamayı göze aldılar.

Bu fotoğraf gösterdi ki ülkemizin ve bölgemizin birinci sorunu “işsizlik”.

Diğerleri sonra geliyor. 

EY MİLLETVEKİLLERİ!

TTK’ya girmek için en az 30 - 40 bin başvurunun yapılacağı öngörülüyor.

Buradan bölge milletvekillerimize çağrı yapıyorum.

Eğer bu bölgenin vekili iseniz bu çağrıya uymak zorundasınız!

Çünkü vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.

Bölgemizin insan ve coğrafi kaynaklarına odaklanın, daha çok işsize sahip çıkın.

Parti ayrımı gözetmeden sadece liyakata bakarak yapın bunu!

Ak Partilisi, CHP’lisi bütün siyasilere düşen görev budur.

(Liyakat demişken, alımlarda madencilik deneyimi olanların bir puan önceliği olmalıydı) 

Millet sizden bunu bekliyor.

Kayıkçı kavgalarıyla bir yere varılamaz.

Sizleri meclise taşıyan insanlara vefanızı ancak böyle gösterebilirsiniz.

Diğerleri sadece ‘şov’dan ibaret kalacaktır.  

Yeni istihdam alanları oluşturun.

Gördünüz, 1500 kişi; (işsiz yığınlar arasında) devede kulak kaldı.

TTK’ya 5 bin işçi alınması için kulis yapın.

Madem kararı Ankara alıyor, bundan daha önemli ne işiniz olabilir ki?  

Bırakın renksiz ziyaretleri ve açılışları da

İktidar muhalefet bir olup yeni işçi alımı için kulis yapın.

Hep kendiniz için değil, halk için çalışın ey siyasiler!

Sizce başarırlar mı?

İşte bizimkisi de

Umut dünyası…