Basın açıklamasının detayları şu şekilde;
" Kıymetli yönetim kurulu üyelerimiz ve değerli başkanlarım,10.02.2024 Cumartesi günü yapacak olduğumuz açıklamamazı diğer teşkilatların yapacakları kurul toplantılarını bekleyerek birlikte gerçekleştirip açıklama yapılmasının doğru olduğunu düşündük; lakin dün yani pazar günü  gelişen olaylar nezdinde İl başkanı Erdal Gülay ‘ ın bugün yani pazartesi günü Ankara’ya Çaycuma ve Kilimli adaylarının onayını almaya gitmesi kararıyla, durum hasıl olmuştur. Bu sebepten açıklamamızın bugün yapılmasının doğru olduğuna karar verdik. Sizlere sunacağımız birkaç evrak ve tutanak olacaktır. 3 hafta önce genel merkezden gelen yetkililere sunduğumuz imzalı evrakları da, sizlerle paylaşıyoruz. Bu alçaklığa kimlerin o gün nasıl göz yumduğunu ve yummayanlarında şuan itibari ile nasıl suskun kalıp, bana bişey olmasın tavırlarını gözler önüne sereceğim. İlk önce size süreci anlatayım.Malum adaylık süreçleri başladığından beri çeşitli ilçeler de çeşitli kişiler sürekli gündeme geldi. Haliyle,il ve ilçe başkanlıkları sık sık toplanıp adayları ve isimi geçenleri değerlendirdik. Malum yerin ve malum kişinin adı geçmeye başladığında, toplantımızda bu konu değerlendirildi. İlk toplantımızda bu kişiyi hiç kimse istemedi. Ereğli ilçe başkanının özellikle ‘’ben bir anneyim bu durumu asla kabul edemem’’ diye beyanatı vardır. Tüm ilçe başkanları şâhittir. Evrim Balbaloğlu ‘ nun bu kişi ile görüştüğünü bize kendi bizzat söylemiştir. İl başkanı da ’’o işler öyle olmaz benim onayımdan geçmeden o kimdir?’’ diye toplantıda beyanatı mevcuttur. Daha sonra bizler bir kaç kere  genel merkeze gidişlerimizde, il başkanımız teşkilat başkanlığına ve yerel yönetimler başkanlığına malum başkan adayı hakkında detaylı dosyayı, genel merkez yetkililerine sunduk. İl başkanına cevapları ise ‘’başkanım siz istemeden bu iş olmaz’’ söylemlerini bizzat kendim şahit oldum. Soru şudur; 
   Kendini haksızlığa uğramış gösteren il başkanı şimdi bu durumun neresindedir? ve kimlerle birliktedir?! Bizlerin ve teşkilatın yanındaymış gibi gözüküp kimlerle nasıl el sıkışmıştır ki kararı değişmiştir, bu tam bir muammadır. Size sunduğum tutanakta il yönetimi ve hali hazırdaki Devrek, Kilimli, Gökçebey, Kozlu ve Merkez ilçenin bu aday kabul edilirse biz istifa ederiz beyanını göreceksiniz. 
  Şimdi 2. Sorumuz;
 Kozlu ve Merkez İlçe başkanlıkları haricinde diğer teşkilatlara ne olmuştur? Beyanatlarını ve fikirlerini neden değiştirmişlerdir? Dönelim genel seçime çok uzun zaman geçmedi. Geçmiş dönemdeki il başkanının yaptığı büyük hatalar, Milletvekilliğinden başka bir şey düşünmediği için partiyi, paramparça bırakarak gidişi, arkasından son dakika el sıkıştığı hali hazırdaki il başkanı ile anlaştığı ve seçimi ona kazandırarak Zonguldak’ın kaderini nasıl değiştirdiğini kısaca anlatayım.
 Ereğli; seçimlerde ve kongrelerde en yüksek delege ve seçmen sayısına sahip olan ilçedir. Delege sayısı 178 kişidir. 226 oy ile, il başkanı seçilmiştir. Yani İl ve diğer İlçelerden 48 oy alabilmiştir. Şuanda İl başkanımız Ereğli Delegesinin desteği ile Başkan seçilmiştir. Arkasından tarihte görülmemiş bir olay olmuş, Ereğli Vekillik listesinde sıralamada 1. Olmuştur. Seçim sonrasında Ereğli’nin oyu %13 denildi. 1. Sıradaki aday ‘bu benim oyum ben arttırdım’ demiştir. Peki ilk 5 te olan Batu Müftüoğlu ve Yiğitcan Yıldırım Ereğli’nin adayı değil miydi? Bu arkadaşlarımız Ereğlili değil mi? Yani İyi Parti Ereğli’ye bir kişi çıkması uğruna teslim edilmiş olmadı mı? 
 Şimdi tekrar soruyorum! 
Partiyi kendi çıkarları uğruna dizayn eden ve genel merkez yetkililerini bile büyüleyen bir kişi hala küçücük bir beldeyi alma uğruna toplasak 2500 oy uğruna yine aynı hatayı yapmıyor mu ? Üstelik olayları ULUSAL basına kadar yansımışken… İktidar partisinin kadrosundan ekarte ettiği bir kişi 2500 oy uğruna bu riski almaya değer mi?! Benim Genel Başkanım 5 yıl önce şöyle söylüyordu ve biz onu  bu duruşundan ötürü sevmiş ve inanmıştık.. Sayın Akşener ‘’Tacize, dayağa, cinsel istismara, eş şiddetine kim maruz kalırsa telefon numaram bu, beni arayın! ’’diye meydanlarda bağıran Genel Başkanıma sesleniyorum; ’ Ne değişti Sayın Genel Başkanım.. Yanınızda danışmanlarınız var Kimse mi uyarmadı sizi? Mesela bir duyum aldık. 50 kişi aynı mesajı birebir aynı kelimeleri yazarak genel merkeze göndermiş. Bu mesajları toplayıp size özel kaleminiz göstermiş. Sizler de o zaman bu durum organize edilmiş diyerek bu adayı kendinizce aklamışsınız. Biz yine de buna inanmak istemedik. Peki böyle bir şey varsa ve gerçekten doğru ise size bu adayı açıklama riskini nasıl aldınız?! Asıl organize edenler allayıp pullayarak sizin dikkatinizi bu yöne çevirmiş olanlardır. Sizler bizim üstümüzsünüz. Her şeyi bizlerden daha iyi görebilmelisiniz. Madem bu kişiler tamamen haklı ise kaç ilçe başkanı ve il başkanı sizlerle görüşmek istedi. Özel kaleminizi kesinlikle geçemedik. Geri dönüş bile sağlamadılar. Biz sizin teşkilatınızız size nasıl ulaşamayız?! Velhasıl benim ideallerim sizin doğru kararlarınızdan ve dik duruşunuzdan geçmekteydi. Sizler bu verdiğiniz kararlarla; idealleri olan gençleri, kadınları, size inananları buradan kopardınız.  Biz; bu çirkinliklerin, bu kararların ve kirli siyasetin hayatımız boyunca karşısında olduk. Olmaya da devam edeceğiz. Bugün itibari ile Zonguldak Merkez İlçe Başkanlığı ve Kozlu İlçe Başkanlığı Görevlerimizden ve İyi Partiden Yönetimlerimiz ile istifa ediyoruz. Bu süreçten sonra biz ve yönetimlerimiz hiç bir partinin yanında olmamakla birlikte taraflı lakin tarafsız dediğiniz siyasetten uzak duracağız. Bu da bizim siyasi intiharımızdır. 
Saygılarımızla 
Not : MESELE ESİR DÜŞMEKTE DEĞİL, TESLİM OLMAMAKTA ASIL MESELE…"

Avcı’dan Bakan Tekin’e ziyaret Avcı’dan Bakan Tekin’e ziyaret

Editör: Bilge ÖZKUL