Kansere Pansuman!

Abone Ol
Kansere Pansuman!
Bu aslında son çırpınışları…
Önceleri baş tacı yaptıkları, sonrasında ülkenin başına “bela” ettikleri Fethullah Gülen’in darbe girişimi… 
AKP’li Bakanların el çektirildiği 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları…
 Emeklilikte yaşa takılanların hükümete olan öfkesi…
TC vatandaşından daha fazla ayrıcalıkları olan Suriyeli mülteciler…
Yıllarca “Tüp kuyruğu”, “Yağ kuyruğu” siyaseti yapanların, yoksullaştırdığı halkı “Gomanist işi” dedikleri tanzim satış noktalarında patates soğan kuyruğuna mahkum edişi…  
Hükümet yetkililerinin sürekli ayrıştırdığı toplumdaki bitmek bilmeyen çatışmayı, Ortadoğu’daki iç çatışmaya dönüştürme çabası...
Siyasi iktidar, yaptığı zamlarla belki halkın cebindeki parayı son kuruşuna kadar alabilir…
Ama insanların umudunu çalarsanız…
Umudunu kaybeden insan suskunluğunu bozar, bedeli ne olursa olsun öfkesini haykırmaya başlar…
Çünkü bu halkın artık kaybedecek hiç bir şeyi kalmadı…
Zonguldak, bugün Madenci Anıtı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ağırlıyor…
Hani şu 4 Nisan 2017’de aynı meydanda “İşçi alınsın, üretim artsın” şeklinde slogan atan sarı baretli madencileri kovmaktan beter eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı…
Arşiv yalan söylemez…
Ne diyordu Erdoğan, üretimden gelen güçleriyle devlet madenlerinde işçi açıklarını giderilmesini isteyen maden işçilerine…
“Sloganik şeylerle bizim konuşmamızı kesmeyin. Bak ben buraya geldiğimden bu yana 3-3 bin 500 kişi aldım. Dürüst olun. Ve eleman almakla üretim artmıyor. Biz her şeyi düşünürken ülkenin menfaatlerini de düşüneceğiz. Olayı bazı fitne unsurlarını girmesiyle slogana dönüştürmeyeceğiz. Çünkü bu ülke hepimizin. 3 bin-3 bin 500 kişiyi buraya alan benim. Bana slogan atmayın… Bunu başkasına yapın” 
Eeee bugün ne değişti?
Yerel seçimlere bir aydan kısa bir süre kala TTK’ya bin kişi alınıyor…
Değişen ne?
Değişen bu ülkenin Cumhurbaşkanı mı, yoksa Erdoğan’ın fikirleri mi? 
Öyle ya, koca Cumhurbaşkanı ölçmeden biçmeden, sormadan soruşturmadan konuşmaz herhalde!
Tabi biri onu yanıltmadıysa, kandırmadıysa…
Eğer TTK’ya işçi almakla üretim artmıyorsa, Erdoğan bu sözleri söyledikten sadece bir yıl sonra Madenci Anıtı’nda neden devlet madenlerine bin 500 işçi alınması için talimat verdi?
Popülist siyasetin en çarpıcı örneği bu olsa gerek!
Yerel seçime 27 gün kala bin kişinin işe alınması kimilerine göre iyi bir seçim yatırımı olarak yorumlanabilir ama bu kez öyle olmayacak…
Ya geri kalan 25 bin işsiz ne olacak?
Baksanıza canlı yayınla verilen, binlerce kişinin canlı izlediği kura çekiminde bile insanlar hükümete güvenmiyor…
Bu kanserli bir kente pansuman yapmaktan başka bir şey değil!
Devlet yetkilileri medyada çıkan haberler üzerine hemen açıklama yaptı:
“Başvuru yapan 26 bin kişinin 17 bini işte çalışıyor, sadece 9 bin kişi işsiz”
İyi de arkadaş adama sormazlar mı, bu insanlar çalıştıkları işten, yaşam koşullarından memnun ise neden büyükşehirlerden gelip ölümlün koynunda çalışmayı göze aldılar?
Çünkü gençlerin gelecek kaygısı var…
Çünkü bu çocuklar ülkede yaşanan ekonomik krizin ve sonuçlarının neler olabileceğinin farkında…
Yığınlar halinde işten atılan insanları, kapanan fabrikaları, iflas eden dev firmaları yandaş televizyon ve gazetelerde haber olarak göremesek de herkes her şeyin farkında bu kez…
Yoksa kim kendi evladını kelle koltukta maden ocağına gönderir elleriyle…
Bu şehrin çocuklarına kefeni “kader” biçenlerin sırf seçim kazanmak uğruna ödediği bir diyet bu, bin kişilik madenci kontenjanı…
Rakamlar her şeyi anlatıyor…
AKP iktidarında son olarak, 2009’da bin 200 kişi alınmış TTK’ya…
Ve o günden beri yaklaşık 4 bin 500 madenci emekli olmuş…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruma bin 500 kişi alınacağını müjdelediği günden bugüne ise 600 kişi emekliye ayrılmış…
Yani ilk etapta bin, toplamda bin 500 işçi alınsa dahi kurumun norm kadrosunu karşılamıyor…
Bu şehre tek bir çivi çakmayan iktidar, ocaklara emekli olan işçi sayısı kadar bile madenci alamamışken seçime çeyrek kala yapılan bu hamle AKP’ye oy değil, dert olur!
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zonguldak’ta istihdama yönelik yeni bir yatırım müjdesi vermediği sürece söyleyeceği her şey havanda su dövmekten öteye geçmez…
Ülke sanayisi için kömürle ömür tüketen bir kentte, iş cinayetlerini “kader” diye bize açıklayanlara, bu halkın söyleyecek bir sözü olmalı artık!