Daha ortada Toplu İş Sözleşmesi, Grev vb. kanunlar yokken o Türkiye’de Maden iş kolunda ilk toplu sözleşmeyi yaptı.
Yıl:05.Mayıs- 11.Haziran. 1958
Türkiye’de ilk işçi sendikaları 1946-47’de kuruldu.17 yıl kadar “İşyeri Temsilciliği” konumunda idiler. 1961 Anayasası ile işçilere, toplu sözleşme ve grev hakkı tanındı. “Sendikalar Kanunu” ve “Toplu İş Sözleşmesi, Grev, Lokavt Kanunu” 24 Temmuz 1963’de yasalaştı.
Bu yazımda, sonradan DİSK’i kuranlardan, Kemal Türkler’in Başkanlığındaki MADEN-İŞ Sendikası’nın (*)Balıkesir Eğmir madenlerinde, yasa çıkmadan yaptığı ilk toplu sözleşmeyi belgeleriyle sunuyorum.
Türkiye’de ilk toplu sözleşme serüveni, 05 Mayıs-11 Haziran 1958 tarihleri arasında yaşandı. Başkanlığını Kemal Türkler’ in yaptığı Maden-İş Sendikası’nın yayın organı olan Maden –İş Gazetesinin 10 Mayıs 1958 tarihli sayısında “Eğmir madenlerinde çalışan işçilere yapılan insanlık dışı davranışlar “ yazıyordu.
Yazı, Eğmir de olanları şöyle anlatıyor:
“Eğmir de işçiler demir çubuklarla dövülüyor ve hastalanan işçiler ölüme terk ediliyor. Eğmir madenindeki işçilere en ağır baskılar yapılıyor. Eğmir deki maden şirketi “Dümeks” in dayak attırdığı işçilerin hakkını arıyoruz. Dönüş parası olmadığı için zorla madende çalıştırılanların hakkı işverene mutlaka kabul ettirilecektir.”
Gazete bu haberle birlikte gerekirse Maden-İş olarak miting tertipleyeceklerini yazıyordu. Gazeteyi Kemal Türkler’den alan Türk-İş başkanı Nuri Beşer, orada bulunanlara, bu yazılanlara inanamadığını belirterek, Eğmir’ e kadar gidip, olanları kendi kulakları ve gözleriyle görmek istediğini belirtti.
Nuri Beşer, gittiği yerlerde, işçilerin sefalet içindeki yaşamlarını kendi gözleriyle görmüştü. İşçilerin ne içecek, ne de yıkanacak suları vardı.
Bir ambar memuru, elinde bir metre uzunluğunda telden kamçı ile çalışan işçilerin başında nöbet tutuyordu. İşçiler esir muamelesi gördüklerini, dövüldüklerini iddia etmişti. Hastalananların hemen doktora gönderilmesi de olanaksızdı. Hastaneye gitmek için ambulansta en az sekiz hasta olmalıydı. Yani ambulansın dolu olması gerekiyordu. Bu uygulama işverenin keyfi bir tutumuydu. İş emniyeti denen şey yoktu. Bir maden parçası düşer ve bir işçiyi öldürebilirdi. Nitekim ölenlerde vardı. Şirketin adamları sendikacıları işçilerle görüştürmek istemediler.
Karşılıklı zabıtlar tutuldu. Bir emekli general, işçilerin haklarını aramalarına tahammül edemediğini açıklamıştı. “Komünist, sabotajcı, kundakçı” sözlerine gülen ve hiçbir iftiranın kendilerini yıldıramayacağını söyleyen sendikacılar, Kaymakama müracaat edip işyerinde inceleme istediler. İşyeri incelemesine gelen hükümet temsilcileri iş yerlerinde işçilerin yattığı yataklarda uçuşan bitleri, pireleri kendi gözleriyle gördüler. Su yoktu. Koğuşlarda çocuk sayılacak genç işçilerle yaşlı işçilerin yer yokluğu nedeniyle koyun koyuna yattığı görüldü.
Maden-İş Sendikası, Eğmir deki işçilere en fazla 425 kuruş gündelik verildiğini tespit etmişti. İşveren işçilerin ihbar haklarını vermeden istediği işçiyi işten atabiliyordu. Tarlalarına sürekli maden hafriyatı dökülen köylülerin tarlaları verimsiz duruma getirilip sonradan “taşlı topraklı bir arazi” diye maden şirketi tarafından köylünün elinden çok ucuza alınıyordu.
Birçok köylünün evi şirket tarafından yıkılmıştı. Evvelce şirket vasıtaları evini arsasını satın aldığı köylünün eşyalarını şehre taşırken şimdi bu da yapılmıyordu.
Eğmir sıtmalı, hasta, sararmış sağlıklarından başka umutlarını da yitiren işçilerin memleketi olmuştu.
Bu bölgedeki işçilerin yaşam ve çalışma koşullarını tespit eden Maden-İş, bölgede şubesini açmıştı. Sendika grev hakkı olmamasına rağmen, işçilerin hiçbir hakkını çiğnetmemek için yıllarca mücadele etmeyi göze almıştı.
Maden-İş Gazetesi’nde ki yazılanlara diğer sendikacıların ve kamuoyunun gösterdiği tepki karşısında Dümeks şirketi, Maden iş yöneticileriyle görüşmeleri kabul etti ve ilk görüşme İstanbul Galata’da bulunan şirketin merkez bürosunda gerçekleşti.
TOPLU SÖZLEŞME ÖNCESİ İŞYERİ
Maden –İş Sendikası belirlediği beş önemli madde konusunda çok ısrarlıydı. Bu maddeler şunlardı:
1-Ücretlere zam yapılması ve işten çıkarılan işçilerin tekrar işe alınması.
2-İş emniyeti ve işçi sağlığı ilgili şikayetler müspet sonuçlara bağlanmalı.
3-İş yerinde işçinin sendika vasıtasıyla temsil edileceği ve işverenin aynı sayıda temsilcilerinin katılacağı bir disiplin kurulu olmalı.
4-Sendikacıların iş yerinde işçiyi aydınlatıcı çalışmalarına müsaade edilmeli.
5-Sendika aidatları şirketin işçi bordrosundan kesilmeli.
Maden-İş sendikasının, Dümeks şirketine ait Eğmir maden işletmesinde tespit ettiği eksikler:
1-Yataklar pis ve içleri otlarla doldurulmuş.
2-İşçilere yatak çarşafı verilmiyor.
3-İşçi yatakhane koğuşları soğuk ve yeterli soba yok.
4-İşçilerin banyo yapacağı bir hamam yok.
5-Soyunma yerleri ve dolapları yok.
6-Yataklarda yorgan yok işçiler soğuktan korunmak için iş elbiseleri ile yatmak zorunda kalıyorlar.
7-Yemekhanenin tabanı toprak, üzerine çakıl taşları serilmiş.
8-Tahta yemek masalarının üzeri yağ ve leke içinde.
9-Yemekler genellikle çorba ve bakliyat, bunlar ise iyi pişmemiş.
10-Yemeklerin içinden bazen, hayvan pisliği ve böcekler çıkıyor.
11-Yemeklere ara sıra et konsa dahi bunlar genellikle kokmuş et oluyor.
12-Yemeklerin yetmeyeceği anlaşıldığında üzerlerine sıcak su ilave edilerek yemekler bu şekilde çoğaltılıyor.
13-Köylerine dönecek işçilere araç verilmiyor.
14-İşlerinden çıkarılan işçilere kıdem ve ihbar tazminatı verilmiyor.
15-İşçilerin birçoğuna, bir ile beş gün arası haksız yere yevmiye cezası yapılıyor.
GÖRÜŞMELER VE SÖZLEŞME
Gelişen kamuoyu baskısı karşısında işveren bin den fazla işçinin yasal hakları konusunda sendika’nın görüşme isteğini kabul etti.
11.Haziranda sendika müfettişi İsmail Sığın’ı yanına alan Maden-İş Başkanı Kemal Türkler, Dümeks şirketine gittiklerinde şirket yöneticileri olan Faruk Berker ile Saffet Ocakoğlu onları bekliyordu. Bu görüşme Eğmir maden işletmesinde çalışan işçilerin sorunlarını resmi bir anlaşmaya bağlamak içindi. İki taraf 13 maddelik sorunlarda anlaştı. Bundan sonra, sendikayı temsil eden üç kişi ve işvereni temsil eden üç kişiden oluşan altı kişilik kurul işçilerin iş yerlerindeki sorunlara çözüm bulmak için ortak çalışacaklardı. İşçiler artık iş yerlerindeki sorunlarını bu altı kişilik kurula ileteceklerdi. Bu şekilde işçilere yapılan keyfi cezalarda son buluyordu.
YAPILAN GÖRÜŞMELERDE İŞÇİLER LEHİNE KAZANILAN HAKLAR:
*01.Hazirandan itibaren günlük yevmiye net olarak:
Sıra işçileri: 450 kuruş.
Tabancacılar ve yardımcıları:500 kuruş.
Şoförler:700 kuruş.
Traktör işçisi: 600 kuruş.
Kompresör işçisi ve yağcılar: 500 kuruş.
*İlk işe girdiği tarihten itibaren aralıksız iki ay çalışan ve ceza almayan işçilere ikinci ayın sonunda günlük yevmiyelerine ilave olarak;50,75, 100 kuruş zam yapılacak.
*İşçilerin sendika aidatları işçilerin aylıklarından kesilmeyecek, sendika aidatlarını işveren kendisi ödeyecek.
*İşçilere günde üç öğün yemek verilecek.
*İş elbisesi, muşamba ve ayakkabı, işveren tarafından işçilere ücretsiz olarak verilecek.
*Bir sonraki dönem işçi ücretlerine yapılacak olan zam, işçi ve işveren temsilcileri tarafından tespit edilecek.
*Sendika iş yerinde işveren tarafından tahsis edilecek olan bir binada işçilere eğitim seminerleri verebilecek.
*Sendika iş yeri temsilciliği için işveren bir oda tahsis edecek
*İş yeri toplantıları işçilerin çalışma saatleri dışında olacak.
Tüm emeği geçenleri saygıyla anıyorum
(*)- Bu Sendika:1965–68 arası Zonguldak’ta örgütlenmeye başladı. 68 olayları sonrası sendika üyesi yüzlerce işçi gözaltına alındı. Çoğunluğu tutuklandı, yüzlerce işçi EKİ de ki işinden atıldı.
Kaynak: KİM Dergisi.
Sayı.1/Sayfa.28/Sayı.2/Sayfa.25./Sayı.4. Sayfa. 27. / 30. Mayıs/ 06. Haziran/ 20 Haziran/Yıl: 1958. Dizildiği ve basıldığı yer: Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık T.A.Ş. Özyurt Basımevi.