Kardeşim, Bu Evden Ne Zaman Gidecek Anne?

Abone Ol
   Genellikle, çocuklarda en belirgin olarak görülen kıskançlık, kardeş kıskançlığıdır. Kardeş kıskançlığı,  evin ilk çocuğunun yeni gelen kardeşi kıskanması, ortanca kardeşin diğer kardeşleri kıskanması veya küçük çocuğun büyük çocuğu kıskanması biçiminde görülebilir. Evin ilk çocuğunun kardeşini kıskanması ise en sık rastlanılan durumdur. 

   Genellikle ailede kardeşin olacağı ihtimali konuşulmaya başlandığında kıskançlık duygusu ortaya çıkar. Bazı çocuklar da, kardeşinin eve gelişinden birkaç ay sonra kardeşini kıskanmaya başlayabilir.  Ne zaman son bulacağı, nasıl tamamen ortadan kalkacağı da, kıskançlığın ortaya çıkışı gibi her aile ortamına göre değişiklik gösterebilir.

       Aileye yeni bir bireyin katılması aile içindeki tüm dengeleri değiştirir. Büyük çocuğun da, eve kardeşin gelişiyle birlikte bocalaması normal bir durumdur. Kardeş kıskançlığı da olağandır ve bu süreçte evin büyük çocuğunda anormal davranışlar gözlemlenebilir. ‘’Kardeşimin olmasını istiyorum!’’ diyen çocuklar bile, zamanla kardeşlerini kıskanabilirler.

    Evin ilk çocuğunun kardeşi kabullenmesi zaman alabilir. Öyle ki; 3 yaşındaki Zeynep, 2 aylık kardeşini kastederek sorar ‘’ Kardeşim bu evden ne zaman gidecek anne? ‘’

      Çocukların, özellikle kardeşlerine karşı duyguları, davranışları karşısında anne babalar gergin davranmamalıdırlar. Kardeş kıskançlığını pekiştirecek veya söndürecek olan, ebeveynlerin ve yakın çevrenin kardeş kıskançlığı karşısında sergilediği tutumdur.

    Kardeş kıskançlığıyla çocuklar bazen direkt kardeşlerine zarar verme eğiliminde bulunabilirler, kardeşlerinin evden gitmesini istediklerini direkt dile getirebilirler. Bazen de kardeş kıskançlığı biçim değiştirerek dışa vurulur. Genellikle eve gelen kardeşin ardından evin büyük çocuğu hastalanabilir. Bu durum, ailenin genişlemesine dair gösterilen tepkilerin başında yer alır. Bazen regresyonlar görülebilir, yani büyük çocuk da kardeşi gibi annesini emmek isteyebilir, emekleyebilir, bebek gibi konuşmaya çalışabilir. Bazen de büyük çocuk içine kapanabilir. Tüm bunların yanı sıra, yemek yememe ve kilo kaybı, sevgiyi sorgulama ve sıkça ‘’beni seviyor musunuz?’’ tarzında soruların sorulması, alt ıslatma, gece korkuları, şiddet eğilimi ve okul fobisi kardeş kıskançlığının belirleyicileri olabilir.

    Bu sürecin daha kolay, daha keyifli bir şekilde atlatılabilmesi için;  kardeşinin gelişiyle birlikte evdeki çocuğun düzeni değişecekse bunun aylar öncesinden yapılması çok daha uygundur.  Örneğin, evdeki çocuk bebeğin gelişiyle birlikte, beşiği bırakarak yatağa geçecekse, çocukta kardeşi yüzünden yatağından ayrılmak zorunda olduğu düşüncesinin oluşmasını engellemek adına, bu değişiklik aylar öncesinden yapılabilir.   Kardeş kıskançlığını pekiştirebilecek bir diğer davranış ise, büyük çocuğun eşyalarının kardeşi için kullanılmasıdır. Çocuğun kendine ait eşyalarına kardeşine verilmesi huzursuzluğunu arttırabilir. Kardeşinin kullanacağı eşyaların, çocukla birlikte seçilmesi daha uygun olacaktır ve vermek istemediği eşyalar için de ısrarcı olunmamalıdır.

   

    Küçük çocuklarda kardeş kıskançlığı, genellikle abinin ya da ablanın meziyetlerini kıskanma biçiminde görülebilir. Abisi, ablası gibi  okula gitmek isteyen, annesine-babasına yardım etmek isteyen, sürekli büyük kardeşiyle rekabet halinde olan küçük çocukların kardeş kıskançlığının önüne geçebilmek için yaşlarına uygun sorumluluklar verilmesi gerekmektedir. Böylelikle büyük kardeşin meziyetlerini kıskanmasından dolayı özgüven eksikliğinin oluşması engellenebilir.  Ortancı çocuk da ise, daha çok ihtiyaçlarının yeterince giderilmediği, yada yeterince sevgi, ilgi görmediği düşüncesiyle kıskançlık görülebilir.  Kendisini evin en büyük çocuğu ile en küçük çocuğu arasında sıkışmış olarak görebilir. Tüm bu düşünceleri yıkmak ise anne babanın tutumuna bağlıdır. Özellikle hastalık, üstün başarı gibi özel durumlara göre çocuklardan birinin tercih edilmesi, kardeşler arası kıskançlığın çocuklar arasında kalıcı olmasına, gizli bir rekabetin ileriki yaşlarda artarak devam etmesine sebep olabilir.

     Anne babaların çocuklarına eşit davranmaları mümkün değildir, zaten böyle bir şey doğru da değildir. Önemli olan çocuklara eşit davranmak değil, adil davranmaktır. Her çocuğa ihtiyacına uygun şekilde zaman ayırılmalı, yaşına uygun sorumluluklar verilmelidir. Çocuklara adil davranmak belki kardeş kıskançlığını tamamen ortadan kaldırmayabilir; fakat normalden daha fazla olmasını engelleyebilir. Çocukların yetişkinlikte de birbirlerini kıskanmalarının önünü kesebilir.

     İnsanın bir kardeşinin olması, çocuklukta ayrı bir keyiftir, yetişkinlikte bambaşka… bence kardeşlik tarifi olmayan çok özel, çok güzel bir bağdır… çocuklarınızın birbirleriyle sağlıklı ilişkiler kurmalarında yardımcı olabilmeniz, bu ilişkiyi korumaları için onlara ışık tutabilmeniz temennisiyle…

        

 

Sevgilerle;

Sultan UNCU

sltnuncu@outlook.com