Kır açıklamasında, "Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı bir canlı yayında karma eğitimi hedef tahtasına koydu. Karma eğitim karşıtı açıklama yapan Tekin, kız okulları kurmanın, kız çocuklarının okula gönderilmemesini engelleyecek bir çözüm olabileceğini savundu. Bununla da yetinmeyen Tekin, kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin "Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum" gerekçesini öne sürdüğünü iddia etti.
Bakan Tekin’e hatırlatırım: Eğitim Anayasal bir haktır. Kız erkek fark etmeksizin her çocuğun eğitime erişim hakkı vardır. Ülkemizde uygulanan kanunlara göre, çocuğunu okula göndermeyene günlük 15 TL para cezası ile 5 yıla kadar hapis cezası uygulanmaktadır. Buna rağmen zorunlu eğitim çağında olup okula gitmeyen öğrenci sayısı 2022 verilerine göre, 570 bin civarındadır.
Bakanlığın görevi, bu çocukları tek tek tespit etmek, okula kaydolmalarını sağlamak ve ailelerine gerekli cezai yaptırımı uygulamaktır. Kayıt kaçağını azaltmayı birinci hedef yapması gereken Bakan Tekin, çocukların okula gönderilmemesi ile ilgili gerçek dışı açıklamaların ardına sığınamaz!
Çocukların okullaşmasında bir düşüş olduğunu yıllardır dile getiriyoruz. AKP Hükümeti’nin uygulamaya koyduğu ucube 4+4+4 sistemi özellikle kız çocuklarının eğitim hakkını gasp etmiştir. 2012’de 4+4+4 yasası yürürlüğe girdikten sonra kız çocuklarının okullaşma oranı düşmüştür. MEB’in verilerine göre ilköğretimde okullaşma oranı 2012 yılında yüzde 98,67 iken 2023 yılında yüzde 96,8’e geriledi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre; liselerde okullaşma oranları yüzde 90’ı bile bulmuyor.
Ülke genelinde liselerde toplam okullaşma oranı yüzde 87,9’dir. Erkeklerde okullaşma oranı yüzde 88,05 iken kızlarda yüzde 87,7’dir. Birçok ilde kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 80’in altında kalmıştır. Devlete ait okulların sayısı belirgin bir şekilde azalmıştır. Her fırsatta kamu kaynakları ile desteklenen, çeşitli muafiyet ve istisnalar ile açılması teşvik edilen özel ilkokul ve ortaokul sayıları sürekli artmıştır. Eğitimde fırsat eşitliği ortadan kalkmış, kamusal eğitim hizmetleri azalmıştır. Eğitim sistemi, hükümet eliyle kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda çeşitli vakıf ve derneklere bırakılmıştır. Piyasacı ve dini eğitim merkezli uygulamalar çocukları bilimsel ve çağdaş eğitimin dışına itmiştir.
Ülkeyi çağdaşlıktan uzaklaştıran, aydınlanmanın önüne resmen perde çeken kendileri değilmiş gibi, Bakan çıkıp kız çocuklarının okullaşması önündeki engelin karma eğitim olduğunu savunuyor. Utanması da yok! Kız çocuklarının okullaşması önündeki tek engel; uygulanan politikalardır. Yıllardır her fırsatta nasıl bir yıkım yarattığını ortaya koyduğumuz 4+4+4 sistemidir.
Bakan Tekin’e sesleniyorum, karma eğitim gerekçesiyle çocuğunu okula göndermediğini ifade eden aile sayısı kaçtır?
Bu aileler için bir cezai yaptırım uygulandı mı? Bu ailelerin çocuk sayısı kaçtır?
Kaç çocuk ailesi tarafından okula gönderilmiyor? Bu çocukların eğitim almasını sağlamak için bir çabanız var mı?
Özgürlükçü olduğunuzu iddia ediyorsunuz. Kız çocuklarının okullaşma oranını artırmak istediğinizi söylüyorsunuz. Kız çocuklarının ilkokulda okullaşma oranı yüzde 96,8, ortaokulda yüzde 95,71; ilköğretimde yüzde 97,18 olurken ortaöğretimde bu oran yüzde 89,30 oldu. Hedefinizin yüzde 100 olduğunu açıklamıştınız. Yüzde 1, yüzde 2 dahi binlerce öğrencinin eğitim dışına itildiğini gösteriyor. Ortada böylesine aydınlanmadan uzak bir tablo varken bu oranı artırmak için tek çözümünüz kız okulları açmak mıdır?
Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yaşında, en önemli bakanlıklarından biri olan Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda otururken, laikliğin altına dinamit koymanıza izin vermeyeceğiz!" dedi.