KASTAMONU BOZKURT

Abone Ol

Söze nasıl başlanır nasıl böylesi büyük bir acı tarif edilir inanın bilmiyorum. İçimde dumanı üstünde bir hüzün var, nasıl söner, sönecek, inanın onu da bilmiyorum.

 Çaresizlik ve belki kaç yıl süreceği bilinmeyen toparlanma sürecine dair endişelerim de var herkes gibi. Ya o korku, yürekleri ağıza getiren, çaresizliğe mahkûm eden o lanet korku.

Ata topraklarımız, vatanımız, kitaplarıma, şiirlerime, romanlarıma konu ettiğim göz bebeğimiz, her gittiğimde kuşunu kurdunu, otunu çöpünü, arısını balını çekip, canlı yayınlar yapıp, insanların gözüne sokarcasına gururla paylaşımlar yaptığım Bozkurt’um.

 Ailemizin, sülalemizin yaşadığı, o güzelim cennet İlçemiz, ölülerimizle dirilerimizle tutunduğumuz, ekmeğini taştan, topraktan çıkartan, çalışkan üretken insanların mücadele verdiği o cennet topraklar, adeta yerle bir oldu. Biliyorum, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!

Acı çok taze, acı çok ağır, ateş düştüğü yeri yakıyor,  neresine üzülürsün, neresinden tutarsın yaşanmakta olan bu sürecin, hiçbir fikrim yok.

Sadece tek tesellimiz dakikalarla, belki de saniyelerle kurtulan ailelerimize sevinirken, yine dakikalar içinde sele kapılanlar, acının çırası ve cayır cayır yürek yakıyor inanın.

Çok çok uzun zamandır böylesi bir facia yaşanmadığını söylüyor büyüklerimiz, öncesi hakkında da kayda değer bir bilgileri de yok, onların anlattıkları çerçevesinden bu felakete baktığımızda, böylesi büyük bir felaket sadece yağmurun yağışın işi değil diyorsunuz.

 Ezine çayı zaman zaman yükselir ama bu kadar korkunç bir felaketle hiç yüzleştirmedi bizleri. Çok üzgünüz ama bir o kadar da öfkeliyiz tabi ki.

Dere yatağına yerleşim yeri yapılmamalı sözüne elbette katılıyorum. Ama suya yakın yerlere kurulmaz mı yaşam yerleri zaten. Susuz bir hayat olamayacağına göre, yaşam yerleri de suya, suyun varlığına göre biçimleniyor mecburen.

Birçok şeyde olduğu gibi gözünü hırs büyüyen insanoğlu, dereyi de, denizi de, ormanı da yontuyor çıkarları doğrultusunda, doğanın dengesini bozuyor haliyle. Bedelini de suçu günahı olmayanlar ödüyor. Yahut zamanında sesimizi çıkartamadığımız için size müstahak mı deniliyor?

Ezine Çayı da işte sonunda taştı, kustu öfkesini, lakin sebebi henüz kendinde gizli.

Çocukluğumuzda hatırladığım kadarıyla ara sıra taşar ama hemen yatağına dönerdi su, son zamanlarda öylesine azdı ki suyun akışı, Çayın yatağı ıslah edildi zaman içinde ve sakince akışıyla ilçeye huzur bile veriyordu yıllardır.

Gözümüzü kırmadan günlerdir takip ettiğimiz, içinde yaşadığımız bu coğrafyadan bire bir gelen ve toparlanan bilgiler neticesinde, sadece on dakika içerisinde böylesi bir sel felaketinin olamayacağını azıcık aklı olan herkes bilir. Peki, ne oldu da böyle oldu.

Sıra dışı hiçbir belirti yokken bu kadar azgın suyun dakikalar içinde çağlayarak, tarihinde görülmemiş çoklukta akması ve önüne ne var ne yok katıp sürükleyerek böylesi bir felakete sebep vermesi, bölgenin çevresine konuşlandırılan Hes’lerin ve bilinçsizce yer edinen  tomruk depolarının  marifeti.

Bunu konuştuğum insanlar dillendiriyor ve öfke kusuyorlar adeta.

Hes kapaklarının açıldığını söyleyen İlçe yerlileri yalan söyleyecek değildir herhalde. Yetkili merciler bu konuda aksini söyleseler de görünen köy ortada diyorlar.

Yani sermaye açgözlülerinin, iş bilmezlikleri ve o doymayan nefisleri bu günahın müsebbibi.

Kısacası bu felakete sadece yağmur sonrasının (!) sebep olmadığı söyleniyor birinci ağızlardan.

Bu konuda vicdanını sorgulayacak olanlar ve hakikaten bu sele sebep olanlar nasıl hesap verecekler onu düşünsünler. Bu vebal yarına kalsa da, yanına kalmaz kimsenin.

İnsanlar öldü ve cesetleri kayıplara karıştı, balçıkların arasından, deniz kenarlarından toplananlar öyle söylendiği gibi onlarla değil, yüzlerle ifade edilecek rakamlar, haber sitelerinde verilen rakamların hiç biri doğru değil.

İlçeyi beklenmedik bir anda aniden  vuran bu büyük felaketten hemen sonra İlçeye gelen destek veren Devlet yetkilileri.

Muhalefet Liderleri, Büyük Şehir Belediye başkanları, Sivil toplum kuruluşları, Yardım Kuruluşları Dernekler o kadar çoklar ki, yazarken es geçtiklerimiz olmasın diye genel olarak söz ediyorum, tabi ki askerlerimiz Mehmetçik de ellerinden gelenin fazlasını yapmakta oldukları kurtarma çalışmalarıyla İlçeye desteğini sürdürüyorlar.

 Şimdi yedeğin sahipsiz kalmadı ilçemiz, yaşam normale dönene değin umarım bu işbirliği devam eder umarım birkaç güne ilçe kendi haline bırakılmaz.

İnsanların tedirginlikleri de devam ediyor aynı zamanda, olayın şokunu anlatamayanlar,  gözlerinin önünde sele karışan komşusunu, akrabasını, çocuğunu anasını babasını yitirenler, bunun üstesinden nasıl gelebilirler ki, bu konuda da bir destek mutlaka verilmeli. İlçe sakinleri gerçekten zor durumda!

Can kayıplarıyla birlikte,  işyerlerinin,  evlerinin,  emeklerinin yok olup gitmesinin seyirci kalmak o da çok kolay aşılabilecek bir durum değil.

 Henüz evlerine giremeyenler, oturdukları binaların yıkılıp yıkılmayacağını düşünenler, ne olacağı belli olmayan yarınları ister istemez düşünenler, bu felaketle psikolojik olarak baş edemeyenler, hepsi yaşama tutunmaya çalışıyor çünkü insanoğlunun bildiği başka bir yol yok.

 Zamanı, evet doğru, geri getiremiyorsunuz,  felakete bu dehşete dışarıdan bakmakla, içeride bire bir yaşayan olmak aynı şey değil ne yazık ki.

İlçenin Afet bölgesi ilan edilmesi, zararın karşılanacağının söylenmesi,  Ülkenin ve dünyanın birçok yerinden yardımların art arda İlçeye gelmesi, karınca kararınca yardım kampanyaları düzenleyen kişiler ve ziyarete gelen yetkililerin yaşadığımız bu sürece merhem olmaları göz ardı edilemez, bununda altını çizelim.

Şu ana kadar yapılması gerekenler ufak tefek aksaklıklar olsa da yapılıyor.

Bozkurt, İnebolu,  Bartın Sinop büyük bir felaket yaşıyor, insan olan herkes bu duruma üzülüyor ve elinden geleni yapıyor, bu vesileyle Karadeniz’e Memleketim Bozkurt’a geçmiş olsun diliyor Ailemin ve bütün hemşerilerimin acısını paylaşıyorum. Hep birlikte el ele gönül gönüle sarılacak yaralarımız diye umudediyorum.

İlçemizde bu felakette kaybettiğimiz bütün vatandaşlarımıza yakınlarımıza Allahtan rahmet diliyorum, ailelerine sabır diliyorum. Acınızı paylaşıyorum, destek veren herkese minnetle. Geçmiş Olsun Bozkurt benim güzel memleketim..